Karadeniz Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, gemi donatanı (sahibi) Kafkametler Denizcilik ve Ticaret AŞ'nin yetkililerinden tutuklu sanık S.Ö. ile tutuksuz sanıklar G.Ö. ve K.Ö. ile tanıklar SEGBİS aracılığıyla katıldı. Hayatını kaybeden personelin aile ve yakınları ile taraf avukatları salonda hazır bulundu.

 

"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIK"

Kimlik tespiti ve iddianame özetinin okunmasının ardından söz verilen sanık S.Ö, şirketin 40 yıldır faaliyet yürüttüğünü belirterek, "Her türlü tedbiri aldık. Kaptanın basiretsiz bir kararı. Biz müdahil olamıyoruz. Geminin bakım ve onarımıyla ilgileniyorum. Ben olmadığım zaman atanmış A.D. ilgileniyor. Eksik bir şey olsa gemi yola çıkmaz, devamlı denetleme görüyor. A.D, gemi kaptanına İstanbul'a devam etmesini tavsiye etmiş. Kaptanın kararı yanlış olmuş. Ereğli'ye gideceğine İstanbul'a gelseydi, kaza vuku bulmayacaktı. Gemi kaptanı tavsiyeye uymamış, uymak zorunda da değil. Gerisi kaptanın kararına kalmış." diye konuştu.

 

"EKSİK OLSA YÜK TAŞINMASINA İZİN VERİLMEZ"

Sanık K.Ö, geminin her 5 yılda bir ağır bakımının yapıldığını aktararak, "Herhangi bir eksik yoktu, bakımlarını yaptık, belgelerini aldık. Eksik olsa yük taşınmasına izin verilmez. Her limanda gerekli görüldüğünde denetliyorlar. Bazılarında da rapor tutuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Geminin en son 2022'de ağır bakımlarının yapıldığını anlatan K.Ö, "Haberi alınca İstanbul'dan yola çıktık. Bir hafta burada kaldık. Devlet arama kurtarma yaptı. Biz de bilgi yönünden yardımcı olmaya çalıştık. Olaydan dolayı üzgünüz. 10-15 yıldır tanıdıklarımız vardı. Beraber ekmeği bölüştüğümüz insanlardı." dedi.

Sanık G.Ö. de olay günü haberi alınca şirkette toplandıklarını ve ilgili mercilere başvurular yaptıklarını aktardı.

Sanıkların avukatı ise geminin rotasının İstanbul Boğazı'ndan İzmir'e inmek olduğunu, kaptanın Karasu önlerine gelindiğinde 6 saatlik yol varken boğaza gitme tavsiyesine uymadığını savunarak, 2004'te yaşanan bir kaza sonrası boğaz geçişi kapalı dahi olsa Kıyı Emniyetinin küçük gemileri boğaz içerisine aldığını kaydetti.

 

"GEMİDE SÜREKLİ BAKIM YAPILMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Gemi güverte sorumlusu Tamer Özer'in oğlu Atınç Özer, olaydan bir gün önce babasıyla görüştüğünü, İstanbul Boğazı kapalı olursa Karasu veya Ereğli'ye gideceklerini kendisine söylediğini anlattı.

Babasının, geminin dümeninin bozuk olduğunu kendisine aktardığını öne süren Özer, "Son seferiydi, işi bırakacaktı. Gemi Zonguldak'ta bir kere arıza vermiş. Gemide sürekli bakım yapılmadığını düşünüyorum. Geminin girmesine izin vermeyen Karasu ve Ereğli Limanı yetkilileri ile Ereğli pilot yetkililerinden, olay günü telsiz yardım çağrısına cevap vermeyen sorumlulardan şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

 

"EVDEN GİDERKEN ISITICI ALIP GİTTİ"

Tamer Özer'in eşi Nuran Özer, eşinin 15 yıldır gemide çalıştığını ve kendisiyle 18 Kasım saat 22.30'da telefonla görüştüğünü ifade ederek, "Karasu'ya gittiklerini, havanın kötü olduğunu söyledi. Son seferiydi. Geminin kalorifer tesisatı çalışmıyordu. Evden giderken ısıtıcı alıp gitmişti." dedi.

Tamer Özer'in oğlu Alper Özer, daha önce geminin yakınında mayın patladığı için hasar gördüğünü ve gemiye derme çatma bakımlar yapıldığını öne sürdü.

 

"BABAMIN SUÇU YOKTUR"

Gemi kaptanı Cemal Turan'ın kızı Özlem Çakar, babasının 40 yıllık denizcilik tecrübesinin bulunduğuna değinerek, "Babamın suçu yoktur. Babamın fütursuzca karar aldığını söyleyenlerden şikayetçiyim. Rusya'ya gitmeden önce bir hafta Tuzla Tersanesi'nde arıza için parça bekledi." diye konuştu.

 

"TÜM SORUMLULARDAN ŞİKAYETÇİYİM"

Kaptan Turan'ın kızı Meltem Akkuş, babasının Kafkametler gemisinde ilk seferi olduğuna değinerek, şöyle devam etti: "Gemide arıza olduğunu söyledi. Gemide daha önce yaşanan mayın patlaması nedeniyle balast tankı arıza görmüştü. Olaydan 1 gün önce havanın kötü olduğunu söyledi. Sinop'ta iletişime geçmiş, yer olmadığını belirtip Karasu'ya yönlendirmişler. Karasu Limanı'nda da alay edercesine 'Ereğli'de şansınızı deneyin.' denmiş. Ereğli'de de 2 gemi çarpışması olduğu için limana alınmamışlar. Kaza yapan gemiye kimse yardıma gitmemiş. Şirket sahipleri bizimle iletişime geçmedi. Tüm sorumlulardan şikayetçiyim."

