Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden biri olan Manisa’da sulama sezonu devam ediyor. Üreticiler, vahşi sulama sisteminden biran önce kurtulup, kapalı sulama tekniğine geçmek istiyor.MANİSA (İGFA) - Manisa, yaklaşık beş milyon yirmi iki bin dekar tarım arazisiyle ülkenin tarımına önemli katkılar sunuyor.

Bilecik Valisi Aygöl’den 24 Kasım ziyareti Bilecik Valisi Aygöl’den 24 Kasım ziyareti

Tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 50’lik alanında sulu tarım yapılan Manisa, ihracata yönelik önemli ürünler üreten bir il olma özelliğini de sürdürüyor. Tarım arazilerin sulamaya açıldığı bugünlerde, su kaynaklarının yetersiz olduğuna dikkat çeken uzmanlar ve üreticiler, 'vahşi sulama' diye tabir edilen sistemin terkedilip kapalı sulama tekniğine dönülmesini istiyor. Suyun kontrolsüz ve ölçülmeden toprakla buluşturulması olarak bilinen vahşi sulama, hem toprağa hem ürüne hem de su kaynağına zarar veriyor. Üreticilere doğrudan sulama desteği veren Manisa Büyükşehir Belediyesi de kendi sorumluluğunda olan sulama sahalarında yaptığı kapalı sistem tesislerle üreticilere hem destek hem de kolaylık sağlıyor.

VAHŞİ SULAMA HEM SU KAYBINA HEM DE ÇİFTÇİLER İÇİN EKSTRA BİR MALİYETE NEDEN OLUYOR

,Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde uzun yıllardır çiftçilik yapan ve vahşi sulama sistemi kullanan Muhittin Coran, bu sulama sisteminin zorluğundan ve zararlarından bahsetti.

Coran, vahşi sulama nedeniyle su kaybının fazlalığına dikkati çekerek, "Özellikle son yıllarda yaşanana kuraklıklar da su kaybında etkili oluyor. Çiftçiler için en uygun sulama yöntemi, kapalı sistemdir. Hiçbir su kaybı yok ve tamamen bitkiye odaklı yöntemdir. 100 litre suyla sulanan bir yer, kapalı sistem sayesinde 50 litre ile sulanabilmektedir. Örneğin şu gördüğünüz bağın başına ark yapıyoruz. Bu ark için traktör buraya 2-3 sefer gelip gidiyor. Bu da akaryakıt maliyetinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Üstelik vahşi sulama dolayısıyla tarlalarımız çamur oluyor. Üç beş gün kurumuyor. Kurumadığı için de hemen ilaçlama yapamıyoruz. İlaçlama dönemini geçirdiğimiz zaman ise bağlarımıza hastalık geliyor. Bu da ürünlerimizin veriminde azalmaya neden oluyor. Vahşi sulamada tarlanın her noktasına su veriyoruz. Kapalı sistemde ise doğrudan bitkilerin köküne doğru sulama yapılıyor. Dolayısıyla vahşi sulamada her yere su verdiğimiz için tarlada yoğun şekilde yabani otlar da yetişiyor. Bu yabani otları ortadan kaldırmak için de ilaç, vb. gibi artı maliyetlerle karşılaşıyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: igf