Yüzde 11,54’lük sefalet ücreti dayatmasına karşı Çaycuma’da da iş bırakan KESK, Birleşik Kamu İş ve HÜR SEN'e üyeleri Çaycuma Cumhuriyet Meydanında basın açıklaması yaptı.
“Eşit işe eşit ücret; TÜİK yalanı cebimizin düşmanı; İnsanca yaşamak istiyoruz; İktidar zammını al başına çal; Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz; Sefalet ücreti istemiyoruz; Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı basın açıklamasına işçi ve memur emeklileri de katıldı.
Eğitim-İş Çaycuma Temsilcisi Figen Ormancı, Hürriyetçi Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Bülent Özcan ve Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol'un okuduğu ortak basın açıklamasında şöyle denildi:
İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN İŞ BIRAKIYOR, ‘SEFALET ZAMMI’ DEĞİL, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ!
Bugün, emeğimizin değersizleştirilmesine, yaşam şartlarımızın ağırlaştırılmasına karşı , kamu emekçileri olarak insanca yaşam için ülkemizin her köşesinde alanlardayız
Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeği yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz. İş yerlerinde alın teri döken bizler enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılıyor. Bunu kabul etmiyoruz.
Artık zamlar, sıradan bir haber olmaktan çıkıp emekçilerin günlük yaşamını alt üst eden bir gerçekliğe dönüşmüştür. Market raflarından temel ihtiyaçlara, faturaların her kaleminden ulaşım ücretlerine kadar fiyatlardaki artışlar, emekçilerin cebine her gün biraz daha yük bindiriyor. Kamu emekçileri, maaşlarını hangi ihtiyaçlarına yetiştireceklerini şaşırırken, ard arda gelen yağmur gibi zamlarla hayatla mücadele imkânsız hale gelmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranı çarşıda, pazarda yaşadığımız gerçeklerle asla bağdaşmamaktadır. Halkı yanıltan bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız!
Yalanlarla örülmüş bu sistemin illüzyonunu reddediyoruz ve emeğimizin onurunu korumak için çalışan emekçiler, emekliler ve orta gelirliler olarak mücadele bayrağını vahşi kapitalist düzene karşı yükseltiyoruz!
Artık Yeter! Bu ülkede emekçisi, emeklisi ve orta gelirlisi GEÇİNEMİYORUZ!
2025 yılını yüzde 30’luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75’lik sefalet zamları ile karşıladık. Bu utanç verici bir durumdur. Bunu kabul etmiyoruz. Oysa Ülkemizde enflasyon %80'dir.
TALEPLERİMİZ
✓ Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı İSTİYORUZ!
✓ Eşit işe; eşit ücret talep ediyoruz.
✓ Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79.000 TL’ye çıkartılmasını talep ediyoruz.
✓ Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkânsız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz
✓ Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz.
✓ İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz.
✓ Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz.
✓ Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz.
✓ Kamu kaynaklarının “müşteri garantili” projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz.
✓ Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1.
Vergi diliminin %10’a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz.
✓ Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi İSTİYORUZ!
Özetle; savaşa, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talep ediyoruz.
BU BURADA BİTMEYECEKTİR, taleplerimizin dikkate alınmaması durumunda tüm emekçiler ile genel grevin örgütlenme sürecinde etkili olacağımızı kamuoyuna buradan ilan ediyoruz.
İŞYERLERİMİZDEN ve ALANLARDAN uyarıyoruz! Emeğimiz için, geleceğimiz için, adalet için mücadeleye devam ediyor ve hükümeti bu yanlıştan acilen dönmeye davet ediyoruz.
"SİZLER YEDİNİZ HESABI BİZ ÖDEMEYECEĞİZ!!!"