ILO'nun 187 üye devletinden işçi, işveren ve hükümet delegelerinin taraf olduğu konferansa, Türkiye'den Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işçileri temsilen de TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, işverenleri temsilen TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, TÜRK-İŞ heyeti ile birlikte GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil katılım sağladı. 3 Haziran’da başlayan ve 14 Haziran'a kadar sürecek 112'nci Uluslararası Çalışma Konferansı'nda, temel çalışma ilkeleri ve hakları üzerine değerlendirmeler yapılacak, insana yakışır iş ekseninde bakım ekonomisi hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.
Konferansta konuşan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye'de ve dünyada çalışanların haklarının daha da kötüye gitmeye devam ettiğini söyledi. Dünyada çalışanların önemli bir bölümünün yıllardır güvencesizlik, sendika karşıtlığı, yoksulluk, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği gibi birçok sorunla karşı karşıya olduğunu ifade eden Atalay, şöyle dedi;
"Geçtiğimiz yıl iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle çok sayıda işçi hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu iş cinayetlerinin ve dünya emekçilerinin yaşadığı sorunların merkezinde insanı ve çalışanı yok sayan aşırı kar hırsı bulunmaktadır. Ülkemde de, dar ve sabit gelirlilerin durumu son 25 yılın en kötü noktasındadır. Yüksek enflasyon nedeniyle geçim şartları ağırlaşmış, ücretliler satın alma gücünü kaybetmiş, çalışanların üzerindeki ağır vergi yükü sebebiyle gelir adaleti bozulmuştur. Yapılacak düzenlemeyle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Genel Müdürün Raporunda da belirtildiği gibi, COVID-19 salgını, depremler ve savaşlar da en çok işçileri, işsizleri ve dünyanın dört bir yanındaki yoksulları etkilemektedir. Özellikle savaşlar nedeniyle işyerleri yıkılmış, işçilerin gelirleri, birikimleri ve aileleri yok olmuştur. Tüm dünyada çalışanlar, emekliler, asgari ücretliler bedel ödemeye devam etmekte, sendikal haklar geriye gitmektedir. ILO Sözleşmelerinin sendikal hakları ve çalışma koşullarını düzenlemede önemli bir etkisi vardır. Ancak çok sayıda ülkede, bu sözleşmelerin birçoğu uygulanamaz hale gelmiştir. Bunun temel nedeni, özellikle çok uluslu şirketlerin sendikal haklar üzerinde uyguladığı baskılardır.
'BİZ BURADA KONUŞURKEN SİVİLLER ÖLÜYOR'
Biz bu salonda işçi haklarından bahsederken, dünyanın birçok yerinde çatışmalar devam etmektedir.
Tüm Ortadoğu küresel savaşa dönüşebilecek bir yangın yerine dönüşmüştür. Bugün Gazze’ye karşı yürütülen işgal operasyonunun 243’üncü günündeyiz.
Filistinli işçileri ve halkı, İsrail’in her türlü temel insan hakkını hiçe sayan acımasız saldırıları ve katliamı ile karşı karşıyadır. Uluslararası toplum ise sadece bu katliamı izlemekle yetinmektedir. Biz burada konuşurken; bebekler, çocuklar, kadınların da aralarında olduğu siviller hayatını kaybetmeye devam etmektedir. Dünyanın her tarafında öğrenciler, Filistin’e destek gösterileri yaparken, biz sendikacılar da dahil olmak üzere bu salondakiler, öğrenciler kadar etkili bir tepki gösteremiyoruz. Filistin’de ve dünyanın diğer bölgelerindeki savaşların ve işçi hak ihlallerinin bir an evvel sona ermesi için uluslararası topluma, konuşmanın ötesinde artık harekete geçme çağrısında bulunuyor, teşekkür ediyorum."
Konferansın ardından TÜRK-İŞ heyeti olarak HAK-İŞ ile birlikte düzenlenen Filistin eylemine katılım sağlandı.
(Haber Tuncay Tokay)