Cezaevinden izinli çıkmak ya da?

Yaşananlara baktığınızda; sizin aklınız hayaliniz alıyor mu?

Hakka, adalete olan inancınızı, güveninizi yitirmemek için kırıntısına bile tutunmaya çalışıyor musunuz?

Düzce'de Beltaş Sanayi Sitesinin ilk etabında anahtar teslimi yapıldı Düzce'de Beltaş Sanayi Sitesinin ilk etabında anahtar teslimi yapıldı

Eminiz pek çok insan onu yapıyor bugün…

Ama bakın adamlar cezaevinden izinli çıkmışlar…

Milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde olan Can Atalay, bugün “izinli çıkayım” dese izne çıkabilir mi?

Sanırız hayır…

Ama bunlar çıkmışlar…

Haberde isimleri açıkça yazılmamış… Rumuz halinde geçiyor…

Amaç nedir bilmiyoruz, suçluyu korumak mı?

Her neyse; B.A . ve S.T.

İki hükümlü oldukları belirtiliyor, başta da kaydettiğimiz gibi cezaevinden izinli çıkmışlar. Kahramanmaraş’ta Onikişubat İlçesi Akçakoyunlu Mahallesi Bayazıtlı Bulvarı üzerinde motosikletle fink atıyorlar…

Adamlar cezaevinden İZİNLİ çıkmışlar, ellerinde tüfekler… Gece saatlerinde motosikletle bu mahalde gezerken ellerindeki tüfeklerle havaya rastgele ateş açıyorlar…

Eee havaya ateş edersin de, havada mı kalır kör kurşunlar? Sonuç olarak İZNE yollanan söz konusu hükümlülerin tüfeklerinden çıkan saçmalar, yolda yürüyen dört vatandaşa isabet etmiş…

Tabii silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda ambulans ve polis ekipleri sevk edilmiş…

Ve yaralanan dört kişi ambulanslarla hastaneye sevk edilirken İZİNLİ hükümlüler kayıplara karışmışlar…

Yani suç işlemek bu kadar kolay…

Suçla cezaevine girip, elini kolunu sallayarak İZNE çıkmak da bu kadar kolay demek ki…

Zaten silaha ulaşmak ise suçlular için çok çok daha kolay görünen o ki…

Pek çok olayda zanlılar yakalansa bile insanların adalete ulaşamadıkları haberlerini üzülerek okuyoruz… Üstelik ayan beyan suçlu oldukları ortada olan insanlar hemen salıveriliyor. Mağdurlar ise “Ölmem mi gerek tutuklamanız için” diye feryat ediyorlar…

11 Ağustos Pazar günü İstanbul Beşiktaş Fulya Deresi Sokak’ta yaşananlar gibi… Evet Fulya Deresi’nde yokuş aşağı hızla ilerleyen cip, art arda araçlara çarpıyor, en son  da Dila Kırarslı’ya çarpıp ağır yaralayarak devriliyor. Aracı kullanan 31 suç kaydı bulunan Furkan Dağlı, emniyette ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor…

Ya bu kadar kolay olmamalı… Suç işle, serbest kal…

Ne ala…

Böyle kolay olunca da e adam 31 değil, 311 suçta işler…

Sonuç olarak sosyal medyadan tepkiler yükselince, daha önce bir arkadaşıyla birlikte elinde tabancalar, keza yine önlerinde tabancalar bulunduğu halde sosyal medyada pozlar vermiş olan bu suçlu kaçıp gittiği Çerkezköy’de yeniden gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor…

Neden? Niçin?

Sosyal medyada tepkiler yükselmezse suçlular böyle hep serbest mi bırakılacak?

Ne dersiniz acaba suçlular hep Eylem Tok ve oğlu gibi Amerika’ya kaçsalar da, orda mı tutuklansalar, yargılansalar?

Maalesef adalet topallıyor, şiddet almış başını gidiyor ülkede… Akıllıya hasret hale geldiğimiz memlekette geçenlerde hatırlarsınız, Eskişehir’de kafasında kast, yüzünde kurukafalı maske bulunan 18 yaşındaki saldırgan sokağa çıkıp rastladığı beş kişiyi çeşitli yerlerinden bıçaklamıştı… Bu manyak saldırının bir benzeri de Yozgat’ta yaşandı… 17 yaşındaki bıçaklı saldırgan, sokakta rastgele üç kişiyi yaraladı. Saldırıya uğrayanlardan 14 yaşındaki Furkan Ünal öldü…

Bu ülkede bunlar yaşanırken seçip Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdiklerimiz; Meclis çatısı altında tartışmayı, adalete uymayı, adaletin uygulanmasına hizmet etmeyi bile başaramıyorlar. Birbirlerini dinlemek yerine birbirlerine karşı ŞİDDET UYGULARKEN sizce onlardan bu ülkede her geçen gün artan ŞİDDETİ önlemelerini, çözümler bulmalarını beklemek mümkün mü? Ya bireysel silahlanmanın önlenmesi için bu tür vekillerden çalışma yapmalarını beklemek?

Ey vekiller; bu ülke üçünüzün, beşinizin değil… Hepimizin…

Ve bu ülkenin yurttaşları huzur ve güvenlik içerisinde yaşamak istiyorlar… Adaletin herkese eşitçe, adil olarak dağıtılmasını, uygulanmasını istiyorlar… Sizlerden şiddet sarmalının artmasına katkıda bulunmanızı değil, tersine ŞİDDETİ AZALTMAYA, ÖNLEMEYE katkı yapmanızı bekliyorlar…

İyi haftalar

Umut Vakfı

Kaynak: BÜLTEN