.

“Kentimiz  Geleceğimiz Platformu”  yerel seçimler öncesinde bir deklarasyon yayımladı. Platform, belediye başkanı  ve meclis üyesi olmak isteyenlerin çokça yararlanabileceği bu deklarasyonda, yerel yönetiminden beklentilerini ayrıntıları ile sıraladı.

Ulaşımdan  çevre sorunlarına, betonlaşmanın yoğunlaşmasından sanat-kültür ve spora kadar ilçenin çözüm bekleyen konularını masaya yatırırken, çağdaşlık ve şeffaflığa da vurgu yapan platformun deklarasyonu herkes için  bir el kitabı değerinde.

Kdz. Ereğli’de “Nasıl bir Ereğli’de yaşamak istiyoruz?” sorusuna yanıt arayıp ortak akılda buluşmak için uzun süredir kendi aralarında toplanan “Kentimiz Geleceğimiz Platformu” hazırladıkları deklarasyonu kamuoyu ile paylaştılar. Özellikle 31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinde hangi siyasi görüşten olur ise olsunlar, Ereğli’de herkesin ortak sorunu olan konuları çok yönlü değerlendiren platformun tespit ve çözüm önerileri, göreve gelecek olanlar açısından ışıklı bir  yol haritası içeriyor.

ÖNSÖZ

Aşağıda imzası olan bizler, Ereğli’de yaşayanlar olarak kentin sahibi olduğumuzu düşünüyoruz. Halkçı kentler, her kentlinin özne olabildiği, kendi kentinin yönetiminde kendi özgürlüğünü ve iradesini görebildiği ve gerçekleştirebildiği kentlerdir. Kentimizin tüm üyelerinin birer özne olmasını isteyenleriz.

Ayrıca, her seçim döneminde çeşitli yöntemler, ilişkiler, kulisler, bilinmeyen nabız yoklamalarıyla(!) kentin yönetimine aday yapılıp ya da aday olup, birçok vaatle, siyasi ve ekonomik güç ile, kent rantının dağıtım denge ilişkileri ile seçilip, vaatlerinin çok azını yapan ya da yapmayan kent yöneticilerinin, sürekli aynı problemler ve eksikliklerle kötüye giden kent yönetiminin etkisinde olan, kentin sıkıntılarını birebir ve somut bir şekilde yaşayanlarız.

Kentin sorunlarını ve zorluklarını her gün yaşayanlar, aynı zamanda çözümlerin muhatabı olmalıdır. Gerçek demokrasi ve halkçı kentçilik, sadece bir seçime ve seçim öncesindeki birkaç aya indirgenemez. Demokrasi aktif olarak devam eden bir süreç, insanın diğerleriyle birlikle geliştirdiği bir yaşam eylemi ve yoludur. Dolayısıyla, en insani haklarımıza ve ilkelere dayanarak, kendi yaşamımızda söz sahibi olmanın yolunda, görüşlerimizi kentimizin sahipleriyle paylaşıyoruz.

Ekte sunduğumuz Yerel Seçim Deklarasyonu ile belediyelerin kanundan gelen güçlü yetkileri, görev alanları ve olanakları ile katılımcı, etkin, halkçı yönetim imkanları; ilçemizde yaşamın daha iyi, özgür, sorgulayan, belediyenin şeffaf ve hesap veren bir anlayışla yönetimi için iyileştirilmesi gereken alanları ve çözüm önerilerimiz; belediye yönetimine seçilecekler için dikkat edilmesi gereken özellikler ve kavramlar ortaya konulmuştur.

Bu deklarasyon, ilçemizde yerel seçimde oy kullanacaklara görüşlerimizin sunulması ve yönetime geleceklerin katılımcı, şeffaf, çağdaş, kaynakların etkin kullanıldığı, yaşamımızın daha güvenli, kaliteli, rahat olması için halkçı bir belediye yönetimi ve uygulamalarına yönelik dikkate alınmasını talep ettiğimiz önerilerimizin bildirilmesi amacıyla hazırlanmıştır.

Saygılarımızla Kdz. Ereğli Halkı’nın dikkatine önemle sunarız.

