Zonguldak’ta Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargı sürecini izleyen Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı olayla ilgili yeni tanıklardan söz etti.

 

Göçmenlerin ırkçı saldırıların hedefi olarak, sömürüye ve şiddete açık halde göç ettikleri yerlerde sınır dışı edilme tehdidi altında yaşamaya çalıştıklarını öne süren Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı bu durumun patronlar tarafından da “harcanabilir işçi” olarak görülmesinin ağır sonuçlarının yaşandığını öne sürdü

Zonguldak’ta çalıştığı kaçak maden ocağında yakılarak öldürülen Afganistanlı Vezir Mohammad Nourtani’nin davasını yakın takibe alan Göçmen Mülteci Dayanışma AğıHiçbir resmiyeti ve iş güvenliği olmayan kaçak ocaklarda çalışmak zorunda kalan kimliksiz göçmen durumundaki çoğu Afganistanlı işçi, işçi sağlığı ve iş güvenliğinden yoksun, emek-yoğun ve insanlık dışı koşullarda madenlerde çalıştırılmakta, bunun sonucu olarak da iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmektedirler” dedi.

Bir basın açıklaması gönderen Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı konuyla ilgili yeni tanıklardan söz ederken, görüşlerini şöyle sıraladı:

BABA TAMMİS'E SON GÖREV BABA TAMMİS'E SON GÖREV

“Zonguldak’ta ruhsatsız işletilen bir maden ocağında kayıtsız ve güvencesiz çalıştırılan Afganistanlı mülteci işçi Vezir Mohammad Nourtani’nin, 9 Kasım 2023’te kaçak maden ocağı sahipleri tarafından yakılarak yok edilmek istenmesidir.

Nourtani’nin öldürülmesinin ardından açılan Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın tutuklu yargılanırken, ocak çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve kömür ticareti yapan Alaattin Çayırlı ise tutuksuz yargılanmaktadır. Dava sürerken, Vezir Muhammed Nourtani ile mesai arkadaşı olan göçmen işçiler sınır dışı edilmiş, Nourtani’nin ailesi ise sınır dışı tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Ailenin Zonguldak İdare Mahkemesi’ne yaptığı uluslararası geçici koruma başvurusu da bu süreçte reddedilmiştir.

Nourtani’nin katillerinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinde olacak. Yeni bir tanıklık için eşi başvuruda bulunacak.

Nourtani ile o dönem birlikte kaçak madende çalışan ve cinayete ilişkin ifadeleri alındıktan sonra sınır dışı edilen kuzenler Anmet Ahmedi ve Ahmet Ahmedi video çekerek ölen madencinin eşi Kamergül Meliki'ye gönderdi. Kuzenler videoda kendilerine zorla 'Bir şey görmedikleri' yönünde ifade verdirildiğini belirterek Nourtani'nin ocak içinde kavga ettiğini duyduklarını söylediler. Afgan madenciler videoda Nourtani'nin böbreğine 10 bin dolar teklif geldiğini ancak kendisinin 30 bin dolar istemesi nedeniyle teklifi kabul etmediğini söylediğini anlattı.

Kamelgül Meliki, olayı anlatan işçilerin videosunu avukatı aracılığıyla Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesine sunup ifadelerinin alınmasını talep edecek. Mahkemenin talebi kabul etmesi durumunda adli yardımlaşma yöntemi ile 2 işçinin İran'daki büyükelçilikte ifadeleri alınacak.

Geçen duruşmada Avukat Şeker’in istediği ikinci adli tıp raporu da bu davada görüşülecek. Yeniden istenen Adli Tıp raporu mahkemeye ulaştı. 20 sayfalık raporda, yakılma olayının ölümden sonra meydana geldiği belirtilerek, 'Kişinin mevcut verilerle kesin ölüm nedeni ve mekanizmasının bilinemediği, ölüm sonrası yakılmış olduğu' değerlendirmesi yapıldı.

Göçmen ve Mülteci Dayanışma Ağı olarak cinayetten sorumlu tüm faillerin en ağır cezaları alması için, göçmen işçiler için adalet talebiyle davanın takipçisiyiz. Tüm kamuoyunu, ölüme mahkûm bir yaşam dayatılan ve katledilen göçmen işçiler için davanın takipçisi olmaya çağırıyoruz.”

Bu arada Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma da, Şubat 2025’e ertelendi.

Muhabir: EMRE ÇİFTÇİ