Konya merkeze 90 kilometre uzaklıktaki Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Köyü içinde sanatçılar ayrı bir köy kurmuşlar ve adına da “Sonsuz Şükran Köyü” koymuşlar. Bu köyde evler kerpiçten; çatıları da topraktan, Evet evet evler o köyün içinde ve bulunan ustalar tarafından döktürülen kerpiçlerle 42 ev yapılmış ve tümü de doğal malzemelerden. Çatıda kiremit yok. Çatıda topraktan başka bir şeyde yok. Kara kış sattırınca çatını topraklarını sıkıştırarak korunuyor binalar ve içindekiler. Köyün girişinden itibaren her yer heykel dolu. O köyde oturan sanatçıların yaptıkları heykeller, çeşmeler ziyaretçilere daha baştan “farklı bir yere geldiniz” mesajı veriyor. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistler bu köye akıl akın geliyor ve köy sakini olan sanatçılarla sohbet etme ve canlı performanslarını izleme şansı buluyor. Köyün bakımcısı, koruyucusu, rehberi ve her şeyi Mustafa Akyüz’e konuştuk. Aslen Çavuş Köyü’nden olan ve 12 yıldır bu köyün kuruluşundan itibaren her çalışmanın içinde olan Akyüz, bu köyün yapılmasının sebebi olarak Yönetmen yazar Mehmet Taşdiken’in aynı köyden olmasını gösteriyor. Köyün girişinde Taşdiken’in kaleme aldığı bir de manifesto var. Bu manifesto da, Taşdiken “Üreten yaratan bin yıllık ve binlerce yıllık uygarlıkların diyarı Anadolu” vurgusunda bulunuyor. Sözü sorularımızı yanıtlayan Mustafa Akyüz’e bırakmadan önce, yaşadığı bölgeye borcu olan sanatçıların, müzikten resme, resimden heykele kadar sanatın tüm dallarında ne kadar büyük borçları olduğunu hatırlatmak istiyorum. Sanatçı; ekmediğini yediği, suyunu içtiği, yaşadığı bölgenin kültürünü tanıtandır. Yaşadığı bölgenin kültürünü sahiplenmeyip sırt dönene ise sanatçı değil, ancak ve ancak en hafif deyimi ile “vefasız” denir.
MUSTAFA AKYÜZ İLE SÖYLEŞİMİZ:
- Buralıyım çalışıyorum, yaklaşık 12 yıldır.
- Kaç konut var burada?
- Şuanda 42 konut var toplam 50 hane olacak. Yani 8 tane daha ev yaptıktan sonra Sonsuz Şükran Köyünde 50 hane olacak. Sanatçılar yaşıyor. Heykeltraşlarımız var fotoğraf sanatçılarımız var ressamlarımız. Burası Konya iline 90 kilometre uzaklıkta Çavuş Köyü burası.
- Manifestoyu okuyalım dediniz.
- Şimdi bizim manifestomuzun Köyümüzün kurucusu Yönetmen yazar Mehmet Taşdiken’in kaleme aldığı ve Sonsuz Şükran Köyü yapıldığında Mehmet abinin yazdığı bir Manifesto bu. Şöyle başlıyor. Diyor ki
- MANİFESTO
- Türkiye’den ve dünyadan kültür ve sanat insanları Sonsuz Şükran Köyüne lümpenlik gösterisine değil köylü gibi olmaya geliyor. Kültür getirmeye değil Anadolu’nun derin kültürüne sığınmaya geliyor. Öğretmeye değil, öğrenmeye geliyor. Almaya değil borcunu ödemeye geliyor. Sanatın müziğin şiirin mimarinin ve zengin tarihine geliyor. Kendini bulmaya kendini yenilemeye birikimleri ile kendini yeniden yaratmaya geliyor. Toprağı ile bereketlenmeye suyuyla arınmaya havasıyla can bulmaya insanıyla bilgeleşmeye geliyor. Şablonların ve her çeşit yapaylığın giderek ufkumuzu daralttığı bir yaşamdan hakikiliğe geliyor. Üreten yaratan bin yıllık ve binlerce yıllık uygarlıkların diyarı Anadolu’ya Sonsuz teşekküre geliyor.
- Der ve bu şekilde bitirir.
En son satırı üreten, yaratan bin yıllık ve binlerce yıllık uygarlıkların diyarı Anadolu. Anadolu’nun kadrini kıymetini iyi bilmek gerekiyor. Anadolu coğrafyasını iyi özümleyip kendimizi yetiştirmemiz toplum olarak iyi bir eğitimle donanımlı olmamız gerekiyor yarınlara güzel eserler bırakalım. Çünkü bizden öncekiler bizlere çok güzel şeyler bırakmış biz onları üstüne bir şeyler koyup aktarmakla görevliyiz. Biz köprü vazifesi görmekle mükellefiz.
Burada hep sanat eserleri var. Heykeltraşlarımız burada Sempozyum dönemlerinde bıraktığı eserlerdir. Köyümüzün girişinde burada 4 Uygarlık çeşmesi olarak Serhat Gümüşoğlu heykeltraşımızın yaptığı çalışma var. “
Haber: Eyüp Bektaş
