MERSİN (AA) - GÜLSELİ KENARLI - ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve enstitünün eski müdürü olan babası Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, akademik kariyerlerini deniz bilimlerine tutkuyla adamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyor.

Mersin'in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün kampüsünde, deniz bilimlerine duyulan tutku, bir ailede iki kuşaktır hayat buluyor.

Halihazırda KKTC'deki Girne Üniversitesinin rektörü olan 81 yaşındaki Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, 1975'te Ankara'da kurulan ve 1977'de Erdemli'deki yerine taşınan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünde 20 yıl müdür yardımcılığı, 1998-2003 yıllarında da müdürlük yaptıktan sonra emekli oldu.

İlkay Salihoğlu'nun oğlu 51 yaşındaki Prof. Dr. Barış Salihoğlu da çocukluğunun geçtiği enstitüde son 7 yılı müdürü olmak üzere, 17 yıldır profesyonel hayatını sürdürüyor.

Prof. Dr. Barış Salihoğlu ve babası Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, Ankara'da başlayıp Mersin’e uzanan akademik serüvenlerini AA muhabirine anlattı.

Prof. Dr. Barış Salihoğlu, doğduğunda babasının Ankara'da ODTÜ'de öğretim üyesi olduğunu ve 3 yaşına geldiğinde Deniz Bilimleri Enstitüsünün kampüsünün Mersin Erdemli'de bulunan bugünkü yerine taşındığını belirtti.

Salihoğlu, "Kampüste çok güzel bir çocukluk geçirdim. O zaman buraya gelen tüm hocalar, aileleri kuruluş heyecanını yaşıyordu, dolayısıyla büyük bir kenetlenme vardı, aile gibi bir ortam vardı." dedi.

Çocukluktan itibaren denize ve deniz bilimlerine ilgisinin olduğunu ifade eden Barış Salihoğlu, lise eğitimini KKTC'de Lefkoşa Türk Maarif Kolejinde aldığını, üniversite eğitimini ise Ankara'da, ODTÜ Petrol Mühendisliği Bölümünde gördüğünü belirtti.

Gümüşhane Belediye Başkanı Başer, belediyenin çalışmalarını paylaştı Gümüşhane Belediye Başkanı Başer, belediyenin çalışmalarını paylaştı

Salihoğlu, gençlik yıllarında mühendisliğe ilgi duysa da deniz bilimlerinin büyük bir sevda gibi her zaman kafasında olduğunu, üniversitenin sonuna geldiğinde deniz bilimleri alanında bilim insanı olmak istediğine karar verdiğini söyledi.

- "Burası benim evim, çocukluğumun geçtiği yer"

Salihoğlu, "Üniversite sonrası yüksek lisans için bu kampüse döndüm, eğitimi 2 yılda tamamladıktan sonra doktorama yurt dışında deniz bilimleri, oşinografi alanında devam ettim. Ardından buraya doktora sonrası araştırmacı olarak döndüm. Daha sonra öğretim üyesi olarak atandım ve neredeyse öğretim üyesi olarak atanır atanmaz müdür yardımcılığı görevini de üstlendim." diye konuştu.

Son 7 yıldır enstitünün müdürü olarak görev yaptığını belirten Salihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burası benim evim, çocukluğumun geçtiği yer, duygusal bağlılığım tabii çok güçlü, profesyonelliğin ötesine geçecek derecede güçlü olduğunu söyleyebilirim. Burayı çok daha iyi yerlere getirmek, sadece Türkiye'de değil dünyada da öncü bir kurum haline getirmek için canı gönülden, kalpten çalıştığımı düşünüyorum. Zaten inandığım bir işi yapıyorum, inandığım bir mesleği yapıyorum ama bunun ötesinde kuruma olan bağlılığımın güçlü olması da tabii motivasyonu çok artırıyor diye düşünüyorum. Bunun çevremdekileri de etkilediğini görüyorum. Hepimiz o motivasyonla çalışıyoruz.

