TİP Adayı Cihangir Amca, belediye başkanı seçildiğinde, başkanlık kapısının ve güvenliğin olmayacağını ve tüm kararları halk ile birlikte alacaklarını açıkladı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kdz. Ereğli Belediye Başkan adayı emekli Erdemir işçisi ve sanatçı Cihangir Amca, partinin ilçe binasında düzenlediği basın toplantısında göreve geldiğinde yapacağı hizmetleri anlatırken, farklı bir yönetim tarzından söz ederken, halk meclisinden söz etti.
Amca, belediye başkan adaylarının birbirlerine hakkında kötü söz söylemelerini yadırgadığını da belirtirken “biz nezaket dilinden vaz geçmeyeceğiz” dedi. Ayrıştıran bir dilden yana olmadıklarını da belirten TİP Adayı Amca, sosyal belediyeciliğe dikkat çekerken “betoni değil, insani belediyecilik” dedi.
KADININ ÖZGÜRLEŞMESİ VE GENÇLİK MERKEZLERİ
Mahallelerde halk meclisleri kuracaklarını ve tüm kararları bu meclislerle birlikte alacaklarını kaydeden Cihangir Amca, “BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ BAŞKANIN ASKERLERİ OLMAYACAK” söyleminde bulundu. Ekonomik bağımsızlığı olmayan kadının özgür olamayacağını söyledikten sonra gençlik merkezlerinin önemine değindi. Bu merkezlerde havuzundan kafesine, kütüphanesine sosyal tesislerin dışında emekli öğretmenlerin de üniversite öğrencilerine ücretsiz ders vereceğini müjdeleyen Amca, sözü trafik konusuna getirdi.
BELEDİYE OTOBÜSLERİ SEFERE BAŞLAYACAK
İlçede araç kullanımının yoğunluğunu azaltmak için çok katkı otoparkların dışında toplu taşımanın cazip hale getirilerek özendirileceğini ve böylelikle bisiklet yollarının da açılacağını kaydeden Cihangir Amca belediye otobüslerinin ring seferler yapacağını anlattı.
Amca sözlerini şöyle sürdürdü:
Toplu taşımayı cazip hale getireceğiz biz ve ulaşılabilir hale getireceğiz. Örneğin Kemer tarafında veya Kestaneci de oturan bir vatandaşımız hastaneye gideceği zaman eğer arabası varsa toplu taşımayı tercih etmiyor çünkü çarşıya gidecek bir daha otobüse binecek dönüşte bunun tam tersi olacak. Şimdi bu böyle olduğu için toplu taşıma çok tercih edilmiyor. Biz tercih edilebilir ulaşılabilir erişilebilir bir toplu taşıma sistemi kuracağız. Belediye otobüslerimizi geri getireceğiz daha ucuz şekilde rant sağlamayan belediye otobüslerimizi geri getireceğiz ve bunlar ring yapacak. Kısa mesafeli değil bunlar şehir içinde ring yapacak yani Kestaneci’den, Kemer’den otobüse binen bir yurttaşımız hastaneye direkt gidebilecek. Üç ayrı bölgede ringlerimiz olacak. Dolayısıyla arabasını kullanmak zorunda kalmayacak. Park sıkıntısının büyük bir kısmı ortadan kalkacak. Yol kenarlarındaki parklar kalkacak belediye gelir elde ediyor ama vatandaşa da bir eziyet.
YOL KENARLARI PARKI KALKACAK
Vatandaşın aleyhine olan hiçbir uygulamaya devam etmeyeceğiz biz. Yol kenarlarındaki park yerlerini iptal edeceğiz dolayısıyla trafik akışı engellenmemiş olacak. Hatta bazı yerleri tek yöne çevireceğiz çift yön olan yerlerde de bisiklet yolu olacak. Yani bisiklet sadece sahilde spor yapmak için binilen bir araç halinden çıkıp bir ulaşım haline getireceğiz ve bu çevre içinde faydalı olacak. Bisikletine bindiğinde birçok yere gidebilecek tercih edecek bisikleti. Bunlarla ilgili projelerimiz var. Tabi bunlarla ilgili bütün projelerimizde kaynaklarımızı iyi analiz edip doğru bir şekilde kullanımını sağlayacağız. Tek yönlü trafiği birçok alanda gerçekleştirmiş hayata geçirmiş olacağız. Ama en büyük rahatlığı bahsettiğim gibi belediye otobüslerimizi biraz da nostalji olacaktır geri getireceğiz. Ulaşılabilir hale getireceğiz.
