Gazeteci Mahmut Övür’ün “İBB’de Temiz Eller’e ihtiyaç var başlıklı yazısında, şu ifadeler yer alıyor: “CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun adamlarının “çantalarla” yakalanması, son 5 yıla damgasını vuran parasal ilişkilerin ne boyutlara vardığını göstermeye yetti. Aslında daha işin başındayken, 2020 yılında İmamoğlu’nun belediyede “paralel” bir yapı oluşturduğunu iddia eden yazısının, Basın Konseyi Yüksek Kurulu’ndan “uyarı” aldığı bildirildi. Açıklama şöyle:
ŞİKÂYET EDEN : Ertan Yıldız
ŞİKAYET EDİLEN : Mahmut Övür, Köşe Yazarı
ŞİKAYET KONUSU : 19 Mart 2024 tarihinde, Mahmut Övür tarafından kaleme alınan ve sabah.com.tr de yayımlanan köşe yazısında geçen ifadelerin Şikayet edenin kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasına bağlı olarak basın meslek ilkelerinin ihlal edilip edilmediğiyle ilgilidir.
ŞİKAYETÇİ İDDİASI : Şikayetçi, Sabah Gazetesi köşe yazarı Mahmut Övür’ün köşe yazısında yazdıklarıyla kendisine hakaret edildiğini öne sürerek Avukatı aracılığıyla şikayetçi olmuştur.
Şikayetçi şikâyet dilekçesinde; Mahmut Övür tarafından kaleme alınan ve sabah.com.tr de yayımlanan haberde Ertan Yıldız’ın Boğaziçi ön görünümden belediye iştiraklerine kadar nerede bir iş yapılacaksa ve kime ihale verilecekse rüşvet aldığı iddia edilerek müvekkil hakkında yine yüz kızartıcı suç isnadında bulunulmuş, dayanağı olmayan iddialar ileri sürülmüş, yayımcının hayal dünyasında detaylandırdığı iddialar araştırma yükümlülüğü bulunmayan bir okuyucu üzerinde somut gerçeklikmiş gibi algılanmasına elverişli şekilde sunulmuş ve suçsuzluk karinesi ihlal edilmiştir. Nitekim Yargıtayımız siyasilerin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğünün bulunduğunu belirtiyor olsa da müvekkilin siyasi ve kamusal bir görevinin bulunmaması nedeniyle böyle bir yükümlülüğü bulunmadığı gözetilmeli ve müvekkilin kişilik haklarının basın meslek ilkelerine aykırı hareketle zedelendiği tespit edilmelidir. Haberde Basın Meslek İlkeleri’nin m.4, m.6, m.9 ve 10. Maddelerine aykırılık vardır. Gereğinin yapılmasını rica ederiz.” Diyerek şikayette bulunmuştur.
ŞİKÂYET EDİLENİN YANITI : Mahmut ÖVÜR’e şikayet konusu iletilmiş ancak bir yanıt verilmemiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ : İletişim kurulamadığından taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ: “Mahmut Övür’ün “İBB’de Temiz Eller’e ihtiyaç var başlıklı yazısında, şu ifadeler yer alıyor: “CHP’nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun adamlarının “çantalarla” yakalanması, son 5 yıla damgasını vuran parasal ilişkilerin ne boyutlara vardığını göstermeye yetti. Aslında daha işin başındayken, 2020 yılında İmamoğlu’nun belediyede “paralel” bir yapı oluşturduğunu yazmış, bugün adı geçen isimlerden Fatih Keleş ve Ertan Yıldız’dan söz etmiştim. İstanbullu işadamları, bu iki ismi o günden sonra çok daha iyi tanıdı. Boğaziçi ön görünümden belediye iştiraklerine kadar nerede bir iş yapılacaksa ve kime ihale verilecekse adres bu iki isimdi. İstanbul kulislerinde ve iş dünyasında herkes onlardan birini “Kafa Koparan”, diğerini de “Yüzde 7’ci” olarak biliyordu. Komisyon anlamına mı geliyor bilmiyorum ama böyle deniyordu. Son 5 yılda İBB’yi “paralel” bir biçimde yöneten bu ekip, sadece şehirden ve devletten gelen yasal paraları çarçur etmekle yetinmedi, kayıtdışı çok daha büyük bir para kaynağı yarattı ve kullandı. İşte bu para gücüyle CHP ve İyi Parti’ye yönelik operasyon yapıldı ve genel siyaseti “yönetme” gücü elde edildi. Kurultay sürecinde kurulan oyunu geç fark eden CHP’liler boşuna feryat etmedi. Açılan döviz bürolarından gönderilen paralarla delegelerin nasıl satın alındığına kadar onlarca şey söylendi. Özellikle CHP’li Erkan Çakır yer ve isim vererek açıklama yaptı. Hâlâ cevabı aranan çok sayıda soru var. Mesela israfı bitirdiğinden söz eden İmamoğlu’nun, CHP Parti Meclisi üyelerinden kaçına
maaş ödediği veya ödettiği ya da kaç PM üyesine araba tahsis edildiği (kiralanmış da olabilir)
merak ediliyor. Şu basit sorunun cevabı da merak ediliyor: CHP İstanbul Gençlik Kolu Başkanı hangi
belediyeden maaş alıyor?
