İşid neredeyse tüm dünyanın korkulu rüyası olma yolunda hızla ilerliyor.
Türkiye içinse tam bir tehdit hatta Başbakan ve Cumhurbaşkanını oldukça sıkıntıya sokan bir örgüt.
Amerika’nın bu kanlı örgüte karşı kurduğu koalisyonda Türkiye yerini alamadı çünkü 49 rehine ve bir dizi bölgesel sorunlar var.
Ne yazık ki emperyalist güçler orta doğuda hâkimiyet kurmak için bölgede örgütler yaratırken böylesini hesap edemediler belki de. Şimdi kendileri içinde ciddi bir tehlike olan İşid’i aslında kendileri yaratmadılar mı?
Yüzyıllardır süre gelen Ortadoğu’daki kaynama son yıllarda kanlı savaşlara, katliamlara sahne oluyor. Çocuklar, bebeler, yaşlılar, gençler suçsuz yere günahsız yere güç savaşlarının kurbanı oluyorlar.
Ortadoğu’daki yer altı ve yerüstü zenginliğe hakim olma egosu kendi içinden böylesine korkunç bir örgüt çıkardı işte.
İnsan korkuyor büyük şehirlere gitmeye.
Stadyumlar mı bombalanır, metrolar mı, AVM ‘ler mi… Düşüncesi bile korkunç…
Huzurlu bir ülkede yaşayamaz olduk. Ne zamandır büyük şehirlerde terörist saldırısı yok derken bu kanlı örgüt tehditler savuruyor.
Türkiye’ye İşid üzerinden aslında tuzaklar kuruluyor. Türkiye asker versin bölgede savaşsın, üslerini vresin…
Sonra Türkiye’nin arkasında kim duracak acaba…
Beklide İşid konusunda haberler abartılıp o bölgede korku saçan bir örgütün varlığıyla Ortadoğu’ya hakim olmak ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyorlar.
Senelerdir yönetilemeyen dış ilişkilerimiz özellikle doğu sınırındaki ülkelerle olan bozuk ilişkilerimiz o bölgede yalnız kalmamıza ve sürekli tehditler almamıza sebep oluyor.
Artık yanlış yönetilen dış ilişkiler ve emperyalist güçler uğruna akıtacak bir bir damla bile şehit kanımız yoktur. Evlatlarımızı güvenle askere yollamak ve güler bir yüzle dönüşlerini beklemek tüm anne ve babaların hakkı.
Bugün İşid üzerinden Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor ise bunun sebebi yanlış yönetilen dış ilişkiler politikalarımızdır.
Büyük Ortadoğu projesine alet olmak ve sınır ülkelerde yaratılan huzursuzluklara çanak tutmak gelecek nesli ve ülkeyi karanlık kuyulara atmaktan başka bir şey değildir.
Müslüman ülkelerde olan hiçbir kanlı savaşa, katliama destek veremeyiz. Sadece Müslüman ülkeler değil tabiki dünyada olan insanlık adına yapılan her türlü katliam ve zulme karşı durmalıyız ama özellikler sınırlarımızda olan din kardeşlerimizin yaşadığı ülkelerle iyi ilişkiler içerisinde olmamız gerekirken ne yazık ki neredeyse hepsiyle tartışmalı ve tehdit noktasında kötüyüz.
Türkiye bir an evvel kendine gelip sınır ülkelerle ilişkilerini düzenlemeli ve terörist olaylarına karşı halkını korumalı ve önce ülkenin ve halkın çıkarlarını gözetmelidir.