KONSERVE FABRİKASI-KADININ ESARETTEN KURTARILMASI
Tarımla ilgili projelerimiz var aslında benim en büyük hayallerimden biri bu biz bir fabrika kuracağız, konserve fabrikası. Neden konserve fabrikası? Bunlar çok alanda bize katkı sağlayacak ki kuracağız. Konserve fabrikasında bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın ürünlerini alacak ekmeyenleri teşvik edeceğiz. Onların ürünlerini alacağız konserve fabrikasında işleyeceğiz. Bu şekilde olduğunda aldığımız ürünün bozulmasını engellemiş olacağız. Sonra bu aldığımız bu ürünleri mahallelerde yapacağımız küçük tanzim satış mağazalarında satışını sağlayacağız.
Bu fabrikada konserve fabrikasında daha çok kadınlarımız çalışacak. Dolayısıyla kadının ekonomik bağımsızlığını özgürlüğünü vermiş olacağız ve onu o esaretten kurtarmış olacağız. Ekonomik özgürlüğü elinde olunca esaretten kurtarmış olacağız onu. Tabi bunların satışı olacak bir kâr elde edilecek bu kârı ne yapacağız? Burası zaten kendi kendini çeviren bir yer olacak belediyenin kontrolünde şemsiyesinin altında onların işlerini kolaylaştıracak şekilde. Belediye burada olacak sadece. Çok tecrübeli büyüklerimiz var Ereğli’de kooperatifçilik alanında çok tecrübeliler. Onlardan yardım isteyeceğiz. Gelin diyeceğiz projeyi getirin bunu kuralım sonra yönetimini de siz devam ettirin. Çünkü bu işi en iyi onlar bilir. Belediye her şeyi bilecek diye bir şey yok. Halktan kopuk bir proje üretemezsiniz halka hesap vermediğiniz bir projeyi gerçekleştiremezsiniz. Bir anlamı yok.
Sattığımız ürünlerden elde ettiğimiz geliri de okullarda ilk orta ve lisede öğrencilerimize de yemek gıda olarak ulaştıracağız. Çünkü benim çocuğum da bir devlet okulunda biz gidiyoruz görüyoruz, eşim aynı zamanda okul aile birliği başkanı.Yani inanır mısınız içimiz acıyor bazen öğle aralarında teneffüslerde çocuklar kantine gidemeyen ulaşamayan çocuklar sağa sola gidiyor. Bu bir hikaye değil bunu biz birebir yaşıyoruz. Yani bunlar bireysel yardımlarla olmaz, bunlar belediyenin elini atması gereken şeyler. En çok önemsediğimiz projelerden birisi bu. Burada istihdam sağlayacağız, kadını kurtaracağız. Ve diyoruz ki bununla ilgili biz asıl sadece oy vermiş olmayacaksınız verdiğiniz oyla bir çocuğun öğrencinin karnının doymasını sağlayacaksınız. Yani bir oy vereceksiniz aslında başınızın gözünüzün sadakasını vermiş olacaksınız. Ve biz bunları halkla birlikte yapacağız.
ATIL DURUMDAKİ TARIM ARAZİLERİ
Bir de maalesef ki şöyle bir şey var köy okulları kapatıldıktan sonra çocuklarını okullarda okutamayan fakat servislerle bir şekilde şehirde yaşayan taşeron işçileri de var, kadrolu işçiler de var. şimdi okullar kapatılınca bunlar şehirlere gelmek zorunda kaldılar. Yüksek kiralarda oturuluyor? Ne oldu köylerde? Anneleri babaları kaldı. Yaşlı insanlar kaldı ve onlar da bunlarla ilgilenemiyor. Aslında o kadar çok tarım arazisi var ki fakat atıl durumda. Biz bu tarım arazilerini işlevsel hale getireceğiz. Belediyenin araçlarıyla onların istekleri doğrultusunda gideceğiz. O atıl durumda olan tarlalarını süreceğiz ve gerekirse biz ekeceğiz, onlarla işbirliği yapacağız. Kendi ürünümüzü kendimiz alacağız oradan. Onları tarıma teşvik edeceğiz. Çünkü yapamıyor çocukları gelmiş burada belki asgari ücretle çalışıp ama orada o kadar arazi boş kaldı. Bunları hayata geçireceğiz. Tarımsal anlamda işlevsel hale getireceğiz. Bahsettiğimiz gibi kuracağımız konserve fabrikasında bu ürünlerimizi halka satacağız. Doğal olarak birde şöyle bir faydası olacak. Halkımıza sağlıklı ve ucuz gıdaya erişmesini sağlayacağız. Çok önemli sağlıklı gıdaya erişemiyoruz. Sağlıklı ve ucuz gıdaya erişmesini sağlayacağız. Bir de çok büyük projeler değil bunlar konserve fabrikası kurulması çok maliyetli bir şey değil. Küçük paralarla bu kadar çok işi bir arada yapabileceğiz.
