26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta kazanılan Büyük Taarruz’dan bir gün sonra Eşsiz Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir İleri emrini verdiği Kurtuluş Savaşımızın en büyük destanının 102. Yıldönümü kutlandı.
Kdz. Ereğli’deki törenler Atatürk Anıtında çelenk koyma töreniyle başladı. İlçe Protokolü çelenk koyma töreninde ayrıca Kdz. Ereğli’deki Şehitler Anıtı ve Müdafai Hukuk Cemiyetinin kurucularının büstlerine çiçek koydu. Kaymakam Mehmet Yapıcı’nın makamında kutlamaları kabul etmesinin ardından Devrim Bulvarında tören başladı. Günün anlam ve önemi üzerine konuşma yapan Üst Teğmen Can Şahin “bugün yalnız Türk Milleti için değil aynı zamanda bütün dünya için büyük öneme sahip tarihi bir olayın Yüce Türk Milletinin çok şerefli bir zaferin 102. Yıl dönümünü kutluyoruz.! Sözleriyle başladığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Bugün tarihinin hiçbir devresinde hürriyetinden zerre kadar ödün vermemiş büyük Türk Milleti istilacı düşmanlara karşı canını ortaya koyarak verdiği yaşam mücadelesinin amacına ulaştığı çok anlamlı bir gündür.
Bugünün değerini anlamak ancak dünü öğrenmek ve daima hatırlamakla mümkündür.
Osmanlı İmparatorluğu, Trablusgarp ve Balkan Savaşını takiben girdiği 1. Dünya Harbi sonunda çok ağır şartlarda Sevr Anlaşmasını imzalamaya zorlanmış ve bunun kabulüyle aziz vatanımızın parçalanması istenmiştir. Mondros Muharebesinden hemen sonra İngilizler, Musul, Urfa, Antep ve Maraş’ı , Fransızlar, Adana ve Mersin’i, İtalyan’lar, Antalya ve Konya’yı, Yunanlar ise 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmişlerdir. Ancak işgal devletlerinin düşünmedikleri bir husus vardır. Mazisi kahramanlıklarla ünlü Yüce Türk Milletinin tarihin hiçbir devresinde esaret altında yaşamamış onurlu ve şerefli bir ulus olarak esir yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek bir karaktere sahipti. Böylece işgalciler her zaman hür ve bağımsız olmuş bir milleti karşılarına almışlardı. Çok zor koşullar altında planlanan ve hazırlanan büyük taarruz sürpriz bir karşı harekâtla güçlü düşman menzillerini sayıca üstün düşmanı kesin bir darbe ile mağlup etmekti. Bu taarruza Türk’ün ana yurdunu işgal eden düşman yok edilmeden ara verilmeyecekti. Büyük Taarruza, Yüce Türk Milletinin büyük fedakârlıkları ile yapılan lojistik hazırlıklarının sonucunda 102 yıl önce 26 Ağustos’ta başlamıştır. Türk’ün gerçek kurtuluş günü ise 30 Ağustos 1922 sabahı düşmanın kesin yenilgisiyle doğmuştur.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz’dir” emrini alan kuvvetlerimiz 9 Eylül 1922 tarihine kadar benzeri görülmemiş bir azim ve iradeyle düşmanı İzmir’de denize dökmüş ve yeni bir kahramanlık sayfasını imzalamıştır.
30 Ağustos Zaferi, zafere inanan, kendisine güvenen, askerine destek olan, özgürlüğe gönül vermiş ve bütün imkansızlıklara rağmen güçlü düşmanlarını yenen bir milletin destanıdır.
Bu askeri zafer ile siyasi zaferlerin de yolu açılmıştır. Mudanya müzakeresi yapılmış, Trakya işgalcilerden kurtarılmış ve nihayet Müzakere gücünü büyük zaferdeki yenilmezlikten alan Türk delegasyonunun siyasi mücadelesi sonucunda Barış Anlaşması imzalanmıştır.
Böylece Büyük Türk Zaferi, milletlerarası hukuk kurallarına göre tescil edilmiş ve milli mücadele fiilen sona ermiştir.
Başkomutanlık Meydan Muharebesinin önemi sadece düşmanın yenilmesinden değil aynı zamanda Yüce Türk Milletinin tarihinde yeni bir dönem açarak yeni ve güçlü bir Türk Devletinin kurulmasına imkan sağlamasından kaynaklanmaktadır. Bugün zaferlerin en büyüğü olarak Başkomutanlık Meydan Muharebesi Türk Milletinin kahramanlık duygusunu ve milli gururunu besleyen en güçlü kaynaklardan biridir ve böyle kalacaktır.
Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri 102 yıl önce olduğu gibi bugün de üstün bir vazife anlayışı içerisindedir.”
Belediye halk oyunlarının gösterisinin ardından resmi tören geçidi yapıldı.
Tören sırasında dikkati çeken ise ilçe protokolünün her zaman jeep üzerinde yaptığı kutlama turunun bu kez yaya olarak yapılmasıydı.