Koskoca bir yılı daha geride bıraktık…
Kah güldük, kah üzüldük…
Filistin-İsrail savaşı, dökülen kanlar, ölen çocuklar, kadınlar, savaştan kaçan ve göç yolunda yitip giden canlar…
Ama en çok da ülkemizde yaşanan ekonomideki dalgalanmalar, hemen her gün yapılan zamlar nedeniyle hayat pahalılığını konuşarak geçirdik 2024’ü…
Ve yeni bir yıla giriyoruz…
Komşumuz Suriye’de yeni bir rejim değişikliğinin arifesinde…
Ülkemizdeki Suriyeliler gider mi, gitmez mi bilemiyoruz, ama yeni yıla girerken son yıllarda olduğu gibi yine yeni yıl kutlamaları birtakım çevrelerin hedefi…
Oysa aileyi bir araya getiren, aile bireylerinin mutluluğunu hedefleyen her kutlama ve bayram güzeldir…
Aile bireyleri ve sevdiklerinle bir masanın etrafında buluşabiliyorsan, mutluluk içerisinde güzellikleri paylaşabiliyorsan ne mutlu sana…
Evet yeni yılda kutlamaları yasaklayan zihniyetler okullarda ise art arda çocukları mutsuz eden, çocukların ruhsal durumunu olumsuz etkileyen etkinlikler düzenliyorlar…
Gazete ve televizyonlarda izlemişsinizdir. Efendim Dünya Arapça Günü’ymüş… Şimdi her güne bir gün adı takmak hastalığı var ya… Konya’da da Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde 18 Aralık günü bir müsamere yapıp öğrencileri IŞİT militanlar gibi giydirilip, ellerine de oyuncak silahlar vermişler, Suriye bayrağı önünde birbirlerine ateş ettirmişler. E çatışma olursa rol gereği de olsa bazıları ölecek tabii ki…
Ya kardeşim bu nasıl bir milli ders… Arapça gününü kutlamak sana mı kalmış… Bir de Arapça günü adı altında çocukları sahnede savaştırmak, ellerine oyuncak da olsa silah verip, birbirine ateş ettirmek, katliam yaptırmak hangi aklı evvel eğitimcinin aklına gelmiş…
Ne biçim eğitimcisiniz siz? Çocukların elinde silahın ne işi var?
Küçücük yaşta beyinlerini böylesine kirlilikle yıkamak kendisine eğitimciyim diyene yakışır mı?
Amacınız nedir sizin?
ÇEDES’te skandal biter mi?
Bitmez…
Bugün de yine bir gazetede var…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Diyanet İşleri Başkanlığı’yla sürdürdüğü “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında, laiklik ve çağdaş eğitimi zedeleyen uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. Konya’daki Arapça Günü etkinliğine tepkiler sürerken bu kez de Manisa Kula’daki Jeopark Ortaokulu’nda sahnede kanlı kefen sergilenmiş. Kanlı kesik kol ve bacak maketlerinin de kullanıldığı gösteride çocukların ellerine oyuncak silahlar verilmiş.
Çocukların ruhsal sağlığında onarılmaz tahribatlara neden olabilecek bu gösteriyi Kula Kaymakamı’ndan Vergi Dairesi Müdürü’ne kadar tüm yetkililer de izlemiş…
Her geçin gün artan şiddet sarmalında çocuklarımız büyürken bir de eğitim kurumunda yaşanan bu şiddet dolu oyunu izlerken sanırız hiçbirinin de; okul müdürü ve öğretmenlerine “Bu nedir hocam” demek akıllarına bile gelmemiştir…
Bu ülkede çocuklarımızı kimden koruyacağız? Şiddet sarmalı içerisindeki ailelerden mi, eğitimcilerden mi, laik eğitimi dinselleştirme çabası içerisindeki eğitimcilerden mi?
Evet maalesef; ekonomideki dalgalanmaların yanı sıra 2024’ü böylesine bir ortamda geride bırakıyoruz…
Ve maalesef ki; egemen güçler tüm dünyada; çıkardıkları çatışmalar ve savaşlarla insanların hayatlarına mutsuzluk tohumları ekiyorlar… Dünya ülkelerini kirletiyor, kaosa sokuyorlar… İnsanların mutluluk içerisinde yaşamalarına izin vermiyorlar…
Bölgemizde ve dünyada yaşananları da düşündüğümüzde 2024’ü böylesine karamsarlık içerisinde yolcu ederken 2025 yılının ülkemize ve tüm dünyaya, insanlığa güzellikler getirmesini diliyoruz…
Elbette ki; önce sağlıklı güzel bir yaşam diyoruz, ama sonrasında da herkesin dilediği, hayal ettiği güzelliklere, isteklerine kavuşmasını, mutlu olmasını, dünyanın savaşlardan, kötülerden, kötülüklerden arınmasını umut ediyoruz…
Gönlünüzce mutlu yıllar, sağlıklar…
Yüzünüzün güldüğü iyi haftalar
Umut Vakfı