KDZ. EREĞLİ YEREL SEÇİM DEKLARASYONU

Deklarasyonumuzun önsözünde belirtiğimiz kapsam ve amaç doğrultusunda hazırlayıp imzasını koyan, Ereğli’de yaşayan, kentin sahibi olduğunu düşünenler olarak görüşlerimize değer verenleri, sorgulayıp daha iyi için mücadele edenleri, farklı görüş ve çözüm önerileri olan herkesi katılımcı, şeffaf, kaynakların etkin kullanıldığı, hesap veren, halkçı bir belediye için dayanışmaya çağırıyoruz.

BELEDİYELER VE YÖNETİM ORGANLARI

Belediyeler, demokrasinin yaşam bulması gereken alanlardır. Belediye Kanunu’nun sağladığı güçlü haklar ise birçok alanı kapsamaktadır:

“İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor orta ve yüksek öğrenim öğrenci yurtları, sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır.”

Belediye başkanı, belediye idaresinin, tüm uygulamalarının ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye meclisi, belediyenin karar ve denetim organıdır. Belediye meclisinin de başkanı olan Belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri kanunun verdiği yetkilerle kentin yönetiminin nasıl olacağını, kaynakların nerelere kullanılacağını, hizmetlerin nasıl gerçekleşeceğini, kent halkının yaşamının kolaylaştırılması ve iyileştirilmesi için yapılacakları, kentin problemlerinin çözülmesi ve tekrarlanmaması için olması gerekenleri belirler.

Kent Konseyi ise Belediye Kanunu’nun 76. Maddesi’ndeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşur. “Kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır. Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir.”

Kentte yaşayanların kent yönetimine çeşitli kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri temsilcileri vasıtasıyla katılabilmeleri için Belediye Kanunu’nda kent konseyinin de bulunması, halkın görüşlerine önem veren, katılımcı belediyecilik anlayışına sahip belediyeler için önemli bir olanaktır.

İLÇEMİZİN İYİLEŞTİRMEYE AÇIK ALANLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

İlçemizin var olan doğal güzelliklerinin, gelir kaynaklarının, varlıklarının halk için etkin kullanılması, refahın artması, çevrenin ve halk sağlığının iyileşmesi, yaşam kalitesinin yükselmesi, sosyal yaşamın renklenmesi, kısaca Ereğli’nin örnek alınan, yaşamak için tercih edilen bir ilçe olması için İlçemizin İyileştirmeye Açık Alanları ve Önerilerimiz aşağıdadır.

1.      İyileştirmeye Açık Alan: İlçemizde halkın yönetime katılma, problemlerini ve görüşlerini bildirme yol ve yöntemleri bulunmamaktadır. Halkın altyapı, çevre, ulaşım, kentin işleyişi gibi belediye hizmetlerine dair görüşlerini ifade edebilecekleri, şeffaflık ilkesini ilerletecek ve halkın beklentilerini yöneticilerin anlamasına imkân sağlayacak anketler, memnuniyet ölçümleri gibi uygulamalar yapılmamaktadır.

Önerimiz: İlçemizde mahalle meclisleri kurulmalı, belediye meclis üyelerinin ve mahalle muhtarının organizasyonunda ayda en az bir kez toplantılar yapılmalıdır. Toplantılarda belediye faaliyetleri hakkında mahalle halkı bilgilendirilip, mahallelerin problemleri ve çözümler için görüş ve önerileri alınmalıdır. Ayrıca altı ayda bir tarafsız bir kuruluş tarafından halkın belediye hizmetleri ve ilçe yaşamına dönük memnuniyet anketleri yapılıp, halkın memnuniyeti ölçülmeli, sonuçlar halkla paylaşılmalıdır. Memnuniyetin düşük olduğu alanlar araştırılıp, iyileştirilmelidir.

2.      İyileştirmeye Açık Alan: Göreve gelen belediye başkanları seçim döneminde vaat ettikleri projeler, iyileştirmeler hakkındaki hedeflerini gerçekleştirmemekte, takip edilmemekte, unutulmaktadır.

EĞİTİMCİ YAZAR 1000 KİŞİ İLE BULUŞTU

Önerimiz: Seçilen yönetim vaat ettiği projeler ve iyileştirmeler hakkında iş planı yapıp, sistematik olarak altışar aylık sürelerle gerçekleşmeleri ilçe halkına anlatmalıdır.

