"Ereğli harika bir yer, Ereğlililer de harika insanlar hepsi candan. Gördüğüm kadarıyla hepsi Alemdar’la ilgili. Alemdar hepsinin gözünün nuru aynı benim gibi. Alemdar bir marka Ereğli’nin bir markası olmuş.”

*

İlk kez keş yiyen ve çok beğendiğini söyleyen Şencan'a öğretmen Gül Güleryüz hap niyetine kullandığını belirtirken "Vallahi kimi zaman bir parça alıp çiğniyorum beni rahatlatıp yatıştırıyor" dedi.

*

Ereğli’yi gören ve insanlarını tanıyan ve de hele hele keş simit yiyenler “Ereğlülüyüm” diye açıklama yapmaya devam ediyorlar. Belediyenin Halk Cafe’sinde keşli cevizli (keş de va cögüz de va) “Ereğlülü” adında satışa sunulan eriştesini yiyenlerin tadı damağında kalırken, Ereğli’yi ve Gazi Alemdar Müze Vapuru’nu hiç görmeden kitap yazan akademisyen Ereğli’ye geldi. Başkent Üniversitesi Atatürk İlkeleri Uygulama ve Araştırma Merkezin öğretim üyelerinden Doç. Dr. Evrim Şencan Alemdar Destanı’nı Türk ve Fransız Diplomatik Belgeleriyle kaleme aldı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan kitapta, kamuoyu tarafından doğru olarak bilinen yanlışlara dikkat de çekildi. Alemdar’ı yakalayan Fransız gemisinin C 27 değil, C 80 olduğunu, gambot değil kayıtlarda muhrip geçtiğini ve gemi değil de buharlıların vapur olduğunu ifade eden Doç. Dr. Evrim Şencan, Kdz. Ereğli Belediyesi’nin davetlisi olarak geldiği ilçemizde 3  gün kaldı ve 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl dönümde Alemdar Vapuru’nda, konuştu..

Doç. Dr. Evrim Şencan ile Alemdar’daki konuşmasının ardından genel bir değerlendirme aldık. Keş-simit yedikten sonra “Ben de Ereğlülüyüm” diyerek sözlerini tamamlayan Doç. Dr. Şencan, bu gezi ile ilgili  izlenimlerini önümüzdeki günlerde Kanal B’deki programında da yayımlayacağını söyledi.

Bundan böyle Alemdar kahramanlığını her platformda anlatacak ve Alemdar’a İstiklal Madalyası verilmesinin yanında, bu destanın tarih kitaplarında da yer alması için çaba göstereceğini ifade eden Doç. Dr. Evrim Şencan ile şöyle konuştuk:

*Evrim Hanım Merhaba. Türk-Fransız Diplomatik Belgeleriyle Alemdar Vapuru Olayını kitaplaştırdınız. Sağ olun. Ve Alemdar Gemisini hiç görmeden yaptınız bunu. Nihayet Ereğli Belediyesinin davetlisi olarak geldiniz, güzel günler geçti sanırım. Ben şöyle söylüyorum daha önce de söylediğim gibi, siz hem şarj ediyorsunuz hem şarj oluyorsunuz. Ereğli’de gerçekten güzel günleriniz oldu sanıyorum bundan sonraki süreçte Alemdar’ın İstiklal Madalyası alabilmesi ve tarih kitaplarında yer alması için bazı çalışmalarınız olacak. Bu üç günlük Ereğli gezinizi  nasıl değerlendiriyorsunuz?

  • * Öncelikle gerçekten Alemdar’ı hiç görmeden Alemdar’ı yazmış olmak farklı bir durum. Ama şuanda Alemdar’ı gördüm üstelik içerisinde anlattım. Çok heyecan vericiydi benim için. Çoğu yerde Alemdar’ı anlattım hiçbir yerde bu kadar heyecanlanmadım. Üç gündür Ereğli’deyim her şeyden önce Ereğli Belediyesine çok teşekkür ediyorum beni o kadar güzel ağırladılar.  Bir kere burada olmama vesile oldular özellikle 18 Mart’ta Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde bir başka deniz zaferini anlatma imkanı doğdu bana. O yüzden öncelikle Ereğli Belediyesine çok teşekkür ediyorum. Sayın Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Ereğli harika bir yer, Ereğlililer de harika insanlar hepsi candan. Gördüğüm kadarıyla hepsi Alemdar’la ilgili. Alemdar hepsinin gözünün nuru aynı benim gibi. Alemdar bir marka Ereğli’nin bir markası olmuş. Umarım bütün herkes Alemdar’ı öğrenir ve Alemdar’ın öneminin de üzerinde konuşuyoruz çünkü Kurtuluş Savaşı’nın tek deniz şehidi  Recep Kahya. Genel olarak gördüğüm bir kere kesinlikle Ereğli’ye tekrar geleceğim, çünkü Ereğli bir kere gelinip de dönülecek bir yer değil. Bir daha bir daha gezilmesi gerekiyor. Hatta ben Alemdar Vapurunu bile bir kez daha gezmeliyim, bence bir kez daha bir başka gözle bakmalıyım. Çünkü ben çalışmayı yaparken de tüm belgelerimiz elimizde ama bir de öbür taraf ne düşünüyor Fransızlar ne düşünüyor diye bakmıştım. dolayısıyla Alemdar’ın  içine de bir kez daha bakmam gerekiyor. Çok teşekkür ediyorum tüm Ereğli halkına.

*Siz keş de yediniz herhalde?

  • *Yedim. Çok güzel hatta simit de yedim. Ben derdim ki bir Ankaralı olarak en güzel simit Ankara’da. Şimdi diyorum ki en güzel simit hem Ankara’da hem Ereğli’de. Sizden öğrendiğim kadarıyla Ereğlülü demem gerekiyor sanırım.

*Çok teşekkür ederiz. Ereğli’ye çok şey kattınız, size çok şey borçluyuz ama borcumuzun artmasını istiyoruz. Bundan sonraki süreçte Alemdar’ı çok daha başka yerlere taşımak için sizden destek istiyoruz.

  • Çok teşekkür ediyorum. Umarım en kısa zamanda İstiklal Madalyamızı alırız.

Doç. Dr. Evrim Şencan, Tarih Doğa ve Kültürünü Yaşatma Derneği'ni de ziyaret ederek, karşılıklı bilgi alışverişinde bulundu.

Anka Seramik'in sürpriz konuğu Doç. Dr. Evrim Şencan oldu. Anka'nın sahibi  ve eğitimcisi Ayşe Hindistan simit ve keş ikramı yaptı. Taze çay, simit ve keş ile ağırlanan Doç. Dr. Evrim Şencan, "Ereğli'de olup yaşasam bu atölyeden asla çıkmam" dedi.