Karadeniz Ereğli Belediyesi’nden yaklaşık 128 bin TL alacağını Kdz.Ereğli Belediyespor’a bağışta bulunmadığı gerekçesi ile alamadığını iddia eden işadamı Ereğli Belediyesi önünde tepki gösterdi, kendisine ait kamyonun kasasına pankart astı.
Ereğli Belediyesi’nde hafriyat işleri yaptığını ve 3 işten yaklaşık 128 bin TL alacağını bulunduğunu belirten işadamı Mustafa Özkan, Ereğli Belediyespor’a bağışta bulunması karşılığında kendisine alacağının ödeneceğini belirtildiğini iddia etti.
“Ereğli Belediyespor’a yardım yapacaksınız? diye bir dayatma mantığı uygulanırsa ben bunu kabul etmem, bir başkası kabul ederse diyecek bir şeyim yok. Ereğli Belediyespor’a yardımcı olurum ancak benim Ereğli Belediyespor’a yaptığım yardımım kamuoyu tarafından bilinmesi gerekiyor. Daha önce aşevi için yardımda bulundum ancak bana teşekkür edilmedi, belediye her işi sahipleniyor”
Belediyenin hizmet etme makamı olduğunu ve keyfi yönetilemeyeceğini belirten Özkan, “Ben 49 yaşındayım bu zamana kadar kanunlara saygılı oldum bundan sonra da olmaya devam edeceğim. Ben yapmadığım işin parasını istemiyorum hak ettiğim sözleşme gereği olan bir bedeli istiyorum. Mesele para değil mesele dayatmacı bir uygulamadır” dedi.
Konuşmanın ardından Mustafa Özkan’a ait ve kasasında, ‘Ereğli Belediyesi kanunlara, vicdanlara, siyasete aykırı uygulamalarına son vermelidir’ yazılı pankart bulunan kamyonet Ereğli Belediyesi önüne park etti. Polisler ve özel güvenlik görevlileri aracın park etmesinin yasak olduğunu belirtince sürücü kamyoneti olay yerinden kaldırdı. Eylem nedeniyle polis ve özel güvenlik görevlileri belediye çevresinde önlem aldığı gözlendi.
“8 AY GEÇMİŞTİR”
Özkan daha sonra gazetecilere metin dağıttı. Metinde yer alan ifadeler ise şu şekilde: “Ereğli’de yaşayan, istihdam sağlayan bir işveren ve aynı zamanda sıradan bir vatandaş olarak Ereğli Belediyesinin uygulamalarından zarar görmekte ve rahatsızlık duymaktayım. Kişiliğim gereği yanlışların, eksikliklerin, haksızlıkların giderilmesi için sessiz kalmayıp sürekli düzeltilmesi yönünde mücadele etmişimdir. Amacım gelecek nesillere daha yaşanabilir, her türlü eğitim, iş, sağlık ve hizmet imkânlarına sahip bir Ereğli bırakabilmektir. Sorumluluk sahibi her insanında öncelikli amacı bu olmalıdır. Bilindiği üzere 30 Mart yerel seçimlerinden bu yana yaklaşık 8 ay geçmiştir. Bu süre zarfında gördüğümüz bazı yanlışlıklar için mevcut yönetime yüklenmedik. Fakat uygun dille de görüşlerimizi ilettik. Fakat son aylarda işlerin çığırından çıktığını görmemek için kör olmak gerekli. Yapılan yanlışları yetkililere iletmemize rağmen, biz yaptık oldu anlayışı ile sıkıntıların, yanlışların giderilmesine yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Bunun üzerine 10 Kasım 2014 tarihinde bilgi edinme yasası gereği ekte sunulmuş dilekçe örneği ile 4 maddelik Belediyeden bilgi talebim oldu. Henüz yazılı tarafıma ulaşan bir cevap olmadığı gibi hiçbir yönetici tarafından da aranılmadım.
“İHTİYAÇ DUYDUM”
Dolayısı ile geldiğimiz noktada sesimizi duyurabilmek ve belki çözüm ürettirebilmek adına bu basın açıklamasına ihtiyaç duydum. Konunun özeti Ereğli Belediyesinin kanunen, vicdanen, siyaseten suç işlemesidir. Ben firmam ile iki yıldır belediyenin taş duvar işlerini yapmaktaydım. Benden önce yüksek fiyatlar ile yapılan bu işler, Ereğli’nin menfaatine olacak şekilde en az %40 piyasa fiyatlarından daha ucuza tarafımca yapılmıştır. Menfaat önceliğini Ereğliliye verdik. Bu durumun bilinmesine rağmen İsmail Başel’ın başkan yardımcılığı yaptığı dönemde hakediş ödemelerim geciktirildi. Sayın Başel ile telefonda görüştüm. Beni makamına çağırarak Başkan Uysal’ın bir talebini iletti. Talep, Belediye spora yardım etmemdi. Bende tarafımdan yapıldığı bilinmeyen hiçbir yardımı yapmayacağımı söyledim.