Görünen o ki, tam bir “temiz eller” sürecine ihtiyaç var. Bu yüzden birkaç gündür adı “çantacılar”a çıkan Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve milletvekili koruma zırhına sahip olduğu için parayı üstlenen Turan Taşkın Özer’in mal varlıkları açıklanmalı ve paranın izi sürülmeli diye yazıyorum. Şu sıralarda bu isimlere paralel bir isim daha konuşuluyor: Baki Aydöner… CHP’liler özellikle Aydöner’in para hareketlerine dikkat çekiyor. Kim bakar bilmem ama bakılırsa taşlar yerinden oynar.”
Değerlendirme ve Öneri: Mahmut Övür yazısında Ertan Yıldız’ın adından bir kez söz etmiş ve başka bir isimle birlikte bu iki kişinin İstanbul kulislerinde ve iş dünyasında herkes onlardan birini “Kafa Koparan”, diğerini de “Yüzde 7’ci” olarak bildiğini iddia ediyor. Eğer böyle bir söylenti varsa, bunu yazmak gazetecilik gereği sayılabilir. Yazıda, Ertan Yıldız’ın sözünü ettiği iddialar yer almıyor. Bu nedenle ŞİKAYETİN YERSİZLİĞİ’NE kararı alınmasını öneririz.”
YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ: Yeterli çoğunluğun bulunduğu anlaşılıp, Genel Sekreterin sunuşu dinlendikten sonra konu tartışmaya açıldı. Söz alan Yüksek Kurul üyeleri, Mahmut Övür’ün yazısında, şikayetçi Ertan Yıldız hakkında ifade ve basın özgürlüğünün aşan suçlamalar bulunduğunu dile getirdiler. Yazıdaki, “Kafa Koparan” ve “Yüzde 7’ci’ gibi sıfatların, rüşvet iması içeren güçlün ifadeler olduğuna dikkat çektiler. Yazıda, rüşvete aracılık edildiğinin ima yoluyla belirtilmesinin etik olarak doğru olmadığı, konusu suç olan iddiaların sadece duyuma dayalı olarak dile getirilmesinin
mümkün olmadığı, gazetecinin sorumluluğunu gerektirdiği ifade edildi. Suç oluşturan iddiaların, kanıt olmadıkça bir başkasına atfedilmemesi gereken ifadeler olduğu dile getirildi. Siyasetçilere yönelik eleştirilerin sert olabileceği ama bunun suç oluşturabilecek suçlama boyutuna varmaması gerektiği söz alanlar tarafından belirtildi. Bir kısım üyeler ise bu tür yazıların her belediye hakkında yazılabileceğini, üstelik yazının belli bir olguya dayalı olarak yazıldığı, yazıldığı tarihte kamuoyunda tartışılan bir habere bağlı olarak konunun dile getirildiği, şık bir yazı olmamakla birlikte böyle bir yazının ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kaldığını belirtiler. Yazarın niyetini okuyamayız diyen bu üyeler yazıda ihlal olmadığında mutabık kaldılar. Tartışmalardan sonra oylama geçildi. Şikayet Edilen Mahmut Övür’ün basın meslek ilkelerinden 4, 6 ve 9. maddeleri ihlal ettiğine OYÇOKLUĞU (3 oya karşı 10 oy) ile karar verildi.
SONUÇ VE KARAR : Yapılan oylama sonucunda Yüksek Kurul; şikâyet edilen köşe yazısıda, Basın Meslek İlkelerinden, “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.” şeklindeki 4’üncü maddenin, “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.” şeklindeki 6’ncı maddenin ve “Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan edilemez.” Şeklindeki 9’uncu maddenin Mahmut Övür tarafından ihlal edildiğini OYÇOKLUĞU ile saptayarak, Şikayet edilen Mahmut ÖVÜR’ün Basın Meslek İlkelerinin 4, 6 ve 9. maddelerini ihlal etmiş olmasından dolayı “UYARILMASINA” OYÇOKLUĞU” ile karar verdi.