Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "Çalışanlarımızın ekonomisini güçlendirmek gerekir. Onun için de ek zam talep ediyoruz. Bununla beraber artık refah payı uygulamasını mutlaka hayata geçirmemiz lazım." dedi.
Zonguldak'ta Bölge İstişare Toplantısı'nda sendika yöneticileri ve üyeleriyle bir araya gelen Kahveci, Türkiye Kamu-Sen'in memur sendikacılığının amiral gemisi olduğunu söyledi.
Görevlerinin çalışanların hak ve menfaatlerini koruyup geliştirmek, onlara daha iyi şartlarda çalışma ortamları tesis etmek ve onları insanca yaşayabilecekleri bir ücrete kavuşturmak olduğunu belirten Kahveci, "Ülkemiz için çalışacağız, milletimiz için üreteceğiz, bilgi birikimimiz, deneyimlerimizle bir sivil toplum örgütü bilinci içerisinde yönetenlere yol göstereceğiz ama hak ettiğimizi de mutlaka alacağız. Devletimizi seviyoruz, devletimizi sahipleniyoruz. Devlet olmadan da hiçbir şeyin olmayacağını gören insanlarız. O kültürden, o gelenekten geliyoruz. Devletsizliğin ne demek olduğunu şu anda yakın coğrafyamızda çok net bir şekilde görüyoruz." diye konuştu.
Kahveci, Türkiye'nin çevresinde yaşananlara değinerek, şöyle devam etti:
"İşte bir tarafta Rusya-Ukrayna, diğer tarafta katil İsrail'in insafsızca adeta bir soykırım yaparcasına insanları sivil, kadın, yaşlı demeden katletmesi... Biz buna sessiz mi kalacağız? Hayır, sessiz kalmayacağız. Buradan bir kez daha Zonguldak'tan ifade ediyoruz. Medeni dünya daha fazla sessiz kalamaz. Kalırsa İsrail'le suç ortağıdır, açık ve net. Türkiye Kamu-Sen olarak nerede mazlum bir insan varsa mazlum millet varsa bugüne kadar yanında yer tuttuk. Bugün Gazze'de yaşanan dram için sesimizi yükseltiyoruz ama Bosna'da yaşanan bir gecede 8 bin masum insanın katledilmesine de Türkiye Kamu-Sen sessiz kalmadı. Doğu Türkistan'da Çin'in zulmü altında inim inim inleyen soydaşlarımıza da sessiz kalmadı. Afganistan'da Rusların yapmış olduğu mezalime de sessiz kalmadı. Karabağ'da Ermenilerin bir gecede 600 masum insanın katletmelerine de sessiz kalmadı, kalmayacağız da. Dolayısıyla o mağduriyeti yaşayan insanların yanında olacağız. Türkiye Kamu-Sen'in sendikacılık felsefesi budur. Yani diğerlerinden bizi ayıran bu özelliktir."
- "Memurun, emeklilerin enflasyonunu ayrıca belirleyelim"
Memurların yoksulluk sınırının üzerinde bir ücrete kavuşmasını istediklerini dile getiren Kahveci, "Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar hep bunun üzerine bina edilmiş durumda. Şu an itibarıyla çalışanlarımız açlık sınırıyla yoksulluk sınırı içerisinde bir arada bir ücret alıyorlar. Şu an itibarıyla çalışanlarımız adeta geçim sıkıntısı yaşamakla karşı karşıyalar. Emeklilerimiz keza öyle. Dolayısıyla çalışanlarımızı rahatlatmadan, ekonominin de rahatlaması mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Kahveci, bugüne kadar uygulanan ücret politikalarının enflasyona dayalı bir ücret politikası olduğunu aktararak, "Enflasyona dayalı ücret sistemi derhal terk edilmelidir çünkü enflasyon kadar ücret artışı demek sıfır zam demek." dedi.
Memurların enflasyon hesaplamasının ayrıca yapılması talebinde bulunan Kahveci, "Memurun, emeklilerin enflasyonunu ayrıca belirleyelim. Bizim muhatap olmuş olduğumuz mal ve hizmetler üzerinden değerlendirelim. İşte o zaman bizim gerçek enflasyonumuz ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.
Kahveci, çalışanların refah seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini belirterek, "Çalışanlarımızın ekonomisini güçlendirmek gerekir. Onun için de ek zam talep ediyoruz. Bununla beraber artık refah payı uygulamasını mutlaka hayata geçirmemiz lazım. Bakın son toplu sözleşmede ısrarla Türkiye Kamu-Sen'in en önemli taleplerinden birisiydi refah payı hatta bizim masadan son toplantılara katılmamamızın ana sebeplerinden biri de budur. Yani birçok sorun var ama asıl sorun, refah ücreti." değerlendirmesinde bulundu.
Daha sonra sendikaya bağlı şubelere ait hizmet binalarının açılış törenine katılan Kahveci, konuşmasının ardından beraberindeki sendika genel başkanları, yöneticileri ve üyelerle açılış kurdelesini kesti.