PAZARDA BETONDA OTURUYORLAR
Bir de tabi ki eken biçen köylümüz de var bizim getiriyorlar pazarda bu ürünleri satmaya çalışıyorlar fakat işte hepimiz biliyoruz içimiz acıyor orada soğukta birçoğu betonda oturuyor bunları satmaya çalışıyor. Pazar yerimizi hem otoparkı olan hem de ısıtmalı bir Pazar yeri haline getireceğiz. O köyden gelen pazarcı esnafımızı orada soğukta çalışmaktan kurtaracağız. Biz bunu çok önemsiyoruz. Çünkü üretiyor getiriyor bir de burada eziyet çekiyor. Betonda oturuyor yani o köyden gelen kardeşimiz betonda oturuyor. Ve saatler boyunca. Bunları engelleyeceğiz. Daha doğrusu iyileştireceğiz.
UYGUN İŞLER YAPAN MÜTEAHHİTLERİMİZLE İŞBİRLİĞİ
Bir de aşırı bir betonlaşma var şehirde ve düzensiz bir betonlaşma o kadar çok müteahhitleşme olmuş ki. Avrupa’da böyle değil çok zor bir şey müteahhit olmak. Bir de çok tercih edilen bir şey değil. Yasalar iyi işlediği için sanıyorum yükümlülükleri çok fazla. Biz bunları daha denetler bir şekilde sağlıklı işler yapmasını sağlayacağız. Düzgün doğru iş yapan müteahhitlerimizle işbirliği yapıp depreme dayanıklı imar yasasına uygun işler yapan müteahhitlerimizle işbirliği yapacağız. Bu şehri güzelleştireceğiz. Ruhsatlar verilirken biliyorsunuz yapılan binaların altında otopark var, sığınaklar var öyle veriliyor. Fakat bunlar sonra başka amaçlarla kullanılabiliyor. Bir çoğunu işte üç harfli dediğimiz marketler çalışıyor. Bir önceki depremde gördük yaşadık canımız yandı iki gün sonra yıl dönümü olacak. 6 Şubat depreminin bizim de canımız yandı çocuğumuz vefat etti orada Ozan Koç. Bunların önüne geçmek için denetleyeceğiz işbirliği yapacağız ama bunları yaparken herhangi bir şeyi engelleyen değil doğru dürüst olması için onlarla birlikte iş birliği yapan bir yönetim olarak yapacağız. Kentsel dönüşüme geçmek isteyen yurttaşlarımızın işlerini kolaylaştıracağız. Onların önünü kapatan değil onların zararına olacak bir iş olmasını engelleyeceğiz. Onlarla iş birliği yapacağız ve kentsel dönüşümü hayata geçireceğiz.
HER MAHALLE AYRI RENK
Bizim renkli mahalleler diye bir projemiz var. Bakıyoruz burada çok güzel seyirlik yerler var. Sahilden şehre baktığımızda böyle karmaşık bir renk kirliliği var orada. Biz tabi bunu yine sorarak yapacağız. Diyoruz ki her mahallenin bir rengi olsun. Baktığımızda böyle bir gökkuşağı gibi rengarenk bir çiçek bahçesi gibi görünsün Ereğlimiz. Bunlar için de onlara yardımcı olacağız belki malzemelerini biz vereceğiz ama şu renk kirliliğinden görüntü kirliliğinden de kurtarmış olacağız. Yani baktığında bir seyir tepesinden ya da sahilden çok güzel bir renk cümbüşü olacak uyumlu bir renk cümbüşü olacak.
SANATLA İLGİLENENLERİN SORUNLARI
Ben zaten biliyorsunuz Sanat Kurumu Başkanlığı yaptım yıllarca hep içindeydim sorunlarını zorluklarını çok iyi biliyorum. Yaşadım bunları o kadar çok Ereğlimizde amatör sanatla ilgilenen dostumuz var ki. Amatörlükleri sadece bu işten para kazanmakla sınırlı yani para kazanmıyorlar. Onun dışında o kadar üstatlar var ki profesyonelleşmişler. Para kazanma kısmını çıkarttığınızda profesyonellik yapabilecek kadar yetenekli sanatçılarımız var. Ama bunların imkanları çok kısıtlı. Yani hepsi kiralarını ödeyemiyor ya da bir proje yapmış gerçekleştirmiş sonra bakıyorsunuz sahneleyecek bir salon bulmakta zorlanıyor. Biz bunu çok yaşadık. Ses sistemi kiralamak zorunda kalıyor, salonu kiralamak zorunda kalıyor. Böyle mi olmalı yani? Bir konsere çıkmak için aylar sürüyor, onlarca insan emek koymuş ama bunu sahneleyemiyor. Halkına eşine dostuna sergileyemiyor, bu her yerde var.