Kaptan Turan'ın oğlu Bora Turan da Fransa'da meydana gelen fırtınada bazı gemilerin battığını ancak babasının kaptanı olduğu gemiyi güvenli alana taşıdığı için gazetelere çıkıp ödül kazandığını ifade etti.

 

"3 AYLIK GELİNİME MUSTAFA'YI NİYE ARIYORSUN ARAMA ÖLDÜ DEDİ"

Gemici Mustafa Nacar'ın babası Mehmet Nacar da oğluyla kazadan 1 gün önce konuştuğunu anlatarak, "İzmir'e gideceklerini, İstanbul'da tersanede bakım yapılacağını söyledi. Oğlum ilk kez bu gemiye katıldı. Ereğli'den ilk kez gemiye bindiler ve burada battı. A.D. bizimle irtibat kurmadı, 3 aylık gelinime, 'Mustafa'yı niye arıyorsun, arama öldü.' şeklinde sözler söyledi. Bizim de bu şekilde haberimiz oldu." açıklamasında bulundu.

Telsiz zabiti Berke Çamurtaş'ın babası Güngör Çamurtaş, geminin battığını akşam haberlerinde gördüğünü, bunu üzerine Ereğli'ye geldiğini, şirket yetkililerinin arayıp başsağlığı bile dilemediğini söyledi.

 

"İSTANBUL'A GİTMESİNİ TAVSİYE ETTİM"

Tanık A.D. ise 4 yıldır Kafkametler şirketinde karada yetkilendirilmiş kişi olarak görev aldığını, 30 yıldır gemi kaptanlığı yaptığını, hava durumunu öğrenince kaptanı direkt cep telefonundan aradığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Havanın kötü olduğunu, İstanbul'a gelmesini tavsiye ettim. İstanbul'a gelirse acente olarak devreye gireceğimi, yardımcı olacağımı söyledim. Karasu'ya kadar gelmişken 'Ne gerekiyorsa yaparız.' dedim. Bunun üzerine emniyetli görmediğini, Ereğli'ye döneceğini söyledi. 'Orada da aynı durumla karşılaşma, gerekirse sorabilirsiniz.' dedim. Son konuşmamız bu şekildeydi. Gemi 18 Kasım'da dış limana demirlemiş mesajı geldi. 19 Kasım sabahı aradım, demir taraması yaptığını söyledi. Daha sonra irtibat sağlayamadık."

 

KAPTAN HASAR YOK DEDİ

Mahkeme başkanının, "Daha önce mayın patladığında hasar oluştu mu?" sorusuna A.D, "Gemi kaptanı beni aradı, kıç tarafında patlama olduğunu söyledi. Geminin durumunu bildirdik. Hemen Ukrayna sahil güvenlik ekipleri geldi. Denetim yaptılar, kontrol ettiler. Kaptan 'hasar yok' dedi. Gemide hasar olsa zaten oradan göndermezlerdi." yanıtını verdi.

 

"KAPTANA ÇALIŞIR TESLİM ETTİM"

Gemide bir dönem çalışan tanık İ.G, mayın patladığında kendisinin Kafkametler'in kaptanı olduğunu belirterek, "30-40 metrede mayın patladı. Sahil güvenlik geldi, denetim yaptı. Her tarafının kontrolleri yapıldı. Arıza olsa zaten izin vermezler. Benden sonra kaptan olan C.T'ye gemiyi teslim ettiğimde her şey çalışıyordu." dedi.

5 NİSAN ŞEHİT GAZETECİLER GÜNÜ 5 NİSAN ŞEHİT GAZETECİLER GÜNÜ

Sanık avukatları, bilirkişi raporuna itiraz ederek yeniden kapsamlı rapor alınmasını ve tutuklu sanık S.Ö'nün tahliyesini istedi.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini ve sanık S.Ö'nün tutukluluk halinin devamını talep etti.

Tutuklu sanığın adli kontrol hükümleri uygulayarak yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine karar veren heyet, bütün belge ve bilgilerin incelenerek sanıkların görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi, kusurlu olup olmadıkları, kusurluysalar da asli ya da tali kusurlu olup olmadıkları yönünde rapor düzenlenmesini kararlaştırdı. Duruşma, 7 Temmuz'a ertelendi.

 

BATAN GEMİDE ADALET ARAYIŞI

Mağdurların avukatı Hasan Ali Tan, duruşma sonrası gazetecilere, tutuklu ortağın tahliye edilmesini eleştirerek, batan gemide adalet arayışlarına devam edeceklerini söyledi.

SÜREÇ

Rusya'dan İzmir Aliağa Limanı'na yük taşıyan Türk bayraklı "Kafkametler" adlı kuru yük gemisi, 19 Kasım 2023'te Ereğli Limanı'ndan çıkarken fırtınanın etkisiyle askeri bölgedeki mendireğe çarparak batmıştı. Gemideki 12 kişilik Türk mürettebattan 5'inin cenazesine ulaşılmıştı.

Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, gemi donatanları S.Ö, G.Ö. ve K.Ö. hakkında, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Muhabir: Mustafa Kemal Bektaş