Sağanak yağış sonrasında selin getirdikleri arasında birincilik pet ve cam şişelerin oldu
Haber-Yorum: Yurdun değişik bölgelerinde zaman zaman öyle sağanak yağışlar oluyor ki, sanki doğa bizlere ayağınızı derk alın der gibi büyük bir plan çerçevesinde bu yağışlar gerçekleştiriyor. Şöyle ki, pat Ankara, pat Denizli, pat Samsun, pat Düzce, Pat Bartın yağmur sağanak halinde iniyor. Bir çok maddi kayıplara da yol açan sağanaklar kimi zaman can kayıplarına da yol açıyor. Sadece bu illerimiz de değil ki sağanaklar. Ülkenin dört bir yanında sağanaklar var ve devam edeceği sarı alarmlar olarak duyuruluyor. Küresel ısınmadan kaynaklı mıdır bilinmez ama yağmurların da tadı kaçtı. Ah nerede o ahmak ıslatan yağmurlar? İnce ince yağarken, insanların duygularının şiirlerle dışa vurulmasını sağlayan yağmurlarımız.
Son sağanaklardan bölgemizde nasibini aldı. Ajanslardan gelen haber metinleri ve fotoğraflar felaketin büyüklüğünü anlatıyor bizlere.
Kdz. Ereğli’de sağanak yağmurlardan çok etkilendi. Bir çok bölge sular altında kalırken, evler gölün ortasındaki gibi objektiflerin deklanşörüne takıldı. Sağanakların getirdiği ve götürdüklerinin içeriğine baktığımızda bizlere farklı bir pencereden bize sunan olay fotoğrafların çeken Op. Dr. Süleyman Doğancıoğlu’ydu. Doğancıoğlu’nun gönderdiği fotoğraflar 8 ve 9 Temmuz günlerinde ulaşımın da kesintiye uğradığı Organize Sanayi yolu üzerindeki köprüde çekilmişti. Yaraşlıyörük’teki sel baskınında sular çekilince Yaraşlıyörük köprüsü üzerinde nelerin biriktiğini işte o fotoğraflarla gördük. Köprü üstü pet ve cam şişelerin ağırlıkta olduğu büyük bir çevre kirliliği ile dolmuştu.
Köprünün ulaşıma kapalı olduğu dönemin ardından suların çekilmesi ile ortaya çıkan bu görüntüdekiler temizlenerek ulaşıma açılan köprüye 10 Temmuz’da gittim. Doğancıoğlu’nun gönderdiği fotoğraflardan geriye kalan demir parmaklıklar arasına sıkışmış plastik maddeler ile ağaç dallarıydı. Köprünün ayaklarında ise sanki büyük bir pet denizi vardı. Çaylıoğlu’ndan Yaraşlıyörük’e kadar olan alandaki ırmak boyunca atılan tüm çöpler sürüklenerek gelip yığılmış oraya. Pet tepelerinin oluştuğu ırmak boyunda, köprü üzeri temizlenirken, iş makinaların kürediği petler acaba nereye atıldı bilmiyorum. Sürüklenip köprüden aşağıya mı itildi yoksa kamyonlarla Üçköy tepesindeki çöp ayrıştırma tesisine mi götürüldü? Umarım öyledir.
Şimdi hepimize çevreyi nasıl katlettiğimizi ortaya koyan fotoğrafların haberini tamamlarken, Doğancıoğlu’nun fotolara eklediği sözleri sözlerle paylaşmak istiyorum.
“Bir köprü bir sürü nedenden dolayı ulaşıma kapanır ama plastik atıklarla da kapanmaz ki! Çevre kirliliğine sebebi olmanın utanç görüntüsüdür.”
-Eyüp Bektaş
