ANKARA (AA) - ŞULE ÖZKAN - Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) 6. Dönem Genel Başkanı Bülent Bilgi, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) seçim sonuçlarında aşırı sağ partilerin yükselişinin Türk ve Müslümanlar için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
AP'de seçim sonuçlarında artan ırkçılığın etkilerine ve aşırı sağ partilerin yükselişine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Bilgi, son yıllarda AP seçimlerinin etkisinin arttığına dikkati çekti.
Bilgi, “Artık Avrupa'nın pre-faşist dönemden faşist döneme girdiğini net bir şekilde söyleyebiliriz. Sadece bu ülkelerin siyasi perspektifinden bakmamak lazım. Burada bulunan Müslüman ve Türk toplumunu çok sıkıntılı süreçler bekliyor.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 60 yıl önce Avrupa’ya göç etmiş toplulukların siyasi ve hukuki anlamda kendisini savunabildiğini fakat yeni göçmenlerin bu durumda olmadığını ifade eden Bilgi, Avrupa’ya üç farklı bölgeden mülteci akımı olduğunu vurguladı ve şunları kaydetti:
“Afrika'dan, Orta Doğu’dan ve Orta Asya’dan gelenler olmak üzere üç farklı mülteci akımı var. Bu insanlar genellikle Müslümanlar. Bu durum Avrupalıları ciddi anlamda endişeye sevk ediyor ve kendi medeniyetlerinin tehlikeye girdiğini düşünüyorlar.”
Türklerin siyasi anlamda daha aktif olması gerektiğini vurgulayan Bilgi, Almanya'da 299 seçim bölgesinin en az 35’inde karar verici seçmen olduklarının altını çizerek, “Reçete çok açık ve net. Yerelden bu işe başlamamız lazım, Belediye meclislerine girmemiz gerekiyor. Siz belediye meclislerinde gücünüzü ortaya koyduğunuz zaman zaten ana akım partileri kapınızı çalacaktır. Özellikle Batı Avrupa ülkelerinde etnisite üzerinden siyaset yapmanın doğru olmadığı, ana akım partilerine girmemiz gerektiği görüşündeyim.” yorumunu paylaştı.
- "Avrupa genelinde aşırı sağcı partiler yükselişte"
Bilgi, Avrupa genelinde, özellikle Almanya ve Fransa’da aşırı sağcı partilerin yükselişte olduğunu dile getirerek, “Aşırı sağın yükselişini tehlikeli bularak hukukla terbiye etmek istediler. Almanya’da AfD'nin liste başı adayı Maximilian Krah’a başlatılan hukuki süreç, AfD'ye sempati duyan kitleyi mağdur ettiklerine dair algı oluşturdu. AP seçimlerinde AfD'ye olan akımı durdurmak düşüncesindeydiler ama yapmak istediklerinin tam tersi oldu. Bu hukuk sopası, aşırı sağın yükselmesinde katalizör görevi yaptı. Dolayısıyla AfD'nin Almanya’da ikinci parti olması şaşırtıcı değil.” değerlendirmesinde bulundu.
AfD'nin özellikle 1990’daki birleşmeden önce eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nde (Eski Doğu Almanya - DDR) yer alan doğu eyaletlerinde çok güçlü olduğu ve sandıktan birinci çıktığını ifade eden Bilgi, Almanya’da yalnızca siyasi olarak değil, sosyolojik ve ekonomik olarak da Doğu ve Batı Almanya arasındaki farkın henüz kapanmadığını söyledi.
Bilgi, AfD'nin özellikle Doğu Almanya eyaletlerinde güçlü olduğuna işaret ederek, "Burada aslında bir paradoks var. Eski Doğu Alman toprakları sol cenaha bağlı bir yapıydı. Artık siyaset sol sağ kavramları üzerinden işlemiyor. Milli egemen ve küreselciler arasındaki mücadeleyi görüyoruz.” dedi.