“KUMANYA YARDIMI YAPTIM”
Çünkü ramazan ayında iftar çadırını ziyaretimde Sayın Uysal’ın direk kendi talebi ile bir günlük iftar çadırı için gerekli kumanya yardımı yapmıştım. Fakat bu yardıma yönelik en ufak ne Belediye yönetimi tarafından ne teşekkür edildi, ne de adım bir yerde geçti. Yanı vatandaşın hayrına yaptığı bir yardım bile Belediyeye sahiplendirildi. Böyle bir durumu yaşadığım için İsmail beye bu konuyu da aktararak Belediye spora sponsor olduğum bilinmesi koşulu ile yardım edeceğimi söyleyerek yardım etmedim. Sonrasında da bu cevabıma yönelik bana dönülmedi. Zaten kısa bir süre sonra da Sayın Başel görevden alındı. Bundan sonraki ödeme süreçlerinde başkan ile görüşmem istendi. Bende görüşmedim, görüşmediğimden ve Belediye spora yardım etmediğimden olsa gerek sürekli ödemelerim sarkıtıldı. Yapmış olduğumuz sözleşmeye aykırı hareket eden Belediye şuan kanunen suç işlemektedir. Yine Sayın Uysal’ın yaptığı yanlış atamalar, bu atamalara yönelik açıklamalar vicdanları sızlatmaktadır. Yıllarca işini, düzgün ve vatandaşın sorunlarını, sıkıntılarını çözebilmek ve hizmet götürebilmek adına yapmakla tanıdığımız yetkilileri siyaseten alıp, yerine bırakın hizmet etmeyi ve sorun çözmeyi, tam tersi sorun üreten ve ayak direten yetkililerin atanmaları Belediyenin Hizmet üretmekten uzaklaştığını göstermektedir.
“VARIN SİZ DÜŞÜNÜN”
Yine görevden aldığı bu yetkililer için iş yapmadığını söylemesi, iş yapanları yürüyüşünden tanıdığını ifade etmesi çalışanlara yapılan bir psikolojik tacizdir ve gerçekler ile örtüşmemektedir. Bu şekilde halka açık yerlerdeki bu olumsuz söylemlerine ilaveten çalışanlara teşekkür etmeyeceğini ifade eden seçilmiş bir başkanın altındaki ekibin motivasyonu ve Ereğli ye katkısını varın siz düşünün. Burada Sevsek de sevmesek de Sayın Posbıyık’ın söylediği “herkes iyi bir insan olabilir ama iyi bir yönetici olamaz” sözünün ne kadar doğru olduğu ortaya çıkmaktadır. Sözde iş yapmadıkları için alınan yerlerden birine getirilen Selda Hanımın ne kadar iş yaptığı bırakın öncesini 20 günlük sürede ortaya çıkmıştır. Keza bu konuda meclis kararının olduğu ve başkan yardımcısının talimatına rağmen vatandaşa lazım olan makineyi vermemek için direnmiştir. Bu direnmesi fayda etmeyince ne kadar çalışacağı net belli olmadığı için yaklaşık bir değer üzerinden parası yatırılan makinenin, fazla çalışması olduğu taktirde ilaveten ayrıca ödemesi yapılacağı konuşulmuş olmasına rağmen iş bitmeden talimat vererek vatandaşın işinden geri çektirmiştir. Oysa belge ve bilgileri bende olan hiçbir makine bedel ödemesi yapılmadan bazı vatandaşlara beşeri ilişkiler ile Belediyenin makine ve imkânları kullanılmıştır. Buradan yapılan ve yapılmak istenenleri anlamak için uzman olmaya gerek yoktur. Sayın Uysal’ın sözde yürüyüşünden bile anlayarak göreve getirdiklerinin hizmet anlayışları ve yaptıkları budur. Bir kere hizmet makamına getirilen kişilerde kapasitesi, bilgi ve birikimin olmasının yanı sıra pozitif enerjisi olmalı ve vatandaşa güler yüzle yaklaşarak sorunlarını çözmelidir. Anlaşılan Selda hanımın güler yüzü sadece sayın başkana ve oraya gelmesine katkısı olanlara.
“DİĞER MECLİS ÜYELERİNE HAKARETTİR”
Yine Sayın Uysal’ın sürekli başkan vekilliğini bir meclis üyesine bırakması Ereğli halkına ve diğer meclis üyelerine hakarettir. Bu arkadaşlar Ereğli halkının oyları ile seçilerek gelmişlerdir. Bir meclis üyesinin vekilliğinde yanlış yaptığı için (ki bu konuda tek taraflı bir yanlışın olduğunu düşünmüyorum)diğer meclis üyelerine vekâlet vermemek çok büyük yanlıştır. Şimdi Sayın Uysal’a sormak istiyorum, bu arkadaşlara güvenmiyorduysanız niye birlikte yola çıktınız? Sayın Ekşi sizce yanlış yapınca, gelip yanlışı düzeltmediniz mi? Demek ki yapılan bir yanlış olursa düzeltmekte mümkün olabiliyormuş. Velev ki diğer meclis üyeleri de vekâlet aldıklarında size göre yanlış yapsalar, yine düzeltmeniz mümkün. E o zaman Ereğli halkının seçtiği bu meclis üyelerini hangi hakla pasifize edersiniz? Bu arkadaşların Ereğli halkına hizmet etme şevkini hangi hakla kırarsınız? Sayın Uysal bu yöneticilik anlayışı ile maalesef Ereğli’ye hizmet üretemez. Sayın basın mensupları, şimdilik kamuoyu ile yukarıda detaylarını verdiğim hususları paylaşmayı uygun görüyorum. İleride henüz tam anlamıyla emin olamadığım, araştırma ve takip içerisinde olduğum diğer konuları da netleştirdikten sonra sizler ile paylaşacağım. Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür eder, el birliği ile özlemini çektiğimiz Bir Ereğli yaratmak dileğiyle. Saygılarımla”
(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)