Kemal Anadol
Sadullah Usumi Biga’nın önemli ailelerinden birinin çocuğu olarak 1927 yılında doğdu. Lise öğrenimini tamamladıktan sonra Biga’da yayınlanan Sabah Gazetesi’nde mesleğe başladı. Kısa süre sonra gittiği İstanbul’da kendini o günün Babıali’sinde buldu. Son Saat, Son Havadis, Tercüman, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde, muhabir, istihbarat şefi, yazı işleri müdürü, genel yayın müdürü olarak çalıştı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı seçildi. Basın şeref kartı sahibiydi.
Usumi TGS Başkanı iken ordu 12 Mart 1971 muhtırasını vermiş ve kısa süre sonra sıkıyönetim ilân edilmişti. Birinci Ordu Komutanı ve Sıkıyönetim Komutanı Org. Faik Türün’ün devlet terörü estirdiği dönemde birçok meslek örgütünün aksine sesi çıkan, demokrasi ve özgürlükleri savunan TGS ve Başkanı Sadullah Usumi olmuştu.
Aynı dönemde CHP içinde fırtınalar esiyordu. CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit muhtıraya karşı çıkarak görevinden ayrılmış Genel Başkan İsmet İnönü ile ters düşmüştü. Uzun bir mücadeleden sonra Kurultayda yenilen İsmet Paşa olmuş ve Bülent Ecevit CHP’nin yeni Genel Başkanı seçilmişti. Anlı şanlı köşe yazarlarının “artık bitti” dedikleri CHP 1973 seçimlerine hazırlanıyordu. CHP Genel Başkanı ve yönetimi, yasaya ve tüzüğe göre yüzde beş oranındaki merkez kontenjanını il listelerine yerleştirilecekti. Aklımda kaldığına göre Hasan Esat Işık Bursa, Alev Coşkun ve Akın Simav İzmir, Erol Çevikçe Adana, Haluk Ülman ve Ali Nejat Ölçen İstanbul, Cahit Kayra ve Sabahattin Selek Ankara, Erol Tuncer Gümüşhane, Kenan Durukan Sakarya, Sadullah Usumi de Balıkesir listelerine yerleştirileceklerdi.
Özellikle orta çaplı iller zaten az sayıda milletvekili çıkardıklarından merkez kontenjanına tepki gösteriyorlardı. Bu nedenle CHP Balıkesir örgütü Sadullah Usumi’nin liste başında yer almasına isyan ediyordu. Ancak Bülent Ecevit kararlıydı ve yapılacak bir şey yoktu. Seçim kampanyası başlamıştı artık. Usumi karşı çıkanlara ders verircesine dağ taş dolaşıyor ve değişim geçiren CHP’nin programını anlatıyordu. 1969 seçimlerindeki “Bu Düzen Değişmelidir”, “Yoksulluk Kader Değildir”, “Toprak İşleyenin Su Kullananın” belgilerine (sloganına) Ak Günlere eklenmişti. Ak günlere kitapçığı partinin çözümlerini içeriyor ve tüm ülkeye dağıtılıyordu.
Seçim sonuçları tüm ülkede sürprizle ve aynı zamanda sevinçle karşılanmıştı. CHP %33.30 oyla birinci parti olmuş, 185 milletvekili çıkarmıştı. Demirel’in Adalet Partisi (AP) %29.82 oya gerilemiş ve 149 sandalye elde edebilmişti. O güne kadar kamuoyunun pek tanımadığı Deniz Baykal, Ali Topuz, Önder Sav, Erol Çevikçe, Mahmut Türkmenoğlu, Süleyman Genç, Yüksel Çakmur gibi isimler yeni milletvekiliydiler. Sadullah Usumi ile CHP Grubunda tanıştık. Düzgün, disiplinli ve ilkeli bir duruş sergiliyordu. Kısa sürede kaynaştık, yaş farkına karşın arkadaş olduk. Balıkesir hem Marmara hem de Ege bölgesine yayılan önemli bir tarım ve hayvancılık merkeziydi. Usumi köy köy dolaşıyor sorunları saptayıp meclise getiriyordu. Gazeteciliğin getirdiği sorgulama ve kaynağa inme yetisi işini kolaylaştırıyordu.
Meclis açıldıktan üç ay sonra hükümet krizi çözülmüş ve CHP-MSP (Milli Selamet Partisi) iktidarı kurulmuştu. 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Barış harekâtı gerçekleşti. Artık şehirlerarası otobüslerin arka camlarında miğferli Ecevit posterleri vardı. Ecevit ulusal kahraman olmuştu! Çok zaman görüldüğü gibi güç zehirlenmesi ve narsizm kendini gösterdi. Ecevit parlamentodan çıkması mümkün olmayan bir erken seçim istiyordu. Halkın baskısıyla sonuç alacağına kendini inandırmıştı. Bu nedenle Parti Meclisine karşın Antalya’da tek başına Başbakanlıktan istifasını açıkladı. Sonuç almak olası değildi ve ülkenin başına Milliyetçi Cephe denilen felâket gelmişti. Bu durum kaçınılmaz biçimde parti içi dalgalanmalara yol açmıştı. Sadullah Usumi de genel merkeze karşı olan grup içindeydi.
1977 seçimlerine bu hava içinde gidildi. Halk Milliyetçi Cepheden kurtulmak istiyordu. CHP Genel Merkezi ve Ecevit partinin iktidara geleceğinden emin olarak muhaliflerin listelere girmesini önlemek istiyordu. Genel Sekreter Orhan Eyüpoğlu illere telefon ederek bu konuda talimatlar veriyordu. Usumi’nin işi zordu. Bir dönem önce Balıkesir’e tepeden inme kontenjanla gelmişti. Şimdi önseçime girecekti. 1 Mayıs 1977 günü tüm yurtta önseçimler yapıldı. Balıkesir’de büyük bir sürprizle karşılaşıldı. Sadullah Usumi birinci sıradaydı. Dört yıl boyunca tarım ve hayvancılıkla geçinen köylülerin sorunlarını saptamış ve çözüm önerileri getirmişti. Vaktiyle ona karşı çıkan CHP örgütü şimdi bağrına basıyordu! Usumi 1977’den 12 Eylül 1980 darbesine kadar parlamentodaydı.
Milletvekilliği bitince gazeteciliğe döndü. Tartışmasız bir tarım yazarı olmuştu artık. Otuzdan fazla ödül aldı. Dünya Bankası ve uluslararası tekellerin doğrultusunda köylerin boşaltılmasını savunan yazarlara karşı büyük mücadele verdi. Bugünleri doğru tahmin etmiş ve ülkenin uğrayacağı tarımsal felâketi görebilmişti. Usumi’yi 30 Eylül 2002 günü yitirdik. Işıklar içinde uyusun.
Şimdi söyleyeceklerim partimdeki bazı politikacılara… Her konu tüzükte yer almaz. Bazı ahlaki davranışlar zorunlu hale gelir ve aksi ayıplanır. Yukarıda 1973 kontenjan isimlerini sıraladım. En yaşlıları ve büyükelçilikten gelen Hasan Esat Işık bile daha sonra önseçime girdi. Girmeyenler ise bir daha aday olmadılar. Son Kurultayda üç dönem kuralına ayrıcalık getirilmiş. Son iki dönem merkez adayı olanlara bir hak daha tanınmış. Eğer iki dönem vekillik yapan arkadaşlar hala önseçime girmeden seçilmek istiyorlarsa bunun adı koskocaman bir ayıptır! Biliyorsunuz tüzükte ayıplar listesi yoktur. CHP’nin geleneklerine uymak tüm üyelerin görevidir. O kadar!