Türkiye İşçi Partisi Karadeniz Ereğli Belediye Başkan adayı Cihangir Amca, Gazeteniz Önder'in merkez ofisini ziyaret ederek Sorumlu Müdür Mustafa Kemal Bektaş ile görüştü.
Seçim çalışmaları sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Amca, farklı bir döneme imza atmak istediklerini söyledi.
Çalmadıkları kapı kalmayacağını, vatandaşları proje dayatmasında bulunmayacaklarını ve amaçlarının vatandaşların ne talep ettiğini dinleyerek sorunların çözümüne gideceklerini anlatan Amca, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"ÇALMADIĞIMIZ KAPI OLMAYACAK"
"Sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, gazetelerimizi, ziyaret ediyoruz. Onun haricinde şuanda broşürlerimiz hazırlanmak üzere, onlar hazırlandıktan sonra artık sokağa çıkıyoruz. Çalmadığımız kapı olmayacak. Dükkanı ziyaret etmediğimiz esnaf, ulaşamadığımız kimse olmayacak. Farkımız şöyle, şeffaf belediyecilik yapacağız. Bizim belediye başkanlığımızda makamın kapısı olmayacak, makam arabaları olmayacak, makam arabalarını satacağız, onun parasını ekonomik durumu iyi olmayanlara kart sistemi çıkartıp vatandaşlarımızın kullanımına sunacağız.
"İHALELER HALKA AÇIK OLACAK"
Bizim belediyeciliğimizde ihaleler kapalı kapılar ardından olmayacak, hangi mahallede ise orada olacak, oluşturacağımız mahalle halk meclisleri ile onların gözü önünde olacak. Eğer bu ihale genel bir ihale ise belediyenin önünde olacak, halka duyurulacak. Belediye meclis üyelerimiz halkın içinden seçilecek, halkın bütün kesimine hitap edecek şekilde olacak.
"MECLİS ÜYELERİ ASKER DEĞİL HALKIN SESİ OLACAK"
Belediye meclis üyeleri başkanın askerleri değil halkın sesi, temsilcisi olacak. biz kamucu, sosyal, eşitlikçi bir belediyecilik yapacağız. Afaki gelebilir ama aslında anlattıklarımız bu işin normali. Yıllardır bu şekilde yönetilmediğimiz için ben gidersem Ereğli batar, ben gidersem Türkiye batar zihniyeti oturtulduğu için afaki gibi gelir ama olması gerekenler. Bu kenti halkla birlikte yöneteceğiz.
"KENDİ BAŞIMIZA İŞ YAPMAYACAĞIZ"
Projelerimiz hazır. Projelerimizi halkın onayına sunacağız. Seçim çalışmalarına gittiğimizde esnafımıza, evlere gittiğimizde biz şunu yapacağız, biz bunu yapacağız demeyeceğiz, dayatmayacağız, farkımız, biz size anlatmaya değil dinlemeye geldik diyeceğiz. Bu halk bıktı anlatılmaktan. Sorunlarınız nedir, yapılmasını istediğiniz nedir diye sorarak bu şehri halkla birlikte yöneteceğiz. Kendi başımıza iş yapmayacağız. Bu şehirde yaşayan halk, bu şehrin sakini değil sahibi olacak.^"
