Yazmak ve yazdırmanın yoğun duygusallığı içinde tutmak gerek yaşamı.
Gizini.
Derinliğini.
Ateşini.
Tutmak gerek umudun kulpundan.
Sevdanın belki.
Dokunmadan tutuşan ateş böceğinin kanadından.
Yağmurların tanelerinden.
Rüzgarında kelebeğinden.
Yazmak ve yazdırmak.
Yazdırana da, yazana da helal dedirtten pırıldıtan.
Tutmak gerek geleceğin anlık kaçamaklarından.
Gökyüzündeki ıssızlıktan,
Gecelerin ayazından,
Güneşin de yoldaşlığından,
Doğal senfonilerin kulaklara nağme düşürdüğü orkestralardan
Bir iz düşümü ceviz ağacından
İhtarnameler çekmek gerek umutsuzluğa
İnadına inat etmek sevgili olabilmenin kararlılığına
Evet evet öyle yapmak gerek
İnadına sevmek gerek
İnadına sevme numaralarına yan gelip yatmadan da tutunmak gerek sevgiye
Sevginin bacaklarına
Sevginin göğsüne
Sevginin .bedenine
Ve hele ki; sevginin yüreğine
Isınmak gerek bıçak sırtı gecelerin tahta kokan çatılarında
Yarın ve yarınları yazmak gerek
Denizi yazmak gerek
Denize olan sevdayı anlatmak gerek
Paylaşmak gerek güzellikleri
İnce belli bardaktaki çayın gölgesinde
Dost aramak da gerek hani o ferforjenin sanatsal kucağında
Bakmak gerek oraya buraya
Belki de şuraya
Şiirleri hatırlayıp
Şarkılardan çiçek kolyelerinde buluşmak gerek göz ucuyla
İki satır yazı
İki tutam söz
Ve bir yudum
Belki de; ensesine küçük bir öpücük kondurmak gerek
Ya da gıdığından
Dudağıyla yanağının birlikteği o gizli bölgeye
Dokunmadan göz süzmek gerek
Gülümsemeden gülmek derler ya bazen adını
Kopmak gerek riyadan
Olmak gerek olduğun gibi
Saygı duymak kimliğine
Ve özüne sınırsızca
Yine de yazılanları anlayıp
işte bu kadar çocuk diyerek
Yollamak gerek yalnızlığına
Bilerek
Bilmeme büyüklüğüne sarılarak