Çubukspor’u yenemedik ve haftayı 1 puan ile kapadık.

Elli elli yüz biz Ereğlülüyüz.

 

OLUMLU ŞEYLER

Maça gelmeden önce iyi şeylerden söz edelim mi?

Birincisi kale arkasına deplasman tirübünü yapmak için harekete geçmişler. Budur işte. Böylelikle, ayakta maç seyretmek durumunda kalan seyircilerin talebi yerine getirilmiş olacak. Protokol tribününde maganda sayısı azaltılmış. Çatur çutur çekirdek yiyip yerlere çöp atan yine bir iki maganda vardı ama, zamanla uyarıları yedikçe onlarda hiç kalmayacak.

 

OLUMSUZ ŞEY

Tek

Bir çok kez yazdığım gibi, şu pankartlar. (yukarıdaki fotoğraf)  80 santim aşağıya asılsa pankartlar görünmez olmuyorlar. Bu şekilde sahanın taç ve korner alanlarını görmek mümkün olmuyor. Zaten stat ortaçağdan kalma bir ucube. Durum böyle iken futbolseverlerin mümkün olduğunca izleme alanlarını genişletmek sevgili yönetim kurulunun görev öncelikle arasında olmalı değil mi?

PERŞEMBENİN GELİŞİ

Çubukspor maçı öncesinde sahamızdaki bir çok maçta “Yusuf Yusuf” diye kıvrandığımızı bir çok kez kaleme aldım. Ve de özellikle Ereğlispor’umuz futbolcularının sakin olması gerektiğine dikkat çekerken, gergin olduklarını işaret ettim.

İşte nihayet patladılar.

Maç öncesi tribünlerimiz Ereğli kültürüne yakışır bir şekilde Ankara’dan gelen Çubuksporlu’lara “hoş geldiniz” sloganları atarak farkındalık oluştururken bu güzel ambians ne hoş ve ne güzeldi.

Ancak sahada ilk yarım saat geride kaldıktan sonra bizim takıma bir şeyler oldu. Hele ki takımın gözbebeği Orhan Yüksel bir ofsayt pozisyonunda hakeme o kadar çok itiraz etti ve ardından rakip oyuncularla dalaştı ki. “eyvah!” dememek mümkün değil.

Ne oldu ya?

Maça iyi başlamadık.

Defansımız arkasına atılan iki pas ile rakip takım kalecimiz ile karşı karşıya kaldığında nasıl nefes alamadık ve de kalecimiz kalesinde devleşirken ancak "oh" çekerek nefes alabildik. 

Erhan Kırcı sayesinde… İlk yarının ve maçın tamamının oyuncusu bana göre, 12 numaralı formamızı taşıyan Erhan Kırcı’dır.

Helal olsun Erhan Kırcı’ya.

Bir puanı O’na borçluyuz.

Ha şunu özellikle belirtmek ve altını çizmek gerekir ki, eğer ki maçı 11 kişi olarak tamamlayabildik ise bunu da hakemin görmediği pozisyonlara borçluyuz. 

Tak kırmızı kart!

Bir değil iki kırmızı çıkabilir ve sonraki maçlarımızda bunun bedelini çok ağır ödeyebilirdik.

Unutmayalım ki, lig bitmedi ve daha yeni başlıyor!

Üç üç gidiyorduk ama bu kez olmadı.

Olsun!

11 maçta 31 puana ulaştık ve en golcü takım olduğumuz gibi  gol krallığı da Orhan Yüksel’de.

Havza'da jandarmadan kış lastiği uygulaması Havza'da jandarmadan kış lastiği uygulaması

İş kazası diyelim.

Ve ne olur, şu strese yenilip de kontrolden çıkıp takımızı eksik bırakmayalım ki, hep birlikte “O sene bu sene” sloganının rüzgarını kesmeyelim.

        Kemal DOĞRUCU

Muhabir: Mustafa Kemal Bektaş