Uzun yıllar Kandilli’de şu veya bu görev nedeniyle bulunan ve daha sonra başka kentlerde işlerini sürdüren ve ardından emekli olduktan sonra da unutamayacağı göz ağrısı Kandilli’ye gelince büyük hayal kırıklığı yaşayanlardan biri de Kandillilerin “Doktor Kemal” diye tanıyıp bildiği kişidir Kemal Yurtbay.

Kandilli’deki hastanedeki görevinin ardından Zonguldak’a atanan aslen Çaycumalı olan Doktor Kemal Op. Dr. Kemal Yurtbay olarak emekli oldu. Kulak Burun, Boğaz  Uzmanı olan Kemal Yurtbay Ereğli Önder Gazetesi’ne gelerek Eyüp Bektaş ile görüştü. Elbette ki bu görüşmede de konuşulan ilk konu Kandilli oldu.

Kandilli’yi unutamadığını ifade eden Doktor Kemal, 7 Mart 1983 tarihinde TTK Armutçuk Müessesesi’nin Kandilli İşletmesinde yaşanan grizu faciasında yaşamını kaybeden madencilerin kimlik tespitini tek tek kendisinin de yaptığını belirtirken, o büyük acı olayı da hatırlattı.

Kemal Yurtbay ile aramızda geçen  kısa söyleşi şöyle:  

-          Kemal Bey, siz Kandilli’de uzun yıllar dispanserde görev yaptınız. Şimdi Mart 2023 aradan kaç yıl geçti?

-          1984 tarihinde ayrıldım Kandilli’den, demek ki 40 sene mi oldu. Geçen sene Mart ayında Kandilli’ye gittim ama oralar hep harap olmuş evler, köyler, misafirhanesini bulamadım orada taş bile kalmamış. Üzüldüm o halini görünce, sinemalar yok olmuş orda eski Kandilli kalmamış. Rüya gibi şehirdi Kandilli insanlar 24 saat beraber komşulukları vardı kimin derdi sıkıntısı varsa onun yanına gelir yardım ederdi sonuna kadar. Ama o Kandilli kültürü hatta Kandilli Kültür Derneği kuruldu o zamanlar biliyorsundur bilmiyorum hala devam ediyor mu? Ona katılmak isterim ne zamansa onun tarihi gelmek isterim. Hakikaten Kandilli hayatımda büyük izler bıraktı benim.

-          Peki, Kandilli denince aklınıza ne geliyor ilk önce?

-          Kandilli denince ilk komşuluk geliyor, üreten geliyor, işçi geliyor, grizu patlaması geliyor, 83’müydü o grizu patlaması hala unutamıyorum 24 saat eve gidemedim 103 şehidimizi ben tek tek saydım baktım benim görevimdi girenlere yakınlarına kimlik tespiti yaptırdım o zamanlar, çok acı bir hatıra benim için ve eve gittiğim zaman oradan radyoyu açtım ve hüngür hüngür ağlamıştım o zaman. Yani öyle bir acı hatıramızda var ama eski Kandilli’yi özlüyorum. Keşke tekrar orada olabilsek ama dünya değişiyor her şey değişiyor. Seni burada 40 yıl sonra gördüm Eyüp kardeşim çok sevindim. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Artık emekli olduk ama hala hayattan ümidimizi kesmedik ümit her zaman var. Hala biz ülkemizi geliştireceğiz, ülkemizi tekrar aydınlığa getirmek için elimizi taşın altına soktuk o yüzden zaten buradayız. Sen de bu işin peşindesin onu da biliyorum. Ortak paydamız demokrasi, insan hakları ve aydınlık bir Türkiye, üreten bir Türkiye onu istiyoruz. Bu hedefimize eninde sonunda kavuşacağız. Ümitsizliğe yer yok diyorum.

Baş6554lıksız-1

Editör: Derya Tetik