Kerçep Koordinasyon Kurulu Üyesi Endüstri Mühendisi Önder Öner, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi kapsamına alınmasıyla ilgili düzenlediği toplantıyı değerlendirirken Sivil Toplum Örgütlerinden belediyenin beklentilerinin ne olduğu, bu krizi aşmak için halktan ve STÖ ile görüş alışverişi yapılacağını düşündükleri için gittiklerini kaydetti. Önder Öner, Posbıyık’ın tüm mücadeleyi sadece kendisinin verdiği yönünde bir anlatımında bulunduğuna da vurgu yapan açıklamasında, “ilçe için halkla ve STÖ ile belediyenin birlikte çözümler geliştireceği çalışmalar gerçekleştirmesini gönülden dilerim.” Dedi.
Önder Öner’in gazetemize gönderdiği yazılı açıklamasının tamamı şöyle:
ERDEMİR’E AVANTAJLAR
Demir çelik sektörünün en karlı şirketlerinden Erdemir’in kurulu olduğu yaklaşık 4,7 km2 alan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB) ilan edildi. 2002 tarihinde İsdemir’i devir alan, 2006’da özelleştirme ile OYAK tarafından satın alınan, Ersem, Ermaden, Erdemir Ro, Erdemir Mühendislik, Erdemir Enerji şirketleri kurarak faaliyet alanını genişleterek Türkiye’de dev bir kurum haline geldi Erdemir. Kârına kâr katan, kapasitesini ve üretimini sürekli artıran Erdemir’in daha az vergi vermesi ve daha fazla muafiyetlerden yararlanması, daha çok teşvik alması, mevzuat ve yükümlülüklerden daha az etkilenmesi, bürokratik işlemlerinin kolaylaştırılması, gümrük avantajlarından faydalanması, ArGe ve İnovasyon teşvikleri alması, ekstra yatırım güvencesi olması, işgücü ve eğitim desteği elde etmesi sağlandı. Böylelikle Erdemir’in devletin tüm vatandaşlarının hakkı olan kaynaklarından daha fazla yararlanması sağlandı. Erdemir için çok iyi bir gelişme.
BELEDİYEYE YÜKÜMLÜLÜKLERİNDEN KURTULDU
Diğer taraftan Erdemir’den kaynaklanan çok ağır çevre ve halk sağlığı sorunları yaşayan Ereğli halkı için endişe verici bir durum. Özelleştirilmesinin ardından sosyo ekonomik gelişmişliği hızla düşen Kdz. Ereğli’nin merkezinde yer alan Erdemir’in özellikle belediyeye ödemesi, karşılaması gereken yükümlülüklerinden kurtulacak olması ile belediye hizmetlerinin gerilemesi, sosyal kültürel ve ekonomik gelişmişliğin daha da gerilemesi söz konusu olacaktır. Bunu ne yazık ki Ereğli halkı olarak yaşayacağız.
GÖRÜŞ ALIŞ VERİŞİ UMDUK
Bu gelişme hakkında Kdz. Ereğli Belediye Başkanımızın basın ve halkı bilgilendirme toplantısına davet edildik. Belediye hoparlöründen anonslarla tüm halk davet edildi. Kdz. Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) olarak bu toplantıya belediye başkanının Erdemir’in ÖEB olması ardından ortadan kalkacağı kayıplarının ne olacağı, bu kaybın belediye bütçesinin ne kadarını teşkil ettiği, merkezi hükümetin tasarruf tedbirleri ile de belediye kaynaklarının nasıl etkilendiği, bu gelişmelerinin belediye faaliyetlerini nasıl etkileyeceğini anlatacağını düşünerek katıldık. Hatta bu gelişme doğrultusunda halktan, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ)’nden belediyenin beklentilerinin ne olduğu, bu krizi aşmak için halktan ve STÖ ile görüş alışverişi yapılacağını düşündük.
STO YETERSİZLİĞİNDEN SÖZ ETTİ
Toplantı Belediye Başkanımızın Erdemir’in özelleştirilmesine karşı neler yaptığının, kimlerle görüştüğünün, başbakan bakan ve devlet yetkililerini nasıl ikna ettiğinin anlatıldığı, özü itibari ile tek başına yürüttüğü mücadelenin detaylı bir sunumu ile başladı. Sunumun ardından Halil Bey kürsüye çıktığından bilgi verme aşaması geldi diye düşündük. Dikkat kesildik.
Halil Bey ise konuşmasında Ereğli’de tek başına yürüttüğü özelleştirmeye ve ÖEB oluşumuna karşı mücadelesinde hiçbir destek almadığını, kendisi haricinde hiçbir STÖ’nün sesinin çıkmadığı, Ereğli halkı ve STÖ’nün Erdemir’den çekindiği, Erdemir’in yanlışlarına karşı kurduğu dayanışma gruplarındaki insanların kendisini bırakıp Erdemir’le birlikte olduklarını anlattı. Erdemir’in yarattığı hava kirliliği, cüruf sahaları, deniz kirliliğinden bahsedip çocuklarımızın, torunlarımızın zehirlendiği ortamda STÖ’nün sessizliğinden, ataletten, yetersizliğinden şikâyet etti.
