Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, 34 yıl önce gerçekleşen Zonguldak-Ankara Büyük Madenci Yürüyüşü'nün, Türkiye’nin demokrasi ve emek mücadelesindeki önemini vurgulayarak, aynı kararlılıkla mücadelelerini sürdürdüklerini belirtti.
TARİHİ MÜCADELE
4-8 Ocak 1991’de 150 bine yakın madenci ve bölge halkı, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve diğer stratejik sanayi kuruluşlarına yönelik tehditlere karşı Ankara’ya yürümüştü. Kış koşullarına rağmen sürdürülen bu kararlı eylem, hem ulusal hem de uluslararası alanda dikkat çekmiş ve Zonguldak halkının direnişi tarihe altın harflerle yazılmıştı.
MÜCADELENİN RUHUNU YAŞATIYOR
GMİS, maden ocaklarının özelleştirilmesine yönelik girişimlere karşı yıllar içinde birçok eylem ve basın açıklaması düzenleyerek üretim kültürüne sahip çıktığını hatırlattı.
1994: 5 Nisan Kararları’na karşı mücadele.
2016: TTK’nın özelleştirilmesine karşı kitlesel açıklama.
2017: Torba yasa düzenlemesine karşı tüm havzada yapılan ocaktan çıkmama eylemleri.
2024: KİT Reformu çalışmalarına karşı tepkiler ve mücadele kararlılığı.
ÜRETİM VE YERALTI KAYNAKLARINA SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI
GMİS, Zonguldak Taşkömürü Havzası ve Türkiye’nin yeraltı kaynaklarının sanayinin güvencesi olduğunu belirterek, bu değerlerin korunmasının ve üretimin artırılmasının ülke ekonomisi için hayati önem taşıdığını vurguladı.
TARİHİ ANMA VE TEŞEKKÜR
Rahmetli Genel Başkan Şemsi Denizer’in öncülüğünde gerçekleşen tarihi grev ve yürüyüş, madencilerin ve bölge halkının birlik ve dayanışma ruhunu ortaya koymuştu. GMİS, bu mücadelenin tüm demokrasi güçleri için örnek olduğunu ifade ederek, katkı sağlayan herkese şükranlarını sundu.
Maden işçileri ve Zonguldak halkı, tarihten aldığı güç ve mücadele kültürüyle haklı taleplerini savunmaya devam edecektir.