3.      İyileştirmeye Açık Alan: Belediye gelirleri (vergiler, satışlar, cezalar vb.), harcamaları, yürütülen önemli projeler, personel durumu vb. hakkında ilçe halkına düzenli ve yeterli bilgi verilmemektedir.

Önerimiz: Altışar aylık sürelerle belediyenin gelirleri, harcamaları, yürütülen önemli projeler hakkında bilgilendirici büyük afişler hazırlanıp, ilçenin çeşitli yerlerinde, belediye web sitesinde paylaşılmalı, bizzat Belediye Başkanı tarafından halk toplantısında bu bilgiler anlatılmalıdır. İlçemizde sorgulama ve hesap verme yöntemlerinin gelişmesi kaynakların etkin kullanılması, güçlü projelerin ortaya çıkması için çok faydalı olacaktır.

4.      İyileştirmeye Açık Alan: Özellikle son yıllarda önemli bir çevre kirliliği yaşamaktayız. Yapılan anketlerde ilçemizde iki aileden birinde solunum yolu hastalıkları (astım, nefes darlığı, koah, kanser) olduğu tespit edilmiştir. Çıplak gözle rahatlıkla görülen ve Çevre Bakanlığı’nın ölçüm sonuçlarıyla da belirlendiği üzere hava kirliliğinde Türkiye’nin en kötü yerlerindeniz. Erdemir ve Çatalağzı Termik Santrallerinden gelen toz ve dumanlar ile kontrolsüz KOBİ’lerin etkileşimi altındayız. Ayrıca cüruflar tarım alanlarına, sulak alanlara yığılmakta, Gülüç Nehri ve ilçe sahil şeridimiz teknelerin ve sanayi atıklarının kirletici etkisi altında bulunmaktadır. Bütün bunlar bizleri, diğer canlıları ve besin zincirimizi zehirlemektedir.

Önerimiz: İlçemizde sadece bir tane olan Hava Kalite İzleme İstasyonu en az üç adete çıkarılmalı, ilçe hava kalitemiz en etkin şekilde takip edilmelidir. Sağlıklı bir hava kalitesi için sınır değerlerin aşılmayacağı şartlar için yapılması gerekenler belirlenip, tedbirler alınmalıdır. Hava kirliliğine neden olan Erdemir’in acilen önlem alması sağlanmalı, dünyada benzer şirketlerin bulunduğu yerlerdeki hava kirliliği sonuçları ile Ereğli’nin değerleri kıyaslanıp, gerçekleştirilmeyen tedbirlerin alınması için kanuni tüm haklar uygulanmalı, halk sağlığının en iyi şeklide korunması sağlanmalıdır. Ayrıca, cürufların tarım ve sulak alanlara taşınması ve dökülmesine engel olacak hukuki adımlar ve yaptırımlar devreye sokulmalı, dere ve deniz temizliğinin kontrolü için sistematik olarak ölçümler yapılmalı ve takip sistemi kurulmalıdır. Çevreyi kirleten ve halkın sağlığını olumsuz etkileyen kurum ve kuruluşların neden olduğu problemler ve etkiler ilçe halkına duyurulmalıdır. Ülkemizde ve dünyada benzer şartların olduğu yerlerdeki iyi uygulamalar araştırılıp, kıyaslama yapılıp, çözümler derhal hayata geçirilmelidir.

5.      İyileştirmeye Açık Alan: İlçemizdeki çöplerin toplanma aşamasında ayrıştırılması, taşınması, geri kazanım ve bertarafı konusunda bir sistemin olmaması, yapılmaması. İnşaat molozlarının denize atılmasına göz yumulması, orman alanlarına bırakılan atık ve artıkların görmezden gelinmesi.

Önerimiz: Çöpler plastik, cam, metal, kâğıt, pil-elektronik, kimyasal, yağ, evsel gibi gruplara ayrılarak toplanmalı, her grup çöpün geri kazanımının sağlanacağı şekilde ilgili firmalara – kurumlara gönderilmesi için bir sistem tasarlanmalı, çöpler için geri kazanım ve bertaraf tesisi kurulmalı, ilçe halkına konunun önemini detaylı anlatılmalıdır, ilçemizde SIFIR ATIK hedeflenmelidir. Bunlardan elde edilecek gelir çevrenin korunması faaliyetlerinde kullanılmalıdır. Ayrıca mülki amirler, muhtarlar ile iş birliği halinde ilçemiz ormanları içindeki atıklar için de çözümler geliştirilmelidir. Bu konuda etkin çözümler gerçekleştirmiş il ve ilçelerden bilgi alınması uygun olacaktır.

