Gönülden Hayvan Severler Derneği ve Karadeniz Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) tarafından Atatürk Kültür Merkezi karşısındaki Herkül heykeli arkasında yaptığı basın açıklamasında, ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli gibi ifadeler ile sokakta yaşayan canlıların öldürülmesinin kabul edilemeyeceğini ve ilgili yasa teklifinin geri çekilmesini istedi. Açıklamayı okuyan KERÇEP Koordinatörlerinden Mahir Ersöz, 12 Temmuz 2024 tarihinde AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından yapılan basın açıklamasıyla, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda 17 maddelik değişiklik öngören yasa teklifinin detaylarının açıklandığı, söz konusu değişiklik ile kanunun sistematiği alaşağı edilmekte olduğunu hatırlattı.
"KATLİAM YAŞANACAĞINI BİLMEK GEREKİR"
Ersöz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tüm sahipsiz hayvanların (kedi, köpek, vb.) yerel yönetimlerce toplanarak, kamu güvenliği, anatomisi bozuk hayvan gibi ucu açık ifadelerle ötanazi adı altında öldürülmesi yetkisi verilmek istenmektedir. Bu şekilde yasalaşması halinde, ülkemiz tarihinde görülmemiş bir evcil hayvan katliamı yaşanacağını bilmek gerekir. Bu yasa teklifi, sivil toplum örgütleri dışlanarak,TBMM'de araştırma komisyonu kurulmadan hazırlanmıştır. Akla, mantığa ve vicdana sığmayan bu teklif asla kabul edilemez.İktidar partisi olmakla doğanın asıl sahibi olunamaz. Hangi canlının ne kadar yaşayıp hangisinin yaşamayacağına kim karar verecek? Hayvanların olurununasıl alacaksınız?. Oluru alınamayan ötenazi ilkelliktir. Yaşamak her canlının hakkıdır. Hayvanların yaşam hakkına dokunmak onları katletmektir. Bu sorun ya hiçbir canlının yaşam hakkına dokunmadan çözülsün ya da bu yasayı geri çekin.
GÜVENLİK SORUNU VARSA...
Yıllardır ortaklarınızla birlikte iktidardasınız. Şimdiye kadar mevcut yasanın gereğini neden yerine getirmediniz? 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununu neden uygulamıyorsunuz? Göreviniz, mevcut yasaları uygulamak değil mi?, Eğer, ortada bir güvenlik sorunu varsa, bu sorunu çözmek de sizin işiniz değil mi? Tek çare, öldürmek mi? Tamamen öldürme üzerine kurulu hükümler ve hazırlıklar içeren bu kanunla, var olan, yerel Hayvan Koruma Gönüllüleri uygulamasını bile kaldırıp yok etmek niye? Neden Etik, bilimsel, insani ve yaşam hakkından taraf olan çözümler üretmiyorsunuz?. Kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak, üretim ve satışı yasaklamak aklınızdan geçmiyor mu?. Yaşatmaktan yana olmayı seçmeniz bu kadar zor mu? Ölüm döngüsünün hayvan katliamına yol açacağını çok iyi biliyoruz. Kuduz olaylarının arttığını öne sürerek öldürme yöntemini meşrulaştırma çabanızdan vaz geçin. Apartman ve site yönetim planlarında hayvan sahiplenmeyi engelleyen hükümleri günün koşullarına uygun olacak şekilde yeniden düzenleyin.
"UYARILARA KULAK VERİN"
Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarılarına kulak verin. Zaten yok ettiğiniz Ekolojik dengenin sokak hayvanlarının da yok edilmesiyle geri dönülemez bir noktaya taşınacağını bilin, insan sağlığı açısından barındırdığı riskleri iyi düşünün ve öylece hareket edin. Belediyelerin hayvan bakımevleri kurmaları ve kısırlaştırma yapmaları için ayrılan bütçeyi arttırın ve doğru kullanın. Yiyecek, barınma ve şefkat bu kadar mı azaldı bu ülkede. Konu hakkında bilimsel çalışmaları da olan uzman veteriner hekimler, etkin uygulanacak kısırlaştırma seferberliği ile 2 yıl içinde popülasyon kontrolünün sağlanacağını vurguladığı halde, neden denenmiyor? Uygulamadığınız yasaları etkisizmiş gibi göstermekten vaz geçin. 5199 sayılı Kanunun esas aldığı popülasyon kontrol programı olan TNR (Trap-Neuter-Return / Yakala-Kısırlaştır-Bırak) uygulansın. Kısırlaştırın, rehabilite edin, doğal ortamına bırakın ama öldürmeyin. Bir kez daha sesimizin çıktığı kadar haykırıyoruz: "Ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli" gibi yumuşatılmış ifadeler ile sokakta yaşayan köpeklerin/canlıların öldürülmesi kabul edilemez. Yasa teklifi derhal geri çekilsin, Mevcut Hayvanları Koruma Kanunu uygulansın."