Doç. Dr. Evrim Şencan “102. Yılında Alemdar Vapuru” kahramanlığı ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, özellikle kamu kurumların yanlış ve hatalı bilgilerin düzeltilmesi talebinde bulundu. Kdz. Ereğli’ye Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın davetlisi olarak gelerek 18 Mart 2022 Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde Alemdar olayını anlatan Evrim Şencan, , T.C. Dışişleri Bakanlığınca basılan, Alemdar vapuru olayının 100. Yılında Türk Diplomatik Arşivine ilaveten Fransız arşiv belgeleriyle desteklediğimiz “Türk ve Fransız Diplomatik Arşiv Belgeleriyle 100. Yılında Alemdar Vapuru Olayı” adlı kitabını yazılış sürecini de anlatmıştı.
Şencan’ın Alemdar Kahramanlığını kutladığı açıklamasında; tarihi hataların tekrarlandığını ve bundan sonra bu hataların düzeltilerek yayımlanmasını belirtti.
Açıklaması şöyle:
“Millî Mücadelenin tek deniz muharebesinin kahramanı Alemdar vapuru.
Millî mücadele ile Türk milleti adeta bir var olma yok olma savaşı veriyordu.
Doğu cephesi kazanılmış, batı cephesinde ise Türk ordusu başarılar elde etmişti. Sovyetlerden yardım alınmıştı ve bunun Anadolu’ya ikmali gerekiyordu.
İkmalin denizden yapılması kararlaştırıldı. Ancak millicilerin bir deniz taşıtı yoktu.
O halde ne yapılacaktı?
İstanbul’a bağlı, sürekli istim tutulmasıyla bilinen, Haliç’te bekleyen bir arama kurtarma vapuru vardı.
Alemdar…
24 Ocak 1921 gecesi vapur, 8 millici tarafından kaçırıldı. 25 Ocak’ta Karadeniz Ereğli’ye getirildi. Buradan mürettebat ve yakıt ikmali yaparak Karadeniz’den devam edecekti.
Toplamda 21 kişiyle 27 Ocak’ta, Karadeniz’i işgal etmiş Fransızlara yakalanmamak için ışıklarını söndürerek yola çıktılar.
Tam Baba Burnunu döndüklerinde Fransız muhribi C80’in ışıkları üzerlerine yandı.
Alemdar durduruldu. C80’den 5 Fransız asker Alemdar’a geçti. Alemdar önde, C80 arkada İstanbul’a doğru yola konuldu. Esir Türk mürettebat yaptıkları planla Fransızları yanlarına çektiler, onları esir aldılar ve Alemdar’ın kontrolünü yeniden ele geçirdiler. C80 bunu fark etti ve Alemdar’a topla ateş açtı.
O gün, 27 Ocak 1921’de Karadeniz Ereğli’de Kurtuluş Savaşının tek deniz muharebesi başladı.
İki saat süren bu deniz muharebesinde Alemdar bacasından yaralandı. Devlet hastanesi de zarar gördü. Ereğli halkı Alemdar’a sandallarla yardıma koştular.
Bu muharebede Recep Kâhya, Kurtuluş Savaşının tek deniz şehidi oldu.
Muharebe sonrası Türk ve Fransızlar sözlü bir anlaşma yaptılar. Alemdar ve Türk bandıralı vapurlara dokunulmaması şartıyla, Fransız esirler iade edildi.
Alemdar vapuru olayı, Türkiye’nin kurucu anlaşmalarından olan Ankara Anlaşmasına zemin hazırladı ve Kurtuluş mücadelesinin mucize vapuru olarak tarihe geçti.
Alemdar vapuru olayının 102. yılındayız. Bu eşsiz ve biricik kahramanlık destanı hakkında doğru kabul edilmiş bazı bilgileri, T.C. Dışişleri Bakanlığınca basılan, Alemdar vapuru olayının 100. Yılında kaleme aldığımız ve Türk Diplomatik Arşivine ilaveten Fransız arşiv belgeleriyle desteklediğimiz Türk ve Fransız Diplomatik Arşiv Belgeleriyle 100. Yılında Alemdar Vapuru Olayı adlı kitabımızda belgeleriyle sunmuştuk. Alemdar’ın bir vapur olduğu, savaştığı deniz aracının gambot değil muhrip olduğu, aynı Fransız muhribinin adının C-27 değil C-80 olduğu güncellenen bilgiler arasındaydı. Öte yandan, Alemdar Anlaşması, resmî bir anlaşma değil zımnî bir anlaşmaydı ve tarihi 2 Şubat değil 15 Şubat’tı. İlaveten esirlerin teslim tarihi 4 Şubat 1921’di. Kuşkusuz bu zımnî anlaşma, Türk Fransız ilişkilerini besleyen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu anlaşmalarından olan 1921 Ankara Anlaşmasının temellerini atmıştı.
Alemdar vapuru olayının 102. Yılında Türk Tarih Kurumu dijital bir içerik hazırladı ve Kurtuluş Savaşının tek deniz muharebesi ve Ereğli’nin kahramanlığı TTK’nin dijital arşivinde yer aldı.”