6.      İyileştirmeye Açık Alan: Küresel ısınma, iklim krizi ve yanlış kentleşme nedeniyle 19 Kasım 2023’te karşılaşılan sel, fırtına, aşırı dalga vb. felaketlerin tekrarında veya daha şiddetli doğa olaylarında sorun yaşamamak, olası depremlere tedbir amacıyla yürütülen bir çalışmanın olmaması.

Önerimiz: Yaşanan felaketin yaraları sarılırken bundan sonra benzer felaketlerin yaşanmaması için fırtına etkisi ile yaşanan olumsuzluklar listelenmeli, önem sırasına göre ve riskli bölgelere göre acilen alınması gereken tedbirler belirlenmeli, uygulamaya geçilmeli, ilçe halkına bildirilmelidir. İklim krizine yönelik ülkemizde bir araya gelen il ve ilçelerin kurduğu birlikteliklerde yer alınmalıdır. Ayrıca iklim krizine dönük çalışmalar yapan üniversiteler, uzman kuruluşlarla temasa geçilip, Ereğli’de paneller – çalıştaylar düzenlenip, konu hakkında ilçe halkı bilgilendirilmeli, bireysel önlem ve duyarlılık artırılmalıdır. Deprem önlemleri için acilen yapı stoku çalışması yapılmalı, kentin belirli yerlerinde toplanma alanları belirlenmelidir. İklim ve afet acil eylem planları hazırlamalı, uygulanmalı, belediyede “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİRİMİ” kurulmalıdır. Unutmamamız gerekir ki iklim krizi ve aşırı tabiat olayları önümüzdeki dönemde artacaktır.

7.    İyileştirmeye Açık Alan: Trafik yoğunluğu, yol ve kaldırımların park yeri ve gelir fırsatı olarak kullanımı, toplu taşımanın pahalılığı, bisiklet yollarının ve kaldırımların yetersizliği.

Önerimiz : İlçemizde aşırı araç kullanımını azaltmak için yolların park geliri getirici yerler olarak görülmesine son verilmelidir. Kentin sahil bandında ve ana yollarında park yasağı getirilmeli, halkın şehir içine toplu taşıma, bisiklet ve yürüyerek erişmesi sağlanmalıdır. Erdemir ve diğer şirketlerin çalışanlarının özel araç kullanılmaması için yönlendirilmelidir. Kentte bisiklet yolları ve geniş kaldırımlar yaygınlaştırılmalı, bisiklet kullanımı teşvik edilmelidir. Belediye yöneticilerine makam araçları yerine elektrikli bisiklet verilmesi çok yararlı olacaktır. Yeni bina yapımlarında araç park zorunluluğu titizlikle uygulanmalıdır. Araç kullanımının azalması hava, ses ve görüntü kirliliğini azaltacak, halkı hareketlendirip iletişimi ve halk sağlığını iyileştirecek, ilçemizin görünümü güzelleşecek, yaşam kolaylaşacaktır. Bu tedbirlerin yetmemesi halinde yeni otoparklar yapılmalıdır.

Özel araç kullanımının azaltılmasında halk otobüs seferleri artırılmalı, otobüs biletleri ucuzlatılmalı, otobüs durakları kapalı, ısıtma ve soğutma olmalı, halk otobüsleri bisiklet girecek şekilde düzenlenmelidir.

Bozhane Limanı’nın Tersaneler Bölgesi’ne taşınması da trafiğin azalmasını sağlayacaktır.

8.    İyileştirmeye Açık Alan: Aşırı betonlaşma, mahallelerde sanat, kültür, park, spor alanlarının azlığı.

