Haber-Yorum: Kdz. Ereğli’nin “Yıkıklar Şehri” olduğunu sürekli vurguluyorum. Yeniden sıralamaya başlamayayım. Ama sırada okullar var biliyorsunuz. Ha daha önemlisi DDY’nin tarihi tahirhanesinin yıkılması da eli kulağına. Bugün yarın iş makineleri oraya da girer ve takır tıkar yıkarlar o tarihe mal olmuş binayı. Ardından mı ne gelir? Koruyamadıkları, hırsızlıklarını ortaya çıkaramadıkları ve işgaline seyirci kaldıkları varageli de bu araya sıkıştırırlar ise şaşırmayın. Demeyin olmaz olmaz. Burası Ereğli, buranın sahibi yok. Burası Ereğli yıkıkların şehri.

İşte size Ereğli’de “adam yok!” dedirten yeni bir örnek.  Kdz. Ereğli 2. Derecede riskli deprem bölgesidir. Bu bölgenin Kandilli Alacaağzı’ndan silusyum kumu çıkarılır, koca koca kamyonlara yüklenir, o kamyonlar Ereği-Zonguldak karayolundan ilçenin merkezinden geçerek (Çevre yolumuz yok ki) Düzce’ye fabrikaya gider ve kamyonlarını boşaltır. 1. Derecede riskli deprem bölgesi olan Düzce’deki fabrikada da cam olup satışa sunulur.

Kolay değildir bu döngü. Kumu bulacaksın, iznini alacaksın, doğanın canına okuyup çıkaracaksın ve taşıtacaksın ve sonra da cam yapacaksın.

Düzce bunu başarmıştır. Kutlamak gerekir.

Depremde 2. Derecede riskli bölge olmasına rağmen, Ereğli’de cam fabrikası yoktur. Sebep? Kdz. Ereğli yatırımcılar açısından tevşik kapsamında değildir. Her yeri olur ama Ereğli’ye olmaz. Ereğli’de bir tek gerçek vardır o da yıkmak.

Yık gitsin!

Eski devlet hastanesi binalarının fakülteye dönmesi için başlatılan sürecin üzerinden ÜÇ BİN GÜN geçmiştir. Bu arada ne olmuştur biliyor musunuz? Var olan ve korunması gereken binaları yıkılmıştır. Yıkıklar şehri işte o gün başlamış ve bir türlü durdurulamayan yıkım felaketi devam etmektedir.

Hayat güzel. Ereğli’de her yıkım sonrası hayat daha da güzel ki, kimse rahatsız olmuyor.

Kendi kumundan bile cam fabrikası kuramayan Ereğli’de ne eksik hadi siz söyleyin.

Bunun adı nedir?

-Eyüp Bektaş

Editör: Haber Merkezi