7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerinde ön seçim ile CHP Zonguldak Milletvekili listesinin birinci sırasından seçilen Şerafettin Turpcu, CHP’deki son gelişmeleri ayrıntılı bir açıklama ile değerlendirdi. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi’nin (YCHP) 6 Ok’u yadsıyan, sağcılaşarak iktidar olacağını sanan bir düzen partisine döndüğünü belirten Turpcu, kuruluş ilkelerine dönülmesini gerektiğini işaret etti.
Şerafettin Turpcu, dört ana başlıkta topladığı görüşlerini sosyal medya aracılığı ile şöyle paylaştı:
CHP’de en acil yapılması gereken iş; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığıyla birlikte başlayan, Kurucu İlkelerimizle örtüşmeyen siyasi söylem ve eylemlerin tamamının terkedilmesinin sağlanmasıdır. CHP, “Biz 30’ların CHP’si değiliz, son 10 yılda en çok değişen partiyiz, biz neyi terk ettiysek saray artık odur” sözleriyle ifade edilen, uçak üreten sanayi ülkesi ve kendini doyuran 7 ülkeden biri olma başarıları ve uluslaşma dönemi ile dünyaya örnek olmuş Atatürk CHP’sini ve Atatürk Dönemi Türkiye’sini reddetme aymazlığından mutlaka kurtulmalıdır. CHP’yi yeniden kendi köklerine döndürmeyi amaçlamayan genel başkan ve yönetim değişikliğinin hiçbir getirisi olmaz. sayın Kılıçdaroğlu ve atadığı bazı önemli yöneticilerin Atatürk’ün yolundan giden bizlerin hiçbir şekilde kabul etmeyeceği söylem ve eylemlerini 4 ana başlıkta toplamak mümkündür;
BİRİNCİ BÖLÜM;
1- Laiklik tehlikede değildir,
2- CHP’nin kendi geçmişinde açtığı derin yaralar vardır,
3- “Biz 1930-40’lar CHP’si değiliz, son 10 yılda en çok değişen partiyiz, biz neyi terk ettiysek saray artık odur” gibi kabul edilemez sözler.
4- Atatürk Cumhuriyeti düşmanı
dört siyasal islamcı partiyi 6’lı masaya oturtmak,
5- helalleşme adı altında cumhuriyetin kuruluş yıllarını, Atatürk dönemini tartışmaya açmak,
6- 1950’den itibaren iktidara gelen sağ partilerin, Atatürk’ün Tam Bağımsız Laik Cumhuriyetine büyük ihanetlerinden hiç bahsetmeyerek adeta aklamaları,
İKİNCİ BÖLÜM;
1-CHP’yi yönetenlerin kabul edemeyeceğimiz bir büyük hataları da; Suriye’nin su ve petrolün %85’inin olduğu bölgeyi işgal ettikten sonra silahlandırıp bir garnizon devlet olarak örgütlediği PKK/YPG’ye teslim eden bölücü BOP’un efendisine bir karşı duruşlarının olmamasıdır.
2- Libya, Azerbaycan ve Mavi Vatan konusunda kabul edemeyeceğimiz tutumlardır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM;
Baykal- Önder Sav döneminden devraldıkları antidemokratik yöntemler; Parti İçi Demokrasiyi ve önseçimleri rafa kaldırarak adayların merkezden atanmasıyla, genelde; CHP tarihinden bihaber, hiçbir emeği/çalışması olmayan, liyakatsız insanlara CHP’nin tüm kapılarının açılması. CHP’nin ocağından yetişen evlatlarına ise kapıların kapanması.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM;
1999’da Ali Kırca’nın Tv programında Fetö’nün nasıl bir hain örgüt olduğu ortaya çıkmasına rağmen, CHP yönetimleri, 2010 yılından 15 Temmuz 2016 Fetö darbe girişimine kadar; Fetö’nün elemanlarıyla toplantılar yapıp boy fotoğrafı vermekten, Fetö’nün gazete ve televizyonlarının önünde destek ziyaretleri yapmaya kadar işi ileri götürmüşlerdir. Bugünlerde CHP’de başlayan “değişim” tartışmalarına girerek her göreve talip olduğunu açıklayan Özgür Özel’in aşağıdaki, Kasım 2015’de Manisa emniyet müdürlüğü çıkışında yaptığı konuşmasında; 1999’da Ali Kırca’nın Tv programında tüm hainliği deşifre edilen FETÖ örgütüne “inanç grubu, cemaat” gibi söylemler, Atatürk’ün CHP’sinin yolundan yürüyenlerin asla kabul etmeyeceği sözlerdir.
ÖZETLE; YCHP adıyla ideolojisini yitiren, aslını inkar eden, 6 Ok’u yadsıyan, sağcılaşarak iktidar olacağını sanan bir düzen partisine, neoliberal sömürü düzeni iktidarının meşruiyet aracına dönüştürülen CHP’de; tepeden tırnağa mutlaka olması gereken değişim; sadece isimlerin değişmesiyle değil, yukarıda anlatmaya çalıştığım ana sorunlara bakış açısının tümüyle değişmesiyle mümkündür.