Önerimiz: Ereğli’de yapı stoğunun yıllara göre değişimi, nüfus ile konut sayısı karşılaştırmaları yapılarak, ihtiyaçlar dikkate alınarak, kentin doğasına, kültürel yapısına, tarihi görünüşüne ve değerlerine zarar verecek inşaat artışına engel olunmalıdır. Betonlaşma küresel ısınmayı da artırmakta, sosyal alanları azaltmaktadır. Sadece rant ve kâr amaçlı inşaat şehrimizin kültürel ve estetik tarihi yapısını bozmakta, kentsel topluluğumuzu, geçmişimizi, tarihimizi, yapımızı ve birlikteliğimizi yok etmektedir. Bunun yerine, kentlilerin insanca yaşamının öncü değerlerini gerçekleştirmelerini ve kent dayanışması merkezleri, imar planları park, sanat, kültür, spor tesisleri öncelikle yapılmalıdır.

9.     İyileştirmeye Açık Alan: Kültür, sanat faaliyetlerine verilen desteğin yetersizliği.

Önerimiz: Ereğli’de yaşayan sanatçılara destek olunması, kültür sanat etkinlikleri için olanak sağlanması öncelikli olmalıdır. Sanat dalları ve sanatçılar arasında popüler, yerel vb. yapay ayrımlardan vazgeçilmelidir. Unutulmamalıdır ki kentin kültürel, sosyal gelişimi sanatsal etkinliklerin sürekliliği kadar Ereğli’de yaşayan sanatçıların görünür olması, yerel yönetimler tarafından değer görmesiyle mümkündür. Sanatçıların halkla sürekli temasının sağlanması toplumsal dönüşümün, bir arada yaşama bilincinin, demokratik gelişimin sağlanması açısından da önemlidir. Sanatçıların eserlerinin öne çıkarılması, sergilenmesi, yayılması, üretimi aşamasındaki destekler sistematik ve somut hale getirilmeli, belediye tiyatrosu, sanat atelyeleri vb oluşturulmalıdır.

10.İyileştirmeye Açık Alan: Ülkenin yaşadığı siyasi ve ekonomik krizin etkisi ile köyden kente göçün hızla arttığı bir gerçektir. Bu durum kent içi sorunları artırmakta, köy yaşamını hayvancılık ve tarımı olumsuz yönde etkilemektedir.

Önerimiz: Köylerde tarımı ve hayvancılığı destekleyici, üretim ve tüketim kooperatiflerini teşvik edici uygulamalara gidilmeli, belediyenin başlattığı köylülere Ata Tohumu dağıtımı geliştirilerek uygulanmalıdır. Ancak tohum dağıtımı uzun kuyruklar ve vatandaşı saatlerce bekleterek değil ihtiyaçları önceden belirleyip, köylerde yapılmalıdır. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi için köylerdeki üretim aşamasında teknik destek, üretimin ardından da ürünün nakliyesi, satılması, ihtiyaç sahiplerine indirimli/bedelsiz dağıtımı gibi uygulamalar geliştirilmelidir. Bunu yapan belediyelerle görüşülmelidir.

11.İyileştirmeye Açık Alan: Okullarda öğrencilerin eğitim, beslenme hijyen gereksinimlerin desteklenmemesi, üniversite öğrencilerinde yaşanan barınma, ulaşım ve beslenme zorlukları.

Önerimiz: Okul yönetimleri ile görüşülerek öğrencilerin eğitim, beslenme, hijyen, gereksinimleri belirlenip, belediye imkanları, kurum ve kuruluşlardan sağlanacak kaynaklarla destek olunmalıdır. Geleceğimizin güvencesi gençleri ve öğrencileri dinleyen, kurulan topluluklara bütçe ayırıp yurt içi-yurt dışı geziler ve etkinliklere destek olan, çeşitli kitaplara ve grup çalışmalarına ekonomik ve mekânsal açıdan erişim sağlayabilen, barınma konusunda maddi açıdan sorun yaşayan öğrencilere burs veren ve yurt açan; kafe restoran vb. yerlerde öğrenciler için geçerli olabilecek indirim kartı ile bu indirim kartını kullanabilecek yerler düzenleyen bir belediyecilik geliştirilmelidir.
Öğrenci halk otobüsü bilet bedelleri ucuzlatılmalıdır.

12.İyileştirmeye Açık Alan: Su, ekmek, bakliyat gibi temel ihtiyaç ve gıdalar ile enerji giderleri pahalılığı.