KENT KONSEYLERİ-KONSERVETUAR
Biz bunu kolaylaştıracağız nasıl yapacağız? Kent konseylerimizde komisyonlarımız olarak gençlik komisyonu, kadın komisyonu, sanat komisyonu, emekli komisyonu, öğrenci komisyonu. Fakat kent konseyi böyle bir konsey olmayacak. Kent konseyi o insanlardan oluşan onların seçtikleri başkanlarıyla yada komisyon başkanları ve komisyon başkanlarının seçtikleri bir başkanla yürüyecek. Yani yukarıdan aşağıya dikte edilen bir kent konseyi değil, aşağıdan yukarıya. Hep söylüyorum bunu halktan aşağıdan yukarıda gelen bir kent konseyi olacak. Tespit ettikleri sorunları ya da projelerini getirecek. Sadece yapmakla yükümlü olduğumuz zaten belediyenin görevlerinden biridir bu. Biz bunları hayata geçirmesi için onlara yardımcı olacağız. Onların bu emeklerini göz ardı etmeyeceğiz. Ereğli bir konservatuarımız olacak belediye konservatuarı olacak buradan öğrenciler yetişecek insanlar yetişecek var olan sanatçılarımızın yetenekleri değerlendirilmiş olacak. Sanatçılarımızın önündeki bütün engelleri kaldıracağız onların yönettiği bir sanat komisyonuyla halkımızla buluşmalarını sağlayacağız.
BELEDİYE BANDOSU
Cengiz ağabeyimizden bir öneri gelmişti bir belediye bandomuz olacak Ereğli’nin. Dışarıdan falan gelmeyecek bu belediye bandomuz belli zamanlarda çıkacak sahilde konserler verecek. Düşünsenize sahilde geziyorsunuz üç beş kişilik bir orkestra müzik yaparak geziyor. Sahilde misafiriniz gelmiş eşiniz dostunuz gelmiş dışarıdan öyle bir şeyle karşılaşıyorlar. Seyyar gezen konser veren ekiplerimiz olacak. Festivallere çok büyük paralar gidiyor bu sanatçılarımızla festival yapacağız. Tabi ki yurt içinden yurt dışından dünyaca ünlü ama bu şehrin ruhuna uygun festivaller düzenleyeceğiz. Gerçek sanat festivalleri düzenleyeceğiz. Bu festivaller halkımızın ruhuna uygun ve önünü açacak şekilde olacak ve bu kadar da maliyetli olmayacak. Sanatla ilgili aklımıza gelenlerin bir kısmı böyle.
ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİ ARASINDAKİ UÇURUM
Bir de belediye çalışanlarımız var belediyede çalışan emekçi dostlarımız yoldaşlarımız kardeşlerimiz belediyede çok büyük bir çalışanlar arasında uçurum var ücret konusunda. Biz bunun ortadan kaldırılmasını sağlayacağız. Bizim şu şehrin bütün yükünü yüklenenler o belediyede çalışan emekçi kardeşlerimiz ama o kadar çok ücretler arasında uçurum var ki. Biz bunu minimize edeceğiz. Biz bunu yaşanabilir kazandıkları parayla aldıkları maaşlarla yaşanabilir bir düzeye çıkartacağız. Belediye işçisinin gönlü alınmadan belediye hizmet edemez. Onların isteklerini ihtiyaçlarını maaşlarını da belli bir düzeye çıkartacağız. Başarabilirsek yapabilirsek tabi ki yoksulluk sınırının altında maaş alan bir belediye işçisi olmasın isterim. İmkanları var bu belediyenin sağa sola giden savrulan paraları koysanız cebe, zaten o işçimiz mağdur olmaz bizim. Biz bunun önüne geçeceğiz. Belediye işçisi mutlu olmadan belediyecilik yapılamaz. Belediyedeki işçilerimiz sendikalaşmalarını sağlayacağız. Onlarla birlikte yapacağız nasıl bir belediyecilik yapacağız aslında anlattıklarımın bütününü toparlamak istiyorum.
SOSYAL BELEDİYECİLİK
Biz toplumla birlikte yöneten sosyal bir belediyecilik yapacağız toplumdan uzak değil onların katkılarıyla onlara hesap veren bir belediyecilik yapacağız. Belediye bütçesine ulaşmak zor bizim belediye bütçemiz şeffaf belediyecilik anlayışı içerisinde üç ayda bir bilanço açıklanacak üç ayda bir oradan nereye nasıl ne gitti bunları yazacağız. Her vatandaşımız buna ulaşabilecek.
MAKAM KAPISI
Bizim belediye başkanlığımızda başkanlık odasının kapısı olmayacak o kapı da orada korumalar olmayacak. Koruma olacaksa illa aşağıda var zaten halkına dönük bir belediyecilik yaptıktan sonra kapınızda onca insanla halk geldiğinde vatandaş geldiğinde o kadar prosedürden geçemiyorsunuz sonra sıkıntı yaşıyorsunuz bunlarla karşılaşmayacak vatandaş.