Hoşgörü, Vicdan, Adalet!

Öylesine üç kelime ki…

Öylesine üç kavram ki…

Ve insan yaşamında öylesine önemli, öylesine olmazsa olmaz ki…

Hoşgörü yok oldu…

Vicdansızlık aldı başını gidiyor…

E hoşgörü ve vicdanın olmadığı yerde adaletten ne denli söz edilebilir ki?

Sokağa çıkın sorun, bugün kaç kişi canıgönülden adaletin varlığından, adalete olan güveninden söz edecek ki?

İnsan yaşamındaki tüm bu değer yargıları, olmazsa olmazlar da dibe vurma noktasına geldiğinde de sonuç televizyonların gündüz kuşağına, haberlerine hakim olan görüntülerden başka ne olabilir ki?

Tabii bunda suçlu herkes, medya dahil her kurum…

EREĞLİ-ZONGULDAK YOLUNA AMAN DİKKAT EREĞLİ-ZONGULDAK YOLUNA AMAN DİKKAT

Haberlere baktığınızda kan gövdeyi götürüyor…

1 Mayıs taksimde kutlansın tartışmaları yapılırken eşkıya dünyaya hükümdar olmuş resmen…

Antalya’da kırmızı ışıkta bekleyen Önder Çakır, yeşil yanar yanmaz korna çalıp selektör yapan servis şoförü Neşet Güçlü’yle tartışmış… Zorba servis şoförü Önder Çakır’ı 8 yaşındaki kızının ve eşinin yanında kalbinden bıçaklayarak öldürmüş…

Sözün bittiği nokta mı?

Yoksa adaletin dibe vurduğu nokta bu mu?

Milletvekili seçilen, ama milletvekilliği elinden alınan, hiçbir insanı öldürmemiş, hiçbir ağacı kesmemiş, hiçbir canlının canına kast etmemiş, adalet savunucusu Can Atalay cezaevinde yatıyor, ama adam yaralayıp, öldürenler kısa sürede tamamen ya da izinli cezaevinden çıkıyor, yine cinayetler işliyor bu ülkede…

Çakır’ı öldüren de belki Can Atalay’dan önce elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşır…

Kan gövdeyi götürüyor, dedik ya… Yine yer Antalya… Finike’de restoranda çalışan garsonlar arasında alacak-verecek ve temizlik tartışması, iş yapma, yapmama konusunda çıkan tartışma kavgaya dönüşmüş… E adalet duygusunun, vicdanın yok olduğu bir ülkede adaletsizlik, vicdansızlık tepeden tırnağa sirayet ediyor…

İşyerinde garson olan Mehmet Şirin E. (58,  diğer garsonlar Osman Altındağ (34) ve Serkan D‘yi (31) tabancayla ateş ederek yaralamış… Garson Altındağ maalesef tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış…

Karakolda nöbet kavgasını zaten tüm televizyon haberlerinde izlediniz…

Adıyaman Altınşehir Şehit Ahmet Yıldırım Polis Merkezi’nde polis memuru Süleyman Uğur Şahin ile Başkomiser Kamuran Üçgül ve Komiser Gökhan Özer arasında ‘nöbet tutulması’ konusunda yaşanan tartışma maalesef polisin beylik tabancasıyla amirlerini öldürmesiyle sonuçlandı…

Keşke yaşanmasaydı…

Karar gazetesine göre; polis memurlarının ruh hali, Emniyet Teşkilatı içerisindeki baskı, mobbing ve yoğun çalışma koşulları nedeniyle sık sık tartışma konusu oluyor. 2024’ün sadece ilk ayında 4 polis canına kıydı, ailesini katledip hayatına son verenler de oldu. Resmi veriler baz alındığında, 2016-2022 arasında 347 polis intihar etmiş.

Malatya’da polis memuru İbrahim Ergin de, arazi meselesi nedeniyle tartıştığı ağabeyi Mehmet Ergin‘i (44) beylik tabancasıyla vurarak öldürdü…

İstanbul Sarıyer’de ise ortaokul öğretmeni akran zorbalığı yapan öğrencisini uyarmış. “Bana nasıl davranılacağını öğreneceksiniz” dediği iddia edilen öğrenci de, babasını okula çağırmış. Okula gelen Ali Çarık kadın öğretmen N.Ö.‘yü yumruk ve tekme darbesiyle hastanelik etmiş…

E armut dibine düşer…

Baba koşa koşa gelip çocuğunu uyaran öğretmeni tekme-tokat dövüyorsa çocuğunun okulda “akran zorbalığı” yapmasına şaşacak mıyız?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; şiddet olayını kınamış… Sayın bakan lütfen kınamakla kalmayın, eğitim sistemini sürekli yapboz tahtasına çevirmekle uğraşmak yerine hızla artan akran zorbalığının önüne geçmek için ciddi çalışmalar yapın…

Hemen her gün işyerleri kurşunlanıyor, sokaklarda çatışmalar yaşanıyor, eğlence mekanları, AVM’ler savaş alanlarına dönüyor bu ülkede… Bakın İstanbul Beyoğlu’nda berbere gidip tıraş olan adam; 150 lira ücreti fazla bulmuş, yaşanan arbede sonrası giden adam geri dönüp berber dükkanını kurşunlamış…

Yani?

Milli Eğitim, İçişleri, Adalet bakanları başta olmak üzere kabinenin tüm bakanları toplanıp artan şiddeti masaya yatırmalı, neler yapılmalı, nasıl çözüm bulunmalıyı enine boyuna tartışmalı, diye düşünüyoruz…

Şiddetsiz iyi haftalar.

Umut Vakfı

Editör: Derya Tetik