Önerimiz: İlçemiz yoğun yağış alan şanslı bir bölgededir. Yeni apartmanlarda ve bilahare eskilerde yağmur suyu biriktirme deposu kurulması, hanelerin kullanım suyunda bunlardan yararlanması su sarfiyatı azaltıp, su maliyetini azaltacaktır. Halkın ucuz ekmek, temel gıda ürünlerine erişimi için tanzim satış mağazaları kurulmalıdır. Enerji tasarrufu ve verimliliği sağlayan, akıllı binalar konusunda politikalar geliştirilmelidir. Kamusal ekonominin geliştirilmesi kent halkının yaşam standardını yükseltecek, kente ve kurumlara güveni geliştirecek, kentsel dayanışmayı arttıracaktır. 

13.İyileştirmeye Açık Alan: İlgili kamu kurumları, üniversiteler, meslek odaları, sendikalar ve Demokratik Kitle Örgütleri temsilcilerinden kurulması gereken, zorunlu olan Kent Konseyi yapılanmasının ilçemizde işlevsiz olması.

Önerimiz : İlçe yönetimine yeni fikirler, çözümler, geliştirmeler sunup, kent yaşamının daha iyi olmasını, katılımcı ve etkin bir yönetim ile ilçe halkının yaşam kalitesini yükseltebilecek Kent Konseyi’nin belediye yönetiminin hegemonyasından çıkarılıp, fikir ve proje üreten, etkin ve özerk şekilde yapılanmasını önemle talep ediyoruz. Kanunda yer alan tanımlaması içinde Çevre Komisyonu, Halk Sağlığı Komisyonu, Kültür Sanat Komisyonu, Spor Komisyonu, Trafik Komisyonu, Tarım Komisyonu, Öğrenci / Gençlik Komisyonu, Emek Komisyonu, Emekliler Komisyonu, Yaşlı – Engelli – Yardıma Muhtaçlarla İlişkiler Komisyonu vb. komisyonlar ilgili kurum kuruluş ve DKÖ temsilcilerinden oluşturulmalıdır. Bu komisyonların üyelerine komisyon çalışmasının ne olduğu, nasıl bir yol izleneceği, çalışmalarının nasıl yazılı hale getirileceği, bir çalışmanın Belediye Meclisine sunulması için hazırlanacak raporda neler olacağı vb. bir eğitimden geçirilmesi ve çalışmaların etkin bir şekilde yürümesi için takip, denetleme, teknik destek verilmesi gerekmektedir.

YEREL YÖNETİMDE GÖREV ALACAKLAR İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖZELLİKLER VE KAVRAMLAR

Çok önemli olduğunu düşündüğümüz bir nokta yerel yönetimlerin demokrasinin yaşam bulması gereken alanlar olduğudur. İlçemizin sahipleri olarak ilçemizde demokrasiyi gerçekleştirebilirsek demokrasinin yaygınlaşıp, gelişmesi de mümkün olur. Bu nedenle yerel yönetim için seçeceklerimiz hakkında düşüncelerimiz şunlar:

·   Hırslarını dizginleyip, akıllarını kullanabilenler seçildikleri görevleri gereği ile yapabilir.

·   Kentin bilimsel teknikler kullanılarak çağdaş, şeffaf, halkın gereksinimlerini temel alarak etkin yönetilmesi liyakatin, tecrübenin, entelektüel birikimin dikkate alınması ile olabilir. Temel vasıflar yerine çeşitli nedenlerle seçilme potansiyeli yüksek olanların kenti gereği gibi yönetmesi mümkün olmaz.

·   Sadece inancı, etnik kökeni, doğum yeri, grup aidiyeti gibi özellikleri nedeniyle aday gösterilip seçilenler adil bir yönetim sergileyemez.

·   Siyasal partilerin çeşitli kulisler, duyumlar, ön araştırmalar ile merkezden aday belirlemesi anti demokratiktir. Ön seçim, eğilim yoklaması gibi yöntemlerin de meşruiyet ve demokratik katılımcılık açısından kentin bütününü temsil etmeyeceğini düşünüyoruz. Aday belirlemede, toplumun adayla/partiyle bağ kurması özellikle örgütlü toplum kesimlerinin görüşlerinin dikkate alınması adil bir yönetim için yararlı olacaktır.

