Kdz.Ereğli Emek Ve Demokrasi Platformu Birleşenleri 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan`ın idam edilmelerinin 52. yıldönümü anısına Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Cihangir Amca; Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş’in Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nin verdiği kararın TBMM’nin onaylamasının ardından idam edildiklerine dikkat çekti. Cihangir Amca “İdam edilirken dahi “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” diyen "Tam Bağımsız Türkiye" şiarını belleklere kazıyan, 68'in devrimci gençlik liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı, idam edilişlerinin 52. yıldönümünde saygıyla anıyoruz.” Dedi.
Türkiye’nin Marshall ve Truman yardımları, NATO ve ABD’nin askeri üsleriyle gerek ekonomik, gerekse askeri alanda emperyalizmin kıskacına alınan alındığını belirten Platform sözcüsü Amca konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“12 Mart faşizminin askeri mahkemelerinde yargıladığı Üç Fidan, 6 Mayıs sabahı idam edildiler. Bu üç delikanlının idama götürülürken dahi “Yaşasın tam bağımsız Türkiye” haykırışı dün olduğu gibi bugün de emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin korkulu rüyası olmuştur. Deniz Gezmiş ve arkadaşları “Tam Bağımsız Türkiye” inancını Mustafa Kemal Atatürk’ten, Cumhuriyet devriminden almışlardır. O günden bugüne kadar geçen süre içinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, unutulmak bir yana, onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline geldiler. Çünkü Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılmaktadır.” Dedi.
Cihangir Amca sözlerini şöyle tamamladı:
“Onlar, yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada baskıya karşı direnişin, sömürüye karşı bağımsızlığın ve faşizme karşı özgürlüğün ölümsüz sembolleri olmuşlardır.
“Tam bağımsız Türkiye ve halkların kardeşliği için gözlerini kırpmadan hayatlarını hiçe sayan gencecik fidanların onurlu duruşları yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor”
Onlar baskının, sömürünün olmadığı sınıfsız bir toplumun kurulması amacıyla, emperyalizme ve işbirlikçi egemen sınıfların köhne düzenine ve yöneticilerine karşı taviz vermeden mücadele ettiler.
Deniz Gezmiş’in idam sehpasında söylediği “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm!” sözleri yarım asırdır, bu topraklarda çınlamayı sürdürüyor. Deniz Gezmiş’ten sonra darağacına çıkarılan Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın “Kahrolsun faşizm” haykırışı, bugün hâlâ grevlerde, meydanlarda, kampüslerde mücadeleye güç veriyor.
Türkiye’de bugün de 60’lı ve 70’li yıllarda olduğu gibi, emperyalist ve işbirlikçi tekellerin kârları artarken, halkın yaşam ve çalışma koşulları giderek kötüleşiyor. İşçiler, emekçiler, gençler arasında geleceğe ilişkin güvensizlik büyüyor. Farklı uluslar ve milliyetler, dinler ve mezhepler arasında hak eşitsizliği, ezen ve ezilen ilişkisi sürüyor.
Onlar, antiemperyalist mücadelenin sembolüdür. Bugün iktidar yerli ve milli söylemi içerisinde antiemperyalist olduğunu söylese de ülkemiz bütün kaynaklarını talan ederken, sermayeye peşkeş çekerken, bu ülkeyi savaş batağına sürüklerken yerli ve milli söyleminin ne kadar boş bir yalan olduğunu kanıtlamaktadır. Denizler antiemperyalist mücadelenin tam bağımsız mücadelenin bayraktarlığını yaptılar. bu topraklarda anti-emperyalizm bayrağını yükselten, Filistin halkıyla Filistin'de dövüşen, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı hürriyeti ve halkların kardeşliğini savunan ve 20'li yaşlarında devrime olan inançları ile gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen Denizlerin mirasına sahip çıkıyoruz.
Bu anlamda bizler Denizlerin açtığı yolda tam bağımsız antiemperyalist bir mücadeleyle bu mücadeleyi büyütme sözünü veriyoruz"
Devrim şehitleri adına saygı duruşu yapıldı