Bir kuş uçtu.
Orada.
Kanatlarını da çırpmadı.
Çığlık da atmadı.
Ama uçtu.
Süzüldü.
Sanki fotoroman gibi.
Uçtu uçtu uçtu.
Bir kuş uçtu.
Rüzgarların kuşu.
Sevdaların.
Yağmurların.
O kuş çünkü.
Yavru kuş.
Uçmayı öğreniyor.
Kanatlarında deneyim yok daha.
Sabi.
Pırıl pırıl da.
Sevgi arayışında.
Ve özüyle var olduğunu da söylüyor.
Tertemiz.
Belki saflıktan birazıcık da çapkın.
Göz ve söz ile derinleri dövüyor.
Vurduğu her yer de öyle bir sallanıyor ki.
Bilen bilir ve bilebiir.
Çünkü akıyor ruh.
Sarsarak.
Kıpkırmızı.
Yıldızların siyahına bile ışık vererek.
Miadını doldurmuş yürekleri bile çırpıveriyor her anında.
Sersemleterek.
Işık veriyor.
Umutla dolduruyor.
Sen ölmedin daha diyor.
Fiziğin kurallarını çatlatarak ben varım diyebiliyor.
Yürek mi yürek.
Ve o bakışların altındaki yumruk.
Çok sert!..
Çok da anlamlı.
Günler bitiyor saatleri yutarak.
Ardından da diğerleri koşuyor.
Hiç de durmuyor ki.
Yarın dünden daha ihtiyar.
Yaşlanıyor ağaçların yaprakları ve gövdesi.
Dilik dilim balık gibi fotoğraf çektiriyor her biri.
Gözleri doldurup düğümletiyor boğazları.
Ne de sulu bu işler.
Bir dokunmaya gör.
Dağılıveriyor insan.
Kime ne? olmuyormuş.
Ahmet Kayanın Ne yanda a canım ne yanda demesi gibi.
Ne yanda?
Yan?
Yani yaşamın yanı.
Neredesin?
Neredesin diye sormanın da boş olduğunu öğretiyor kime ne? türküsü.
Yanı manı yok.
Tek gerçek ne kadar yaşadığında saklı.
Yaşadığın kadar yaşlısın.
Yaşadığın kadar da varsın.
Yaşamın sihiri yüklü olan kantörlerin değil mi?
Yükleneni bir bilsen belki değişir yarın düşüncelerin de!
Bilmiyorsun.
Bilemezsin de.
Bir kuş uçtu yalnızlara.
Yalnızlığın güzelliğine.
Ama huzurlu.
Çok da kararlı.
Olması gereken oldu.
Oldu.
Öyle veya böyle tek doğru var çünkü.
Ötesi yok ki
Hey kuş!..
Sen hep hatırla.
Doğru duruşa da saygı göster.
Bir gün uçarken yorgun düştüğünde git bir kahvesini iç.
Nefeslen.
Ve sonsuzluğa koşarken gönül dolusu sevgilerini de ilet.
Bilsin ki yalnız değil.
Bilsin ki durduğu gibi konuştu.
Bilsin ki hiç yalan söylemedi.
Bilsin ki, kader böyleydi
Hey kuş!..
Senin yolun ışık dolu.
Işıklarla güneşi de bir gün en pırıl pırıl anında yakalayacaksın.
Unutma.
Unutmadığın kadar da unutulmayacaksın çünkü.