Sonuçta hepimiz buradan gelip geçeceğiz. Burası devletin bir kurumu. Elimizden gelenin en iyisini yapıp bir gün hepimiz ayrılacağız ama geriye iyi bir kurum bırakmak, tüm dünyada öncü bir kurum bırakmak ve o gün geldiğinde de elimden gelenin en iyisini yaptığımdan emin olmak çok önemli. Denizler bugün artık giderek daha fazla baskı altında, dünyamız ciddi krizlerle boğuşuyor, çözümler ancak uzun süreli ve adanmış çalışmalar ile ortaya çıkabiliyor, denizlerimizin durumunu ortaya koymada ve daha sağlıklı denizler için etkili çalışmalar yapabilmişsek bu, büyük bir mutluluk."

- "Çocuklardan sonra evdeki ana gündem deniz bilimleri"

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünde öğretim üyesi olan Alman asıllı eşi Prof. Dr. Bettina Fach Salihoğlu ile doktora eğitimi sırasında, Amerika Birleşik Devletleri'nde tanıştıklarını anlatan Salihoğlu, evdeki en önemli paylaşımlarının çocuklarla ilgili konular olduğunu, bunun ardından deniz bilimlerinin geldiğini, deniz bilimleriyle ilgili konuşmalara çocukların da sıkça tanık olduğunu ifade etti.

Salihoğlu, 14 ve 16 yaşlarında iki erkek, 10 yaşında bir kız çocuklarının olduğunu, onların da deniz bilimlerine ilgi duyduklarını ancak henüz meslek seçimi yapmadıklarını söyledi.

Babasının akademisyen olmasının. mesleki açıdan kendisini çok motive ettiğinin altını çizen Barış Salihoğlu, çocuklarından birinin meslektaşı olmasını istediğini ama olmazlarsa da üzülmeyeceğini dile getirdi.

- "Buranın düzeyini bizim bıraktığımız düzeyin çok üstüne çıkardılar"

Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün ilk olarak Ankara'da üniversitenin ana yerleşkesinde faaliyete başladığının kaydetti.

Salihoğlu, "Ben buraya doktorasını yeni almış bir öğretim elemanı olarak katıldım ve burada 27 yılım geçti yani bir ömür geçti diyebiliriz. En son görevim ise enstitü müdürlüğüydü, ara vermeden birkaç kez atandım enstitü müdürü olarak ve emekliliğe müdürlükten ayrıldım." diye konuştu.

Oğlunun bu kurumda yönetici olmasından gurur duyduğunu dile getiren Salihoğlu, "Buranın düzeyini bizim bıraktığımız düzeyin çok üstüne çıkardılar. Bu, gurur verici. Verdikleri kararların da doğru olduğunu ve bunun doğrultusunda güzel işler yaptığını da görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Torunlarının da bilim insanı olmalarını istediğini dile getiren Salihoğlu, bilim yapmanın ülkenin tanıtımına ve saygınlığına çok önemli katkılar sağladığı değerlendirmesinde bulundu.

- "Kendimi şanslı hissediyorum"

Prof. Dr. Bettina Fach Salihoğlu da enstitüyü ve bulunduğu yerleşkeyi çok sevdiğini belirterek "Burada çok başarılı işler yapıyoruz. Yerleşke ve insanlar çok güzel, kendimi şanslı hissediyorum." dedi.

Fach Salihoğlu, evlendikten sonra doktora sonrası araştırmacı olarak ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsüne geldiğini ve 17 yıldır burada olduğunu söyledi.

Çocuklarının enstitüde doğduğunu ve denizi çok sevdiklerini anlatan Fach Salihoğlu, "Biz evde daha çok meslekten konuşuyoruz ve çocuklar da ilgileniyor. Muhakkak deniz bilimlerini seçmelerine gerek yok, başka bir alan seçebilirler ama akademisyen olmaları iyi olur." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA