KERÇEP: Yanmakta olan kömürü söndürmek için boca edilen suyun çıkardığı o sağlığımıza zararlı buhar, bacalarınızdan çıkan kimyasallar, cüruf dağlarında ve hammadde stok alanlarında oluşan toz fırtınaları ne?

MÜDÜRLÜK ÖNÜNDE POLİSLER YAKALADI MÜDÜRLÜK ÖNÜNDE POLİSLER YAKALADI

Kdz. Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) Erdemir Genel Müdürü Niyazi Aşkın Peker’in basın toplantısında  “Ereğli’ye zehirlemiyoruz” sözlerini eleştirirken, “zehirlediğini” iddia etti ve görüşlerini; Genel Müdüre sorular ve  Ereğli halkına yaptığı çağrılan ile sürdürdü.

BU HALK KÖR VE SAĞIRMI

KERÇEP  “Buradan Erdemir’in Genel Müdürü’ne sesleniyoruz: Geçen gün basın mensuplarını toplayıp, "Erdemir Ereğli’yi zehirlemiyor" dediniz. Peki, her gün gözlerimizle gördüğümüz, ciğerlerimize çektiğimiz o dumanlar, o zehir bulutları ne? Yanmakta olan kömürü söndürmek için boca edilen suyun çıkardığı o sağlığımıza zararlı buhar, bacalarınızdan çıkan kimyasallar, cüruf dağlarında ve hammadde stok alanlarında oluşan toz fırtınaları ne? Bunlar masal mı? Bu halkı kör, sağır mı sanıyorsunuz? Kendinizi akıllı, Ereğli halkını akılsız mı sanıyorsunuz?” sözlerini şöyle sürdürdü:

HERGÜN TOZ VE EMİSYON BULUTLARI

Her gün Erdemir’in bacalarından çıkan dumanlar Ereğli’nin üzerine kara bir örtü gibi çöküyor. Biz bu havayı her sabah soluyoruz. Çocuklarımız bu toz bulutlarında büyüyor.  Ereğli, Gülüç, Alaplı, Kandilli, Akçakoca… Bu kentlerde yüzbinlerce insan her gün bacalarınızdan salınan emisyonlara, fabrika alanından yükselen tozlara maruz kalıyor. Bu halk her gün o kara dumanları görüyor, her gün o toz ve emisyon bulutlarını soluyor, her gün sevdiklerini hastanelere götürüyor.

BACALARI KİM KONTROL EDİYOR?

Güya Erdemir’in bacaları kontrol ediliyormuş… İyi de kim kontrol ediyor? Çevre Bakanlığı mı? Ülkenin dört bir yanında verdiği izinlerle altın madenleri; İliç, Fatsa, Kaz Dağları’nı ne hale getirdi? Termik santraller; Akbelen, Çatalağzı, Yatağan’nın hali ne? İzin verdiği Taş Ocakları; İkizdere, Arhavi’yi gördünüz mü? Ya Korunan Alanlar? Fırtına Vadisi, Uzungöl, Salda’yı en son ne zaman gördünüz? Buralar bu bakanlığın verdiği izinlerle  ne hale geldi biliyor musunuz? Kıyıları otellere, Tarım alanlarını fabrikalara vermedi mi bu bakanlık? Bunların izin verip de korunabilmiş bir yer mi var bu ülkede? Siz kime ne anlatıyorsunuz?  Sanmayın ki halk bilmiyor, ya da sessizliği kabulünden geliyor!

SAYIN GENEL MÜDÜR, SİZE SORMAYA DEVAM EDELİM:

Karadeniz Ereğli Çevre Platformu’nun (KERÇEP) verilerine göre bu ilçede kanser vakaları neden diğer yerlere göre 3,5 kat daha fazla? Neden her iki aileden birinde solunum yolu hastalıkları var? Neden kabul edilebilir sınırların katbekat üzerinde toz ve kirlilik yaşıyoruz? Dünya Sağlık Örgütü’nün hesaplama tekniklerine göre her yıl en az 70-80 kişi bu yüzden erken ölümle karşılaşıyor. Bunlar masal mı? Bunlar yalan mı?

Şimdi buradan haykırıyoruz: Erdemir, havayı zehirliyor. Suyu, toprağı kurulduğu günden beri kirletiyor!

