Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Özarslan ve Filyos Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aykut Şarkgüneşi, Karadeniz Gazı ve Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi’ne ilişkin A Haber’e açıklamalarda bulundu.
Özarslan, yaptığı açıklamada, Sakarya Gaz Sahasından üretilecek ham doğal gazın deniz altından boru hattı ile karada Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisine iletilmesi ile ilgili çalışmalarda son aşamaya gelindiğini belirtti. Doğal gaz üretiminin ülkemizin yerli enerji kaynaklarına ve enerji güvenliğine çok önemli katkılar sağlayacağını söyleyen Özarslan, “derin denizde üretim koşulları, mesafe, uygulanan teknolojiler ve zaman açısından değerlendirildiğinde çalışmaların olağanüstü bir mühendislik ve lojistik projesi olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye sahip olunan sondaj ve sismik gemileri ve yetişmiş nitelikli insan kaynağıyla dünyada derin denizde doğal gaz araması ve üretimi yapabilen sayılı ülkeler arasına girmiş bulunmaktadır” dedi.
PROGRAMLARI AÇILDI
Üniversitenin bu alandaki eğitim ve araştırma çalışmalarına dikkat çeken Özarslan, Üniversitenin TPAO, TP-OTC ile yapmış olduğu iş birliği kapsamında Çaycuma Meslek Yüksekokulunda Açık Deniz Sondaj Teknolojisi ve Açık Deniz Tabanı Uygulamaları Programlarının geçtiğimiz yıl açıldığını hatırlatarak, Mühendislik Fakültesi ve Uygulama ve Araştırma Merkezlerimiz aracılığıyla bilimsel etkinlik ve proje çalışmalarının sürdürüldüğünü kaydetti. 20 Nisan tarihinde Karadeniz Gazı’nın Filyos Limanından karaya çıkarılacağını söyleyen Özarslan, “doğal gazın işleme tesisine çıkarılması aşamasını büyük bir heyecan ve gurur ile bekliyoruz” dedi.
TÜRKİYE'NİN UZUN VADELİ İHTİYACINI KARŞILAYABİLİR
Filyos Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aykut Şarkgüneşi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 710 milyar metreküp büyüklüğündeki gazın Türkiye’nin uzun vadeli ihtiyacını karşılamada kayda değer bir miktar olduğuna dikkat çekti. Zaman içerisinde yeni keşiflerin olduğunu da belirten Şarkgüneşi, “içinde bulunmuş olduğumuz sahada yapılan çalışmalar hala devam ediyor. Aslında gazın keşfiyle sahaya çıkarılması arasında çok büyük bir zaman farkı olmadığını görüyoruz. Bu da gerçekten çalışmaların hızlı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. Bölgede var olan kuyulardan gelebilecek rezervler, Doğu ve Batı Karadeniz’de devam eden çalışmalar ile ulaşılabilecek yeni rezervler ve bunların kullanıma sunulabiliyor olması ile Türkiye'nin hızlı bir şekilde artan enerji ihtiyacı, yerli kaynaklarla daha büyük oranda karşılanabilir hale gelecek. Bu da Türkiye'nin uzun vadeli kalkınması için büyümesi için oldukça önemli. Biz de araştırma merkezi müdürlüğü olarak bu konuda çalışmalara devam ediyoruz. Gördüğümüz kadarıyla BM'nin de kalkınma hedeflerinin birçoğuna hizmet ediyor bu gazın bulunuyor olması. Sürdürülebilir bir şehir yaşamı, sürdürülebilir bir sanayi, yoksulluğun engellenmesi gibi birçok başlığa da hizmet ediyor; o açıdan oldukça heyecanlı. Yurdun diğer bölgelerinden katkı sağlayan araştırmacılar da var. Daha fazlasını davet ediyoruz. Bölge ve ülke kalkınmasına buradaki gazın veya diğer buna uzantı olarak oluşturulabilecek sanayi bölgelerinin katkısı başta olmak üzere diğer disiplinlerin alanına girecek konuları da araştırmaya çalışıyoruz” diye konuştu.