Ismail2 Başlıksız 2

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında Kdz. Ereğli Belediyesi’nin davetlisi olarak ilçeye gelen Kocaeli Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. İsmail Keskin, 20 Mayıs 2024 pazartesi günü fotoğraf sanatı üzerine sunum yaptı.  Bayram günü AKM’de  Osman Zeki Oral salonunda “Litografiden Pertüre” isimli sergisi ile sanatseverlerle buluşan Doç. Dr. İsmail Keskin, pazartesi günü de “Fotoğraf gösterisi ve yaratıcı görme” seminerinde konuştu. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Dr. Dündar Güçeri salonundaki sunumunda sözlerine doğum yeri olan Çorum’da dedesinin evinde yaşadıklarını anlatarak başlayan  İsmail Keskin, “Gözlerimizle değil, beynimizle görürüz” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: 

DİŞ HASTANESİNDE 2. ETAP BAŞLADI DİŞ HASTANESİNDE 2. ETAP BAŞLADI

Ismail3 Başlıksız 2

“Bağcılık yapardık, Çorum Osmancık’ta çok güzel çavuş üzümü olurdu. Dedem de bu çavuş üzümü bağlarının kahyalığını yapardı ve biz farklı farklı bağlara gider özellikle üzüm pekmez kaynatmak üzere o evlere taşınır birkaç gün orada konaklardık. Böyle bir bağa gittiğimizde rahmetli ebem iki buçuk yaşındaydın oğlum derdi, bana sürekli uyarılarda bulunuyorlar aman oğlum şuraya gitme oradan geçme sürekli beni takip ediyorlar. Ama çocukluk merak tabi bir gün o duvarı aştım ve kaçtım daha doğrusu dedim orada ne var ki bana sürekli gitme diyorlar. Yüksekçe bir 3-4 metre var tırmanarak çıktım tam tepesine baktım orada ne göreyim deniz derya bir su. Kızılırmak bizim ilçenin içinden geçiyor ön tarafı biraz yüksekçe olacak ki orada su birikmiş ve göl mahiyetinde çok büyük bir su birikintisi akıntı da var. Şimdi bu fotoğraf benim aklıma kazındı orada, dolayısıyla aslında biz günlük yaşam içerisinde hep fotoğraflar çekiyoruz. Aslında bu fotoğraflarla yaşıyoruz anılarımız bu fotoğraflarla aklımızda kalıyor. Özellikle görsel hususlarda daha gelişkin beyne bunları kayıt ederler hatta yaşıyormuş gibi hatırlıyor ve böyle bir durum vardır. Biraz ben onlardanım dolayısıyla çektiğim fotoğraflar hep kalıyor bende bundan 6 ay kadar sonra rahmetli babam Osmancık’a taşındık köyden ve bir fırında çalışıyor o zaman bizim evin önünde de kocaman bir inşaat var. Daha sonra o inşaat lise oldu ben o lisede okudum. Dediğim gibi o lise inşaat bayağı 4-5 metre de kazmışlar derin yağmur da yağmış içine yaklaşık 1 metre suyla dolmuş. Bir gün tabi çocuğuz oynuyorum geziyorum oralarda bu arada bir arkadaş edindim kendimle yaşıt adı da Sinan çok iyi anlaşıyoruz her gün beraber oralarda oynuyoruz. Bir gün dediğim gibi bağırış çağırış oldu ben başka bir noktadaydım insanlar o su birikintisinin başına gitmiş koşarak geldim bu ses nedir diye birinin bacaklarının arasından bakmaya çalıştım gölün içine göl diyorum artık bizim Sinan annesinin kucağında anne feryat figan çocuğu çıkarmış kucağında kendisi de çıkmaya çalışıyor. Bir yandan düşüyor devriliyor çocuğu tekrar kucağına alıyor ondan sonra kalkıyor ayağa feryat figan çıkmaya çalışıyor. Ya bir tane vatandaş da gidip atlayıp da oraya anneye yardım edeyim çocuğu birlikte çıkarayım demiyor. O da ayrı bir fotoğraftır bende kalan. Arkadan da böyle bir ışık geliyor saat 10-11 gibiydi ters ışıkta çok ilginç bir görüntü kadının üzerinden sular akıyor Sinan’ın başı geriye düşmüş ağzından sular akıyor inanın nasıl bir fotoğraf benim hafızamda kalan fotoğrafı şuan çok iyi hatırlıyorum. İşte hep bu fotoğraftan sonra şunu düşünmüştüm ya İsmail seni deden eben o bağ evinde uyarmamış olsalardı oğlum bak oraya gitme orası tehlikeli yaklaşma etme demeselerdi çünkü o su fotoğrafı benim aklıma kazındı daha önce belki Sinan ile o gün ben de beraber olacaktım. Sinan olmasa belki o suya ben de girecektim tehlikeli olduğunu bilmediğim için belki bugün ben de olmayacaktım. Bir fotoğrafın önemi bu kadar ağır olabiliyor diye düşünürüm hep.”

Çöplükler gibi yerlerde çokça zaman geçirerek çektikleri fotoğrafların gösterisini de sanatseverlere sunan Keskin Ereğli’de gördüğü ilgiye teşekkür etti.

Whatsapp Image 2024 05 20 At 20.27.12

Editör: Derya Tetik