KORKAK SÖYLEMİ
Erdemir’in ÖEB olmasının yaratacağı problemleri, belediyenin çözüm yöntemlerini, STÖ ve halk ile görüş alışverişi yapılmasını beklerken azarlandık, ithamlara uğradık. Halil Bey dışında koca kentte herkesin işe yaramaz, beceriksiz, yetersiz, korkak olduğu söylemleri ile karşılaştık.
Yüzlerce çalışanı, büyük bir mali kaynağı, 5393 sayılı belediye kanunu ile belirlenmiş olan belediye başkanı ve belediyenin çok güçlü kanuni yetki ve sorumlulukları olduğu malumdur. Belediye bir devlet kurumudur. STÖ ise tamamen gönüllüğe dayalı yurttaşlık sorumluluğu ile bir araya gelen, kendi imkanlarını ve emeğini sunan insanların oluşturduğu yapılardır. İş birliği yapılması, sahip olduğu birikimden yararlanılması çok önemli olan STÖ dayanışmak, bir araya gelmek şarttır, anlamlıdır. Ancak belediye ve STÖ yetki ve imkanları arasında büyük fark göz ardı edilmemelidir.
ÇALIŞANI İKEN ERDEMİR’DEN ÇEKİNMEDİK
Birçok STÖ’nün üyesiyim. Yönetim kurulu üyesi ve başkanlık yaptım. 1996 yılında Erdemir’in özelleştirme girişiminde bir grup arkadaşım ile Erdemir TMMOB iş yeri temsilciliğinde görevli idik. Erdemir’de çalışırken özelleştirmeye karşı Erdemir Gerçeği isimli bir rapor hazırladık. Bu rapor TMMOB tarafından basıldı ve tüm şubelere, devletin ilgili kurumlarına gönderildi. Erdemir Mühendisler Derneği’nde özelleştirmeye karşı toplantılar düzenledik, kentte yapılan yürüyüş ve toplantılara katıldık. Yani Erdemir çalışanı iken dahi Erdemir’den çekinmeyen, Ereğli’de doğru bildiğini söyleyen birçok kişi olduğu yok sayılmamalıdır.
ERDEMİR ANA KAPIDA HALİL BEY YOKTU
KERÇEP son 3 yıldır Ereğli’deki Hava Kalitesi İzleme İstasyonunun saatlik ve gün ortalama hava kalitesi değerlerini takip ediyor, yayınlıyor. Hava kirliliğinde yaşanan kötü durumu Atatürk Anıtı, Erdemir önünde düzenlediğimiz basın açıklamalarımızda bildirdik. Erdemir’i uyardık. Basın açıklamalarımızda, Erdemir Ana Kapı önünde Halil Bey’i yanımızda görmedik. KERÇEP olarak Erdemir’i Halil Bey ile birçok kez konuştuk. Yaşanan vahim durumu detaylı anlattık. Belediye ile birlikte eylemler, çalışmalar yapılmasını istedik. Erdemir gibi tesislerin bulunduğu yurtdışındaki kentlerle temasa geçilmesi, Erdemir’in ulusal ve uluslararası kurumlara halk sağlığı ve çevreye verdiği zararlardan şikâyet edilmesini, yargı sürecine girilmesini bildirdik. Halil Bey anlattıklarımızın hepsini bildiğini söyledi, neden bir şey yapılmadığına ise yanıt vermedi.
SEÇİMLER ÖNCESİ DE ANLATILDI
En son belediye seçimleri öncesi Ereğli’de 80’e yakın kişi yerel yönetim deklarasyonu yayınladı. Ereğli’de hava kirliliğini, iklim felaketlerine karşı yapılması gerekenleri, trafik, aşırı betonlaşma vb konularda görüşlerini bildirdi. Yani kentimizde düşünen, çevresini önemseyen, kentin daha iyi olması için kafa yoran, inisiyatif kullanan kentin sakini değil sahibi olanlar var.
HALK YÜRÜYÜŞÜ MEMNUNİYET VERİCİ
Dünkü toplantıda Halil Bey’in hava kirliliği için halk yürüyüşleri yapacağını bildirmesi memnuniyet vericiydi. Keşke bu eylemleri her yıl hava kirliliğinden yüze yakın erken ölüm olmadan, Ereğli’nin Zonguldak’ın diğer yerleşimlerine göre 3,5 katı fazla kanser hastası olmadan, Kıyıcak’ta cüruf dağları oluşmadan önce, kendisini uyardığımız zaman yapsaydı.
Tabi zararın nereden dönersek kardır. Daha temiz bir çevre, daha temiz bir hava, sosyo ekonomik gelişmesi yükselecek bir ilçe için halkla ve STÖ ile belediyenin birlikte çözümler geliştireceği çalışmalar gerçekleştirmesini gönülden dilerim.