Türkiye genelinde, İsrail marka ve ürünlerine karşı gösterilen tepkiler giderek yükseliyor. Herkes Duysun ekibi olarak Sakaryalılara bu konuda ne düşündüğünü ve bu boykot hareketine katılıp katılmadıklarını sorduk.Cüneyt YAMAN - Vazif İHTİYAR - Herkes Duysun / SAKARYA (İGFA) - İsrail'e karşı politik duruş ve Filistin'e destek amacı taşıyan bu boykot, sosyal medyada hızla yayılarak geniş kitlelere ulaştı. İnsanlar, İsrail menşeli ürünleri almayarak, ülkenin politikalarına karşı bir duruş sergilemeyi amaçlıyorlar.

Herkes Duysun ekibi de gündemin nabzını tuttu ve Siyonist sermaye ile üretilen İsrail menşeli ürünlere uygulanan boykot hakkında ne düşündüklerini vatandaşlara sordu.

“BİLİNÇLİ TÜKETİCİLER OLMALIYIZ”

Konya'dan Hatay'a tarihi armağan Konya'dan Hatay'a tarihi armağan

Bir vatandaş, "Filistin'e yapılan haksızlıklara karşı durmak ve tepkimizi göstermek adına İsrail markalı ürünleri boykot ediyoruz. Bilinçli tüketiciler olmalıyız." dedi.

Bir diğer vatandaş ise sosyal medyadan edindiği bilgilerle İsrail markalarına karşı bir duruş sergilemeye karar verdiğini ve bu boykotun daha geniş çapta bir farkındalık yaratmasını umduğunu söyledi.

“BEN FİLİSTİNLİYİM, FİLİSTİN’E YARDIM EDİN”

Gerçekleştirdiğimiz röportajlar esnasında denk geldiğimiz Filistinli bir misafirimiz ise bu boykotların önemini ve yapılması gerekenleri kendi dilinde şöyle anlattı:

“Ben Filistin'liyim, 1963 yılında Kudüs'te doğdum. Ben Filistinli vatandaşların katline destek veren hiçbir firmada çalışmadım ve onlardan alışveriş yapmıyorum. Çünkü bu firmalar 1948’den beri işgalci güçlere destek veriyorlar. 1967 yılında Kudüs’ü işgal ettiler, çocukları katlettiler, topraklarından sürdüler. Hepsi topraklarını terk etmek zorunda kaldı.

Bu firmalardan alışveriş yaptığınızda işgalci güçlere destek oluyorsunuz. Kintek, Pepsi, Marlboro... Bunların hepsi destek veriyor, özellikle de Starbucks. Özellikle rica ediyorum; Gazze'deki, Filistin'deki kardeşlerinize yardım edin. Teşekkür ederim.”

Vatandaşlar, boykotun sadece bireysel bir tercih olmanın ötesine geçerek, toplumsal bir harekete dönüşmesini ve dünya genelinde de benzer tepkilerin yükselmesini umuyorlar. Bu gelişmeler, Türkiye'deki sosyal ve politik dinamikleri de etkileyerek, boykot çağrılarının geniş kitlelere ulaşmasına vesile oluyor.

Kaynak: igf