Hep söylüyoruz…
Uyarıyoruz…
Silahla şaka olmaz, silahla oyun olmaz, diye… Ama maalesef insanlar ancak yaralanmayı, ölümü yaşayınca anlayabiliyorlar…
Ve hep uyarıyoruz: Evde silah bulundurmayın, silahları ortalıkta rast gele bırakmayın…
Ama nerde…
Çoğu insanın bir kulağından giriyor, diğer kulağından çıkıyor…
Ey anne-babalar ortalıkta bırakılan silahlarla oynarken, aklı sıra karşısındakine şaka yaparken çocuklarınız yaralanıp, ölüyorsa ya da bir başkasının ölümüne neden oluyorsa en büyük suçlu sizsiniz…
Ruhsatlı bile olsa silahı hem ortalıkta bıraktığınız, hem de çocuğunuza “silahın ne denli tehlikeli olabileceğini” anlatıp, onu eğitmediğiniz için…
Evet gazetelerde iki üzücü olay yine art arda…
Samsun İlkadım’ın Selahiye Mahallesi’nde iki genç evdeler. 18 yaşındaki C.Ö., gazeteye göre “tabancasını” (daha 18 yaşındaki bir gencin tabancası niye oluyorsa) çıkarıyor… Kurcalarken de güya tabancası kazara ateş alıyor ve 20 yaşındaki arkadaşı M.A.’yı kafasından vuruyor…
Bir maganda ailenin, magandaca yetiştirdiği arkadaşının kurbanı M.A., hastanede yoğun bakımda şimdi yaşam mücadelesi veriyor… Arkadaşını komalık yapan C.Ö. ise cezaevinde…
Ne dersiniz; arkadaşını komalık yapan ve daha 18 yaşında silah sahibi olan C.Ö. kadar, çocuklarının böyle yetişmesine neden olan anne-babası da suçlu değil mi?
İzmir Torbalı’da ise daha 9 yaşındaki Çınar Güven Süer bir silah yüzünden yaşama veda etmiş…
Torbalı Dağkızılca Mahallesi’nde yaşayan küçük çocuk, belli ki; ortalıkta bırakılan tüfekle oynuyormuş… Ve tüfek patlamış, kafasına isabet eden fişekle yaralanmış küçük çocuk…
Kanlar içerisinde yere yığılmış 9 yaşındaki Çınar Güven Süer…
Çınar’ın ölümü ailesini yasa boğmuş…
Ey Süer ailesi, silah konusunda daha hassas, titiz olsaydınız da, 9 yaşındaki oğlunuzun ölümüyle acılara boğulmasaydınız…
Lütfen, lütfen, lüften…
Evlerinizdeki silahlar sizleri korumaz, tersine işte böyle büyük acılar yaşamanıza neden olur…
Silah konusunda lütfen daha titiz olun… Bir köy evinde, dağların başındaki bir yerde yaşıyor olabilirsiniz, mecburen silah bulunduruyor olabilirsiniz; lütfen bu silahlarınızı rastgele ortalıkta bırakmayın, çocuklarınızın erişemeyeceği şekilde onları muhafaza edin ki, böylesine büyük acılar yaşamayın…
Ruhsatlı bile olsa silah tehlikelidir, dediğimizde bazılarınız kızıyorsunuz biliyoruz. Hatta zaman zaman Vakfımızı arıyorsunuz…
Ama insanın yakınındaki silah, emin olun ruhsatlı bile olsa bir anda onu katil yapabilir…
Bakın Konya’da, bir ay önce emekli olmuş polis memuru Salim Ö…
Niye, niçin bilemiyoruz, iddiaya göre bunalıma girdiği için “beylik silahıyla” intihar etmeye kalkmış… Eşi ve iki çocuğu ise ona engel olmaya çalışmışlar. Güya; yaşanan arbede sonucuz eşini göğsünden, 20 yaşındaki kızını karnından, 24 yaşındaki oğlunu ise omuzundan vurmuş…
Anne ve iki çocuğunun durumu ağır… Salim Ö. ise gözaltında…
Yani kim ne derse desin, ulaşılması kolay silah tehlikeli olabiliyor…
O nedenle diyoruz ki; “Silah öldürür”, “Silahın şakası olmaz”, “Silahla oyun olmaz…”
Anne-babalar; acı yaşamak istemiyorsanız, çocuklarınızı bu konuda eğitin, evlerinizde silah bulunduracaksanız yukarıda yaşanan olayları, daha önce yaşanmış acıları görün ve bir kez daha düşünün… Düşünün ki; evlerinizde bu tür acılar yaşanmasın…
İyi haftalar