Gazeteniz Ereğli Önder’de birkaç bölüm röportajları yayımlanan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) eski Genel Müdürlerinden Fuat Üçüncü’nün açıklamaları büyük ilgi ile okundu. Üçüncü’nün açıklamalarına özellikle sosyal medyada binlerce beğeni yağdı. :Bölge insanlarının bir çoğunun iş ve aş sahibi olmasında katkıları olan Fuat Üçüncü’nün görüşlerine Kandilli Belediye Başkanı Mustafa Aydın’da, kamuoyuna bir açık mektup ile yanıt verdi.
Fuat Üçüncü’nün kendi yaşamına da dokunduğunu belirtirken, bu arada Babası Hasan Aydın’ı da anan Mustafa Aydın, TTK’da işe girebilmesiyle ilgili süreci de içine olan görüşlerini şöyle kaleme döktü.
İŞTE O MEKTUP
Basınımızda eski TTK Genel Müdürü Fuat Üçüncü ile ilgili haberleri okuyunca sağlıklı olduğunu gördüğüme ve Kandilli sevdasının devam etmesine çok sevindim. Fuat Üçüncü ismi sayılan, sevilen bazı büyüklerimiz gibi Kandilli ile özdeşleşmiştir.
TTK’da çalışsın ya da çalışmasın herkesin kendisiyle ilgili bir anısı olduğuna inanıyorum. Benim de kendisi ile ilgili benim için çok önemli ve hayatım boyunca unutamayacağım bir anımı sizinle paylaşmak isterim.
Yıl 1986 Hacettepe Üniversitesinden Elektrik Teknikeri olarak mezun oldum. O yıllarda Türkiye Taş Kömürü Kurumu sözleşmeli personel alıyor, personel olabilmek için yeterliliğin yanında genel müdürlük oluru gerekiyor. Bizler Zonguldak'ın şanslılarıyız çünkü TTK Genel Müdürü Kandilli sevdalısı ‘’FUAT ÜÇÜNCÜ’’
… Dolayısıyla umudumuz, benim ve babamın tek dayanağı, tutar dalı, Sayın genel müdür. Belirteyim o günlerde Kandilli’de yaşayan, işe girebilme yeterliliği taşıyan herkes için umut; Fuat Üçüncü. Bu düşüncelerle, Fuat beyin bir hafta sonu Kandilli ziyaretinde, babam kendisine durumu anlatır. O pazartesi için Zonguldak'ta genel müdürlükte randevu ayarlaması yapılır.
Soğuk ve yağışlı bir Şubat ayı, pazartesi günü sabahı, babam ve ben Gökçelerdeki Zonguldak durağına yürüyerek çıktık. Tabi mevsim gereği hem ıslandık hem üşüdük bir de yanımızdan geçen bir kamyon bizi çamura bulamaz mı? Temizleneceğiz diye kendimizi iyice ıslattık.
Otobüse bindiğimizde inanın babam da ben de titriyorduk. Neden durumu bu kadar ayrıntılı anlattığımı gelecek satırlarım da anlayacaksınız. Yaklaşık iki saatlik eski yoldan yapılan bir yolculuktan sonra Zonguldak’a vardık. Genel müdürlüğe ulaştığınızda kapıda bir sürprizle karşılaştık. Bakanlıktan gelenler varmış, bunun için bizi içeri alamıyorlarmış.
Her ne kadar genel müdür, bizi bekliyor desek de dinletemedik. Babam, bana o günlerde genel müdür muavini olan Kandillili biri daha olduğunu söyledi, ondan yardım umarak yan binaya geçtik. Yan binadaki genel müdür muavini bizi odasına kabul etti fakat ne bir hoş geldiniz ne bir güleryüz ne de kuru bir çay…
Soğuktan donmuş iki kişiyi oturtmadan, ‘bir şey yapamam’ deyip bizi resmen kovdu. Bir babanın oğlunun yanında düştüğü bu zor durumu, psikolojisini düşünebiliyor musunuz? Aynı binanın alt katında yine Kandilli'den Genel Sekreter Kenan DURU öğretmenimiz olduğunu hatırlayan yine babam oldu, oğlum gel o bize yardımcı olur dedi. İstediğimiz sadece ana binaya girmekti. Gel gör ki Kenan bey il dışındaymış ama bir sekreteri var tam bir hanımefendi!
Bizi güleryüzle karşıladı, daha hiçbir şey sormadan, amca gelin şu sobanın başına bir ısının önce deyip bize çay ve simit getirdi. Bize geliş sebebimizi sordu, anlattık, sonrasında şaşkınlıkla; hatta ’’ genel müdür beyin talimatı var, Kandilli'den kim gelirse gelsin içeri girecek ‘’, diyerek genel müdür Fuat beyin sekreterini aradı. Böylece ana binanın kapısına talimat verildi ve biz hanımefendiye teşekkür ederek genel müdürlük katına çıktık.
İnanın biz ilgili personel gelecek diye beklerken Fuat bey bizi odasına aldı ama nasıl karşılama… hatırlarken gözümün önüne geliyor hala duygulanıyorum. Genel müdür Fuat Üçüncü Armutçuk Müessesesinde çalışan garaj personeli muavin Hasan Aydın’ı kapıda karşılıyor.. Hoş geldin Hasan deyip koltuğa oturtuyor. Sohbete başlamadan çaylarımız söyleniyor…
Bu arada babam, siyaseten de Fuat beyin karşı görüşünden. Az önce oğlunun yanında gururu kırılan bir babanın, genel müdür Fuat Üçüncü tarafından gördüğü saygı ve hürmet ile oğlunun gözünde, ruhunda yüceltilmesi, tarif edilmesi zor yaşanılası duygu durumu…
Babam da ben de yüzümüzde kocaman gülümsemeyle oturuyorduk. Tatlı bir muhabbet, verilen talimatlar, çok samimi bir uğurlama. İnsanın hayatına dokunmak bu olsa gerek!
Sayın genel müdürüm: Ben, beni işe aldığınız için değil bir babayı oğlunun gözlerinin önünde yüceltip, onurlandırdığınız, devletin yetkisini emanet kabul edip insanlara insanca muamele gösterip, insana yaraşırca davrandığınız ve bana hayatım boyunca unutamayacağım bir örnek olduğunuz için çok teşekkür ederim’. Sayın genel müdürüm Kandilli sizleri ve ailenizi hep KANDİLLİLİ olarak kabul edecek ve her zaman sizleri misafir etmekten de mutlu olacaktır.
İLGİLİ HABER LİNKİ:
https://www.ereglionder.com.tr/zonguldak-iscisi-harikadir