·   Adayın kişisel yetenekleri, bilgisi, geçmişten bugüne taşıdığı birikimi, içinde bulunduğu aidiyet ilişkileri yeterli olsa da adaylık süreci dahil seçimlerden sonrasını da kapsayan bir demokratik işleyiş öne çıkarılmadığı sürece ideolojik, siyasi, toplumsal bir başarı sağlanamayacaktır.

·   Belediye başkanlıklarına, belediye meclis üyeliklerine ve il genel meclisi üyeliklerine aday olanların eşit koşullarda kampanya yürütmelerinin doğru olacağını, bu olmazsa eşgüdüm ve denetimi, ilçeyi iyi yönetecek birinin seçilemeyeceğine inanıyoruz.

·   Kendilerinin vazgeçilmez olduğunu, bulundukları görevleri kendilerinden daha iyi yapacak kimse olmadığını düşünen kimselerin kentleri doğru yönetemeyecekleri, bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması olası demokratik çalışmalara zarar verecekleri kanaatindeyiz.

·   Eleştirilmeye, denetlenmeye, sorgulanmaya, hesap vermeye açık olan ve her ne olursa olsun bunu gerçekleştirecek yönetim yaklaşımındakiler ilçemiz için yararlı olacaktır.

·   Yaşadığımız kentlerde toplum sağlığı, eğitim eşitsizliği, yoksulluk, çevre sorunları, iklim krizleri, istihdam, yaşamı kolaylaştırma, katma değer üretimi, kadın, öğrenci, emekçi, emekli, engelli, yaşlı, yardıma muhtaç, toplumun desteğine gereksinim duyanlara yönelik, sanat, spor, bilim  konularında programları olmayan; uygulanabilir hedefler koyup takip yapısı oluşturmayan, programlarında en mağdurlardan başlayarak toplumun bütününü kapsamayı temel almayan hiçbir kimsenin, partinin ve dünya görüşünün desteklenmemesi gerektiği görüşündeyiz.

·   Referans gösterecek çalışması ve çabası olmayan, şu zamana kadar çevresel felaketler yaşanırken hiç itiraz etmemiş, hukuksuzluk yaşamlarımızı zehrederken sesini çıkarmamış, eğitimdeki eşitsizliği görmeyen, normal yaşamlarında toplumsal hareketlerle hiç bağ kurmamış veya kuramamış adaylar ve adayı olduğu siyasal çevrenin, bundan sonra da örnek gösterilecek çabası ve çalışmasının olamayacağını biliyoruz.

·   İlk defa aday olanlara “toplum ve kent yararına hangi işleri yaptın, yararlı olmak için seçilmeyi mi bekledin” diye sormaya;  yıllardır yönettikleri kentlerde yeniden aday olanlara “tamamlanmayan hangi işi ve projeyi tamamlamak için yeniden aday oldun” ve “senden başka bu kenti yönetecek kimse yok mu” diye sormaya çağırıyoruz.

·   İnançları, kökenleri, tercihleri, görüşleri nedeniyle insanları ötekileştiren ve hedef gösteren adayların veya partilerin hiçbir şekilde kabul edilmemesi, desteklenmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

SONUÇ OLARAK, toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan emekçileri, esnafları, köylüleri, emeklileri, yoksulları, kadınları, öteki olarak görülenleri vb. içerecek yerel yönetim anlayışı demokrasinin de özünü oluşturacaktır. Sadece insan merkezli değil, tüm canlılarla birlikte doğayı bir bütün olarak gören bakış açısının esas alınması, halkın çıkarlarının ve doğanın yararının öncelikli olması, rant ve beton-asfalt belediyeciliği değil, toplumsal hizmet belediyeciliği uygulanması ilçe halkının sağlığına, refahına ve mutluluğuna katkı sağlayacaktır. Adayların belirlenmesinden kentte yapılacak işlere, önceliklerden zorunluluklara kadar her aşamada toplum ne kadar fazla söz ve karar sahibi yapılır, bu yaklaşım içselleştirilir, kültür haline getirilirse bir arada yaşama ve yarınları birlikte en iyi şekilde kurma olanağı artacaktır.

DEKLARASYONU DESTEKLEYENLER (alfabetik sırayla)