KARABÜK (AA) - Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnan Keskin, depreme karşı dirençli şehirler oluşturmada vatandaşların da üzerlerine düşen görevlerin bulunduğunu belirtti.

Keskin, AA muhabirine, aktif deprem ülkesi Türkiye'de ilgili kurumların afetlere hazırlık yapmasının yeterli olmadığını, bu alandaki politikaların halkı bilinçlendirecek düzeye çıkması gerektiğini ifade etti.

Vatandaşların depremden korunma yollarını öğrenmesinin önemine değinen Keskin, daire satın alan kişilerin binanın zemin etüdü raporunun bulunup bulunmadığına da bakması gerektiğini söyledi.

Keskin, zemine uygun mühendislik projesi oluşturulduğunda binaların güvenli olabileceğinin altını çizerek, "Yönetmeliğe riayet ettiysek, uygun mühendislik hizmeti aldığımızda yapılarımız hasar görse de yaşamımızı yok edecek düzeyde olmuyor." diye konuştu.

Zemin etüdü verilerinin ehil kişilerce hesaplanıp üst yapıcıya doğru şekilde aktarılmasının gerekliliğine dikkati çeken Keskin, onaylanmış projelerin dışına çıkılmadığı, uygulama teknikleri düzgün yapıldığı ve denetleme sistemi kurulduğunda Türkiye'deki deprem probleminin çözülebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Keskin, ülkemizdeki mühendislerin yetkinlik düzeylerinin ortalamanın üzerinde olduğunu düşündüğünü dile getirerek, "Ne yapmamız lazım? İnşaatta büyük prosesi yürüten işçilerimizi de bu konuya yönlendirmeniz lazım. Yetmiyor, hizmeti alan kişileri sorgulayıcı zihniyete dönüştürmemiz lazım." şeklinde konuştu.

Deprem probleminde 6 Şubat'ı "milat" kabul etmenin yanlış olduğunu çünkü daha önce de büyük afetler yaşandığını vurgulayan Keskin, gerekli önlemlerin alınması halinde yapı stokunun depreme dirençliliğini değil bu alandaki bilimsel çözümlemelerin tartışılacağı değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve Fas'tan akademisyenler gıda ambalajlarına yenilikçi çözüm geliştiriyor Türkiye ve Fas'tan akademisyenler gıda ambalajlarına yenilikçi çözüm geliştiriyor

Keskin, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fay Zonu'nda deprem meydana geleceğinin, yeri ve büyüklüğünün bilinebildiğini ancak asıl sorunun afetin ne zaman gerçekleşeceğiyle ilgili olduğunu söyleyerek, buna verilecek cevapların tahminin ötesine geçmediğini sözlerine ekledi.


Kaynak: aa