Siz ise toplantınızda çevreye zararsız üretime 2050’de ulaşacağınızı söylüyorsunuz. 2050! Soruyoruz: Bu halk 2050’ye kadar neden sizin kahrınızı çeksin? Neden bu fedakarlığı yapalım? Erdemir, sadece kârını düşünürken, halkın sağlığı umurunda değilken bu halk neden 2050’ye kadar yaydığınız emisyonları ve tozu soluyacakmış?

DEĞERLİ EREĞLİLİLER,

Kentimizin geçmişinde, ekonomik sosyal ve kültürel gelişiminde Erdemir’in çok büyük rolü vardı. O Erdemir’i biliyoruz. Bütün bunları bundan sonra hep konuşacağız. Ama ne yazık ki, özelleşme ile o güzel ve özel günler geride kaldı. Özelleştikten sonra her geçen gün sadece kârını, sadece kendisini umursayan bir yapıya döndüler. En sonunda kendini “Özel Endüstri Bölgesi” ilan ettirdi. Neden? Neyi eksikti de bunu yaptırdı? Söyleyelim. Hiçbir şeyi eksik değildi. Belediye’ye ödemekle yükümlü olduğu vergi ve harçları da ödemek istemiyordu, o yükümlülüklerinden temelli kurtulmak için “özel endüstri bölgesi” ilan ettirdiler kendilerini. Hepsi daha çok kâr için! Evet hepsi bunun için!

461552048 8838329882853517 2912596048321582201 N

VATANDAŞ ÖDÜYOR ERDEMİR ÖDEMİYOR

Bu kente hiçbir şey vermeyecek, ama kentin sırtına her geçen yıl daha çok yük bindirecek. Amaç bu. Çalışanların bu kentte yaşıyor. İşçilerin bu kentin havasını soluyor, suyunu içiyor, toprağını işliyor, bu kentin alt yapısından yararlanıyor. Sen bu kentin ortasında duruyorsun. Ama iş sorumluluğa gelince ben emlak da ödemem, ben ruhsat harcı da ödemem diyeceksin! Vatandaş ödeyecek, sen ödemeyeceksin, Öyle mi? Bu iş o kadar kolay değil! Bu haksızlığa asla sessiz kalmayacağız.

Senin paran çok olabilir, devasa bir ekonomik güç olabilirsin, bürokratların, karar vericilerin, her türlü kararı aldırabileceğin politik nüfusun olabilir ama günün sonunda işte sen buradasın, bu kentin halkı da işte burada. Bu kentte yaşayıp bu kentin haklarını yok sayamazsın. Bu adaletsizliği cebine kar olarak koymana sessiz kalmayacağız. Bu halkın hakkını, hukukunu sana her fırsatta hatırlatacağız.

SEVGİLİ EREĞLİ HALKI, DEĞERLİ BASIN TEMSİLCİLERİ;

Bundan sonra her cumartesi burada toplanacağız. Bu alanı bir açık forum haline getireceğiz. Bundan sonra her cumartesi Erdemir’i konuşacağız! Havamız, suyumuz, toprağımız için burada olacağız. Bu kentte nefes almak, çocuklarımızı temiz bir çevrede büyütmek istiyoruz. Her cumartesi burada hukuk konuşacağız, çevre konuşacağız, haklarımızı konuşacağız! Kentin haklarını konuşacağız. Yapmak zorunda olup da görevini yapmayanları, görevinden kaçınanları ifşa edeceğiz.

Bugün bu ilk! Not düş! Erdemir sana sesleniyoruz: Havayı, suyu, toprağı kirletmekten vazgeç! Ereğli’ye zarar vermeyi bırak! Bu kent bizim, bu topraklar bizim!

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,

Erdemir Genel Müdürü’nün basın toplantısında basın emekçilerine söylediği  “ERDEMİR Ereğli’yi Zehirlemiyor” ifadesine yanıtımızın ve Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi ilan edilip, halkın kaynaklarının Erdemir’e tahsis edilmesine karşı itirazımızın yer aldığı basın açıklamamız ve videomuz ektedir.

Bu durumu, oldu bittiyi kabullenmeyeceğiz, itiraz ve mücadele edeceğiz.

Her cumartesi günü Ereğli sahilinde Erdemir’in havaya salınımlarını ifşa edeceğimiz, yaşananları, hukuku, adaleti, halk sağlığını, hastalıkları, evlerin – balkonların nasıl tozlandığını, birlikte neler yapılabileceğini, görevini yapmayanları ve sessiz kalanları tüm Ereğli halkını davet ederek forumlar düzenleyerek konuşacağız.

Muhabir: Emre Çiftçi