Melika Demirağ mı söylüyor idi “Uyu yavrum ninni” şarkısını? Durun bir basayım arama motoruna. Hah doğruymuş. “Arajmanla marajmanla uyutayım” da diyor.
Evet Zonguldak merkez dışındaki tüm ilçeler uyuyor.
Başta Ereğli.
Sonra, Çaycuma, Devrek, Gökçebey, Alaplı, Kozlu ve Kilimli.
Tümü de “kuponlarla mupanlarla avutayım” teranesinin içinde uyuyor.
Oysa kapıda büyük bir tehlike var.
Bu tehlikenin adı Zonguldak’ın Büyükşehir olması.
Zonguldak Büyükşehir olunca tüm ilçelere kar yağacak kar. O kar sadece kış mevsiminde değim, yılın 12 ayında yağarken, kimi zaman don yapacak kimi zaman da “Her yer karanlık” şarkısını da sıkça söyletecek.
Zonguldak’ta kamu yönetimleri ve siyasetçilerin hepsi çok iyi biliyor ve buna göre hazırlığını yapıyor referandumda evet çıktığında büyükşehir olunacağını.
Merkezde “Karaelmas” adında bir ilçe oluşturulacağını da biliyorlar.
Zonguldak Büyükşehir, 8 de ilçesi.
Hadi bakalım kolay gelsin.
Peki, bu gelişme karşısında Emeğin Başkenti’nin üst siyaset aklı ne yapıyor?
Hiç!
“Büyükşehir Belediye Başkanlığını kim ile nasıl kazanırız?” diye hesap yapıyorlar.
AKP’nin adayı Milletvekili Özcan Ulupınar bu kesin.
Ki, AKP’nin bulabileceği en isim olduğunu da bir çok kesimden ciddi biçimde duymamak mümkün değil.
Eski bir milletvekili de “ben de adayım” demeye çalışıyor ama arkasında kimse yok ve seçilme şansı hiç yok.
Bir de, bölgecilik kafasıyla hareket edip, şurada şu kadar hemşerimiz var, burada bu kadar ve biz bir aday çıkarırsak Emeğin Başkenti’nin Belediye Başkanı “Bizden olur!” diyen aklı başka yerlerde dolaşan kafatasçılar bile fırsat kolluyorlar.
Peki öteki kanatlarda ne var?
Güdük hesaplar.
Parti içi dengelerin oyunları.
Oysa işin özünde; ilçelerin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan merkeze bağlanmaları var.
17 tane belediyenin kapatılması var.
Tüm köylerin mahalleye dönüştürülmesi var.
Her türlü belediye hizmetlerinin merkezden (Zonguldak) yürütülmesi var.
Büyükşehir dışındaki belediyelerin söz ve karar sahibi olmasına son verilmesi var.
Yani, halen daha ulaşım sorununu çözememiş Zonguldak’ın ilçeleriyle olan ilişkileri ve iletişiminin işkenceye dönüşmesi var.
Keşke Zonguldak Büyükşehir olabilmeyi hak etmiş ve bir bütün halinde kalkınma hamlesine katılabilme gücü ve fırsatını bulabilecek seviyeye getirilmiş olsa…
Ama Zonguldak “itilmiş-kakılmış” bir il olmaktan hiç kurtulamadı ki.
Hiçbir sorununu çözemedi ki.
Böylesine yalnızlaştırılmış bir Zonguldak’ın şimdi tutup da büyükşehir olması toplum mühendislerini uyandırmalı ki, “zamanı değil” sesleri gür biçimde çıkmalı.
Neyse bu durumu en çok görüş ve düşüncelerini açıklayarak değerlendirecek olanlar, aday peşinde ve tuzaklarla dolu oyunlar kurarak uyumaya devam etsinler bakalım.
Belki… “Uyu yavrum” tekerlemesine takılmayacak olan/olanlarda vardır…
Var mıdır?