Bir kış günü hoca yolculuğa çıkar. Yolda güçlükle ilerler. Her yer karla kaplıdır. Dağlar taşlar buz tutmuştur. Birden hoca köpeklerin saldırısına uğrar. Eşeğinden iner, yerden taş alıp köpeklere atmak ister. Ama ne mümkün! Hiçbir taşı yerinden oynatamaz. Çaresizlik içinde kendi kendine söylenir
-Hey Allah'ım, bu ne biçim memleket böyle? taşları bağlayıp köpeklerini salmışlar.Zonguldak’ta maalesef taşlarda bağlı değil, köpeklerde.
Taşı sökmek istesen yerinden hemen çıkar.Çünkü kaldırım parke taşlarının arası açık, yağmur yağdığında parke taşları arasından insanın üstüne su sıçrıyor. Her neyse konumuz Taş değil, Köpekler...
Daha önce mahalle aralarında gezen köpekler şimdi şehir merkezinin göbeğinde Gazi paşa caddesinde cirit atıyor.Köpekler insanlar gibi grup olmuşlar. Bir çok yeri parsellemişler. Yabancı köpek girdimi sürü ile birlikte saldırıyorlar.Güpegündüz bunlar oluyorsa gecenin karanlığında neler oluyor siz tahmin edin.
Hiç kimse tahmin yapmıyor. Tahmine ne gerek var bizzat yaşıyorlar. Her sokak başında guruplar halinde gezen köpekler, Sabahlara kadar havlayanlar, İnsanlara saldıranlar maalesef çok. Belediyeye söylüyoruz. Neymiş kısırlaştırıp tekrar salıyorlarmış bir şey yapamıyoruz hayvan severler sürekli peşimizde diyorlar. Yahu vatandaş köpekler tecavüz ediyor diye şikayet etmiyor ki.
Birçok mahalle sakinleri ağız birliği olmuş çevresindeki köpeklerinden şikayetçi. Bu şikayetleri durduracak yetkili arıyorlar.