Bu nasıl bir adalet?

Yani yaşanılan pek çok olayda insanların tepkisi bu…

Bu kadar da olmaz, dediğiniz her şeyi yaşıyorsunuz, yaşıyoruz… İnanamayarak…

Bir yurttaş olarak size göre, hiç cezaevinde olmaması gerektiğini düşündüğünüz insan, cezaevinde… Ya da suçlu olduğunu düşündüğünüz insan dışarda ya da çok az bir cezayla birkaç yıl yatıp çıkıyor…

Bu arada; bir toplumsal sorun haline gelen kadın cinayetleri durmaksızın sürüyor… Hemen her gün genç kızlar, kadınlar öldürülüyor… Bugün de şöyle bir medyaya baktığınızda Düzce’de, Edirne’de, Urfa’da, Diyarbakır’da, Çanakkale’de kadınlar yaralanmış ya da öldürülmüş… Boşanan ya da boşanmak isteyen…

Ve birkaç ta mahkeme kararıyla ilgili haber başlığı dikkat çekiyor:

“6 aylık hamile eşini öldüren caniye ‘iyi hal’ ve ‘haksız tahrik’ indirimi”.

“Pişmanım diyen caniye indirimli hapis cezası”…

Bursa İnegöl'de fetih nesli anlatımı Bursa İnegöl'de fetih nesli anlatımı

Bursa’da bir gece kulübünde solist olarak çalışan Nurcan İnan (41) evine gitmek için mekandan çıkıyor. Olay; Ocak 2023’te yaşanmış…

İzzet Akdeniz (47), kadının yolunu kesiyor ve tartışıyorlar. Ve Akdeniz İnan’ın başına ateş ederek öldürüyor. Yakalanan adam, genç kadına plotonik aşık olduğunu, kıskançlık nedeniyle cinayeti işlediğni itiraf ediyor. Tutuklanıyor ve “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle hakkında dava açılıyor.

İşte bu davanın karar duruşmasıymış…

Son sözü sorulan kıskanç platonik aşık İzzet Akdeniz, “Rahmetlinin ailesinden çok özür dilerim. Başsağlığı diliyorum. Pişmanım” diyor…

Yani pes doğrusu…

Öldür, sonra özür dile…

Sonuç mu diyorsunuz?

Mahkeme heyeti, suçu sabit görüldüğünden kendisine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş. Ancak “sanığın pişmanlık duygularını söylemesi” nedeniyle takdir indirimi uygulamış cezayı müebbet hapse çevirmiş…

Diğer olay ise Konya’dan…

Yargıtay’ın; 6 aylık hamile eşi Sadife Yüzer’i (35) öldüren Ali Rıza Yüzer’e (36) verilen 23 yıl hapis cezasında “haksız tahrik indirimi” uygulandığı gerekçesiyle bozduğu karar, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nde yeniden görülmüş…

Konya’nın Çumru İlçesi Dineksaray Mahallesi’nde 16 Aralık 2020’de yaşanan bu olayda, tartıştığı 6 aylık hamile eşini pompalı tüfekle öldüren Yüzer hakkında, “gebe olduğunu bildiği eşini kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açılmış. Ancak mahkeme, Yüzer’in eşinin yarasına tampon yapmasını “iyi hal” kabul etmekle birlikte iyi hal indirimi uygulamayarak müebbet hapis cezası vermiş.

Daha sonra Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen ve aynı istemle açılan davada, iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulanarak verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 23 yıla düşürülmüş. Kararı inceleyen Yargıtay ise “haksız tahrik indirimi uygulanmaması” gerektiğini bildirerek kararı bozup, dosyayı mahkemeye geri iade etmiş…

Ancak Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararında ısrar etti ve 6 aylık hamile eşini tüfekle öldüren Ali Rıza Yüzer’e yine “haksız tahrik ve iyi hal” indirimi uyguladı

Kısacası eşini öldürdükten sonra -ki, 6 aylık bebeği de anne karnında ölmüş oluyor… Yani iki can gitmiş… – tampon yapması, ambulansı araması nedeniyle sanığa verdiği cezayı mahkeme 23 yıla indiriyor… Bunda da ısrarlı…

Ne önemi var ki iki canın…

Vay vay… Adam öldürdükten sonra hemen de pişman olmuş…

Canım 10 yıl yatsın da çıksın…

Zaten o zaman da 46’sında bilemedim 50’sinde olur…

Eeee yeniden evlenir…

Hatırlar mısınız kadın cinayeti işleyip kısa sürede cezaevinden çıkan zatı muhteremlerin ikinci karısını, üçüncü karısını da öldürdüğü haberlerini… Daha birkaç ay önce böyle haberler yayımlanmıştı gazetelerde…

Maalesef Türkiye’de kadına şiddet gitgide daha da büyük sorun haline geliyor…

Ve maalesef ki, bu soruna çözüm bulmak için ciddi çalışmalar bu ülkede yapılmadığı gibi faillere caydırıcı cezalar verilmediğine, böylesine ceza indirimlerine gidildiğine üzülerek tanık oluyoruz…

Ne dersiniz? Kadını sadece öldüren kocalar mı suçlu?

Kadın-erkek eşitliğine yürekten inandığımız, kadınların öldürülmediği bir ülke haline gelebilme hayaliyle

İyi haftalar

Umut Vakfı

Editör: Derya Tetik