AP seçimlerinde Almanya haritasının Batı ve Doğu Almanya olarak ayrıldığı yorumunda bulunan Bilgin, sağ tarafta aşırı sağcı ve ırkçı Naziler olarak adlandırılabilecek grubun, sol tarafta ise ondan daha iyi olarak görünen muhafazakarların olduğunu belirtti.
Bilgin, Batı Almanya’da AfD’ye oy verilmeme sebeplerine ilişkin, sözlerine şöyle devam etti:
“Batı Almanya’da AfD’ye imajdan dolayı oy verilmediği düşünüyorum. AfD'ye oy verirsek Nazi olarak görünür müyüz diye düşünüyorlar. Hristiyan Demokratlar arzu ettiğimiz kadar radikal değil ama en azından Nazilere oy vermeyelim görüşü hakim diyebilirim.”
Almanya’da genç seçmenin oy vermekten çekindiğini ve ana akım partilerin gençlerin oyunu almakta zorlandığını ifade eden Bilgi, 16 yaşından büyük gençlerin oy kullanmasının seçimi etkilediğini anımsattı. Almanya'da ve batıda gençlerin alternatif arayışında olduğunu dile getiren Bilgi, ırkçı olarak görülen AfD'nin alternatif olamayacağını vurguladı.
AP seçimleri öncesinde de Alman hükümetinin koalisyonunda ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Bilgi, insanların birbiriyle konuşabilen ve ortak karar alabilen bir hükümet beklentisi içinde olduklarını fakat bu beklentinin karşılanmadığını dile getirdi.
Bilgi, Alman hükümetinde güvenoyu tartışmalarının başladığını ve hükümetin yazı görememe ihtimali olduğunu ifade etti.
- “Fransa'da aşırı sağcılar açık ara farkla önde”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, AP seçimlerinde ülkesinde aşırı sağın açık farkla ilk sırada çıkması üzerine parlamentoyu feshederek erken genel seçim kararı aldığını hatırlatan Bilgi, sözlerine şöyle devam etti:
“Fransa'ya baktığımız zaman hezimeti görüyoruz. Bu negatif havayla kısa bir süre erken seçime gidilmesi riskli bir karar. Fransızların vereceği karar sadece Fransa'yı değil tüm Avrupa Birliği’ni (AB) etkileyecek. Fransız halkı bu eğilimi devam ettirip aşırı sağcılara oy verirse Fransa'yı ciddi türbülanslar bekliyor.”
Bilgi, “Macron AP seçimlerinin şokunu yaşayan insanlardan istifade ederek farklı yöne oy vermelerini umuyor ama bu ciddi bir kumar. Riske girerek attığı bu adım başarılı da olabilir, başarısız da. Şahsıma sorarsanız başarılı olamayacağı kanaatindeyim. Aşırı sağcıların parlamentonun yüzde 60’ını alacağını düşünüyorum.” yorumunda bulundu.
Belçika Başbakanı Alexander de Croo’nun, ülkesindeki genel seçimde partisi Flaman Open Vld'nin başarısızlığından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, istifa edeceğini bildirdiğine değinen Bilgi, İtalya'da Başbakan Giorgia Meloni'nin aşırı sağcı partisinin, AP seçimlerinden de birinci parti çıkarak büyük bir başarı elde ettiğini hatırlattı. Fransa’da hükümete ders vermek adına halkın farklı tasarrufta bulunulduğu yorumunun doğru olmadığını belirten Bilgi, İtalya’da hükümette olan Başbakan Meloni’nin aşırı sağ partisinin kazandığı örneğini vererek sözlerini tamamladı.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde partisi açık ara yenilgiye uğrayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron erken seçim kararı almıştı. İtalya'da Başbakan Meloni'nin aşırı sağcı partisi birinci çıkarken, Almanya'da seçimi muhafazakar Hristiyan Birlik Partileri kazanmıştı. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ise geçen döneme göre oylarını 4,9 puan artırmış ve yüzde 15,9'la ikinci olmuştu.