KARABÜK (AA) - Karabük Üniversitesi kurtarma ekibi, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde tanık oldukları olayları ve hayatlarına dokundukları insanları anlattı.

Karabük Üniversitesi çalışanı makine mühendisi İsmail Köse, gazetecilere, Kahramanmaraşlı olduğunu, depremden aynı gece kendisini bir hemşerisinin aramasıyla haberdar olduğunu söyledi.

Annesi-babası ve yakınlarını merak ettiğini belirten Köse, "Ailemi aradığımda hepsinin durumunun iyi olduğunu öğrendim. Çok büyük bir yıkım olduğunu söylediler. Bölgeye gitmek ve depremzedelere yardım etmek istedik. Hazırlık süreci başladı. Özellikle teknik ekipmanları kullanabilen, bakım onarımdaki arkadaşlarla iletişime geçerek arkadaşlardan bir ekip oluşturduk. Kahramanmaraş'a gittik." dedi.

Köse, Kahramanmaraş'taki Ebrar Sitesi'nde çalıştıklarını hatırlatarak, "Orada gece karanlıkta enkazdan bir kız çocuğunu ölü çıkardık. Depremin 110'uncu saatinde ise Halil Korkmaz isimli ağabeyimizi sağ çıkardık." diye konuştu.

Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren Sergen Mudanya, Zonguldak'taki mezarı başında anıldı Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren Sergen Mudanya, Zonguldak'taki mezarı başında anıldı

Karabük Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında görevli işçi Yusuf Civelekoğlu da Ebrar Sitesi'ne ulaştıklarında can pazarının yaşandığını gördüklerini söyledi.

Her taraftan çığlıkların yükseldiğini ifade eden Civelekoğlu, şunları kaydetti:

"Her taraf toz dumandı. Şehrin silüeti belli olmuyordu. Gerçekten çok acı bir durumdu. 14-16 yaşlarında 2 kız çocuğu tam kaçmaya yakın dış kapının ağzında enkaz altında kalmışlar. Onları çıkardığımızda hiçbir yaraları yoktu. Kontrol edildi. Maalesef öldükleri belirlendi. Boyunları kırılmış. Maalesef 80'e yakın cenaze çıkardık. Sadece 1 kişiyi sağ çıkardık. Depremin ardından milletçe varımızı yoğumuzu verdik."

Karabük Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında teknisyen olarak görev yapan Emrullah Bingöl de bölgeye vardıklarında insanların acıları ve feryat figanlarıyla karşılaştıklarını dile getirdi.

O psikolojinin çok farklı olduğunu vurgulayan Bingöl, "İnsanlar bizden hep bir umut bekliyordu. 'Canlarımız var onları kurtarın, bize yardım edin' diyorlardı. Depremin 110'uncu saatinde bir mucize ile Halil amcayı kurtardık. Çok farklı bir duyguydu. Biz Halil amcaya ulaştığımızda elimizi öyle bir sımsıkı tutmuştu ki sanki onun elini bıraksak tekrardan boşluğa düşecek gibiydi." ifadesini kullandı.

Bingöl, sabah 7 buçukta kalkıp gece 12'ye kadar çalıştıklarını ifade ederek, "Canla başla ekipce çalışıyorduk. Amacımız depremzedelere destek verebilmek, yardım edebilmekti. Onlara umut olmak istiyorduk. Oraya gönderilen yardımları gördükçe büyük bir millet olduğumuzu söyledik." dedi.

Karabük Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında görevli işçi Ahmet Daşlık da enkaza girdikleri 20 dakikada cenaze çıkarmaya başladıklarını söyledi.

Her yerde cenaze olduğunu belirten Daşlık, "Çok büyük acılar vardı. Unutamadığım anılardan bir tanesi hamile kadınla kocası idi. Birbirlerine sarılmışlardı. Orada ağlamıştım." ifadelerini kullandı.

Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık da depremlerde hayatını kaybeden kişilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek, "Rabbim milletimizi, ülkemizi ve insanlığı, her türlü afetlerden ve kötülüklerden korusun." diye konuştu.

Kaynak: aa