Cumhurbaşkanı adayları ilk turu geçebilmek için bütün güçleriyle alanlarda boy gösteriyorlar. Yurttaşlara dönük renkli vaatler havalarda uçuşuyor. Gerçekler değil hayaller konuşuluyor. İktidar siyasi erkini alabildiğine kullanıyor. Kamu yayıncılığı hizmeti yapması gereken  TRT, yurttaşlardan kesilen vergilerle desteklendiğini hepten unutmuş, iktidarın ağzı olmaktan kurtaramıyor kendini. Yazılısı ve görseli ile ana akımın iletişim araçları da iktidar partisinin propaganda üretim yeri sanki. Cumhurbaşkanlığı adayları arasında biri var ki seçim çalışmalarını cezaevinden sürdürmek zorunda. Elbette HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan söz ediyorum. Adayların eşit biçimde yarışmadığı bir ortamda başladı seçim faaliyetleri. OHAL gölgesinde ve KHK’ler eşliğinde. Buna rağmen bir Muharrem İnce, bir Meral Akşener her gün biraz daha yükselen performanslarıyla iktidar partisine büyük sıkıntı yaşatacaklarını gösteriyor. Seçimle ve bozulan ekonomi dolayısıyla geçim derdiyle uğraşan ülkem insanının imdadına, bu kez 4 yılda bir düzenlenen futbolda Dünya Kupası maçları yetişti. Futbolla yatıp kalkan toplumumuzun çoğu seçimlerden çok Almanya’nın mı yoksa Fransa ya da Brezilya’nın mı şampiyon olacağını tartışıyor. Ben de eskilere daldım, Uruguaylı tarihçi, edebiyatçı ve düşünür Galeano’nun “Küstahlık” başlıklı bir yazısına takıldım. Ustanın tarihe not düştüğü pek çok yazısı gibi bu metin de belleğimize ışık tutuyor. Süleyman Doğru’nun çevrisinden paylaşmak istedim:
“1936 Olimpiyatları’nda, Hitler’in doğduğu ülkenin takımı futbolda Peru takımına mağlup oldu.
Peru’nun üç golünü iptal eden hakem, Führer’in hoşuna gitmeyecek bir sonuç ortaya çıkmaması için elinden geleni yaptı, ancak Avusturya’nın 4-2 kaybetmesini engelleyemedi.
Ertesi gün olimpiyat ve futbol yetkilileri her şeyi olması gerektiği şekle soktu.
Maç iptal edildi. Ama yetkililere kalırsa bu iptalin nedeni Siyah Silindir namını kazanmış bir hücum gücü karşısında ari ırkın mağlubiyetini kabul edilmezliği değil, seyircilerin daha maç bitmeden sahaya girmiş olmalarıydı.
Peru Olimpiyatları terk etti ve Hitler’in ülkesi bu sayede turnuvanın ikinciliğine ulaştı.
Mussolini’nin İtalya’sı, turnuvada birinci oldu.”